Özgür Özel: Türkiye’de Bir Kadın Düşmanı Varsa O Da Recep Tayyip Erdoğan’dan Başkası Değildir

Özgür Özel: Türkiye’de Bir Kadın Düşmanı Varsa O Da Recep Tayyip Erdoğan’dan Başkası Değildir

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Sanatta, Siyasette, İşte, Hayatta Kadınların Yolculuğu” panelinde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP, kadın düşmanıdır” sözlerine yanıt verdi. İstanbul’da 8 Mart için yürümek isteyen kadınlara çevik kuvvet müdahalesini hatırlatan Özel, “Türkiye’de bir kadın düşmanı varsa, o da Türkiye’nin bütün kadınlarına ve bütün kadınlarını temsilen bugün İstanbul’daki kadınlara düşmanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir” dedi.

(MANİSA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Sanatta, Siyasette, İşte, Hayatta Kadınların Yolculuğu” panelinde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP, kadın düşmanıdır” sözlerine yanıt verdi. İstanbul’da 8 Mart için yürümek isteyen kadınlara çevik kuvvet müdahalesini hatırlatan Özel, “Türkiye’de bir kadın düşmanı varsa, o da Türkiye’nin bütün kadınlarına ve bütün kadınlarını temsilen bugün İstanbul’daki kadınlara düşmanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir” dedi.

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Şehzadeler Belediyesi ve Yunusemre Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında “Sanatta, Siyasette, İşte, Hayatta Kadınların Yolculuğu” başlıklı panel düzenledi. Programa CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, CHP Manisa milletvekilleri, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ilçe belediye başkanları ve ilçe başkanları katıldı.

Moderatörlüğünü gazeteci Seda Selek’in yürüttüğü panelde CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve gazeteci Ayşen Şahin konuşmacı olarak yer aldı.

Özalper: “Çok çalışacağım dedim ama önemli olan yol açabilmek”

Panelde ilk konuşmayı yapan Manisa İl Başkanı Özalper, kadının siyasette temsiline değinerek “Manisa’da kadın dayanışmamız çok fazla. Çok eril bir koltukta oturuyorum. Bizim 5 tane kadın başkanımız var. Eril bir koltukta oturmama rağmen burada dayanışma çok fazla. Çok çalışacağım dedim ama önemli olan yol açabilmek. Benden sonra o koltuğa oturmaya niyeti olan ama cesaret edemeyen tüm kız kardeşlerime o yolu açabilmek adına hiç durmayacağım ve kadın dayanışmasını yükselteceğim dedim. Bu niyetle çıktım yola. Yanan kadınların küllerinden devrim doğacak, kadınlar devrim yapacak dedim. Kadınsız devrim olmuyor. Türkiye güzel devrimleri kadınlar sayesinde göreceğiz” ifadelerini kullandı.

“Dilimize pelesenk olan şeyleri değiştirdiğimizde çok önemli bir adım kat etmiş olacağız”

Kadın olarak siyasette karşılaşılan zorluklara da değinen Özalper, tam eşitlik konusunda atılması gereken çok adım olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

“Biz kadınlar için cam tavanları yıkacağız. Ben siyasete çok küçük yaşlarda akran örgütlemesiyle başladım. Hiçbir zaman bu mücadeleden vazgeçmedim. Hep hem siyaset hem de kadın mücadelesinin içerisindeydim. Zamanla fark ettim ki… Önceden kadın olarak siyaset yapmanın ne kadar zor olduğunu bize hissettirdiler. Artık kadın başkanlara alışılıyor ama daha da kat etmemiz gereken çok yol var. Hep ‘kadın baro başkanı, kadın il başkanı, kadın oda başkanı…’ Çok kötü. Bu dili değiştirmeliyiz. Dilimize pelesenk olan şeyleri değiştirdiğimizde çok önemli bir adım kat etmiş olacağız. Biz CHP olarak çok önemli adımlar attık. Yeter mi yetmez ama dahasını da yapacağız. Daha çok çalışacağız hep birlikte çalışacağız. Ama mücadele bitmiyor. Hep birlikte mücadeleye devam ediyoruz.”

“Biz her şeyi yapabiliriz diyerek her gün mücadeleye yeniden başlıyoruz”

Kadın siyasetçilerin kendilerinden sonraki kadınlara örnek teşkil ettiğinin altını çizen Özalper, “Bir arkadaşım ‘Seni gördükten sonra siyaset yapabileceğimi’ düşünüyorum derdi. Geldi partimize üye oldu ve Gördes Belediye Başkanı oldu. Bize hep soruyor kadın arkadaşlarımız ‘ne yaptınız’ diye. Ben hep ‘hiç pes etmedik’ diyorum. Sistem zaten sizi hep dışarı atmak istiyor, siz pes ettiğinizde o eril yapı sizi dışarı atmış oluyor. O yüzden hiç pes etmiyoruz. Biz, biz her şeyi yapabiliriz diyerek her gün mücadeleye yeniden başlıyoruz” dedi.

“Hala kadını eve hapsetmek istiyorlar”

İktidarın 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etmesini de bugüne kadar iktidar kanadından kadınlara yönelik ifadeleri hatırlatarak eleştiren Özalper, şöyle konuştu:

“Aile yılı diye başladıkları 2025 yılına, aileleri yakarak başladılar. Aile yılı olarak başladıkları yılda kadına ‘Siz annesiniz’ dediler. Çocuk doğuracaksınız, kaç çocuk doğuracağınıza ben karar vereceğim, hamileyken dışarı çıkmayacaksınız, kahkaha atmayacaksınız dendi aslında. Zaten samimi değildiler ama artık söyledikleri hiçbir şeyin kıymeti yok. Hala kadını eve hapsetmek istiyorlar. ‘Aile Yılı’ diyerek de buna kılıf uydurdular”

Çerkezoğlu: “Türkiye’de çalışan kadınların ayrısından fazlası en iyi ihtimalle asgari ücret alıyor”

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, kadınların iş hayatında ve iş hayatına katılımda erkeklere göre daha çok zorluk yaşadığını kaydederek şu ifadeleri kullandı:

“Manisa’da bu tabloları görmek çok güzel ve anlamlı. Kadın emeği dediğimizde iki boyutu var. Bir iş yerindeki emeğimiz bir de görünmeyen, yok sayılan evdeki emeğimiz var. Kadınlar olarak bin yıllardır toplumsal hayatın bütününde eşitsizlikler ve ayrımcılıklar yaşıyoruz. Bu eşitsizlikler ve ayrımcılıklar, içinden geçtiğimiz tarihsel dönemde kadınlar açısından daha da fazla derinleşti. AKP iktidarlarının siyasal ve sınıfsal tercihleriyle öyle bir düzen kuruldu ki… Zengini daha zengin yoksulu daha da yoksul yapmak için dönüyor sistemin çarkları. Bütün bu eşitsizliklerden ve adaletsizliklerden daha fazla pay alıyoruz maalesef. Bütün politikalar kadının daha da yoksullaştırıyor. İşe alımlarda başlıyor ayrımcılıklar. Erkekler tercih ediliyor işe alımlarda, işe alınırsak erkeklerden daha düşük bir maaş alıyoruz. Bütün işsizlik türlerinde kadın ve genç işsizliği zirve yapmış durumda. Bugün Türkiye’de çalışan kadınların yarısından fazlası en iyi ihtimalle asgari ücret alıyor. Böylesi bir tabloda eşit işe eşit ücret talebi kadınların en temel taleplerinden biri. Bütün bu eşitsizlikler ve ayrımcılıklardan kökenini alan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin çok arttığı bir dönemdeyiz. Böylesi bir süreçte İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak gerek. Eşitsizliği, şiddeti ve tacizi bu topraklardan silmek için çalışıyoruz.”

“Kadının kurtuluşu, ülkenin yeniden kuruluşuyla mümkün olacak”

Kadının kurtuluşu için mevcut sistemin değişmesi gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Ev işleri… Evin bütün işleri ve çocukların bakım yükünün kadının omzundan alınması lazım. Özünde eşitlik ve adalet için mücadele ediyoruz. Biz, emek ve kadın mücadelesinin buluştuğu kavşakta DİSK’li kadınlar olarak bari karar verdik. 7 Mart günü ülkenin dört bir yanında kadınları greve çağırdık. Bu kadın grevi, bütün ülkede çok önemli bir karşılık gördü. Bu, şunun simgesi… Türkiye’de kadınlar eşitlik, adalet ve şiddetin son bulduğu bir ülke için mücadele etmekte kararlı. Biz inanıyoruz ki kadının kurtuluşu, ülkenin yeniden kuruluşuyla mümkün olacak” diye konuştu.

“Kadının varlığını aile içinde tanımlayan, evin ve çocukların bakım yükünü kadına yıkan bir şey”

2025’in ‘Aile Yılı’ ilan edilmesini de değerlendiren Çerkezoğlu, “2025’e ‘Aile Yılı’ dediler ama asgari ücreti belirlerken tek bir işçi üzerinden hesaplıyorlar. Ama asgari ücret, işçinin alisiyle birlikte geçinebileceği bir ücret olmalı. Aile yılı dedikleri şey… Kadının varlığını aile içinde tanımlayan, evin ve çocukların bakım yükünü kadına yıkan bir şey. Bütün bakım yükü kadının üzerinde olacak ama bu da yetmez. Kadınlar aynı zamanda evden, sigortasız, yarı zamanlı çalıştırılacak ucuz iş gücü olarak görülüyor” dedi.

Kaya: “Bizim iktidarımızda kadınlar, gerçek eşitlikçi, hak temelli bir yönetimi yaşayacaklar”

CHP iktidarında toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin hayata geçirilecek politikalar hakkında bilgi veren Kadın Kolları Genel Başkanı Kaya, şöyle konuştu:

“Biz iktidar olacağız. CHP, şu anda Türkiye’nin birinci partisi. En yakın seçimlerde Türkiye’nin iktidar partisiyiz. Yerelde uyguladığımız toplumcu politikalarla, kadına dair uyguladığımız politikalarla, kadın istihdamını kolaylaştıran kreşler ve daha birçok hizmetlerde biz aslında iktidarda yapacaklarımızın bir bölümünü gösteriyoruz. Kadınlar da bunu görüyor. Kadınlar, gün geçtikçe CHP’ye daha da çok yöneliyorlar. Çünkü biliyorlar ki özgürlüklerinin ve varlıklarının tek bir teminatı var o da CHP. CHP, her gün binlerce kadın üyeyle daha da güçleniyor ve çoğalıyor. Bizim iktidarımızda kadınlar, gerçek eşitlikçi, hak temelli bir yönetimi yaşayacaklar.

“Bizim iktidarımızda Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı kurulacak”

Kadın kollarımızda şiddet ve cinayet davalarını mutlak suretle takip ediyoruz. Narin kızımızı anmak istiyorum. Narin’in davasında, Tekirdağ’daki Sıla bebeğin davasında… Bunun gibi birçok kadın ve çocuk cinayetinin davasını CHP yakından takip ediyor. Aile yılı dendi. Ailenin içinde bu kadar kadın ve çocuk katledilirken AKP’nin aklına bir anda bu yılı aile yılı ilan etmek geliyor. Ne zaman ki doğurganlık hızı düştü o zaman AKP’nin aklına aile yılı ilan etmek geldi. O kadar kadın cinayeti işlenirken, kadınlar katledilirken, ülke yoksulluk içinde kıvranırken, kadınların omzuna yoksulluk yüklenmişken, çocuklara bir öğün yemeği çok gören AKP iktidarı tutmuş aile yılı ilan ediyor. Kendilerine gelecek göremedikleri bu ülkede, çiftler dünyaya çocuk getirmek istemiyorlar. Ama iktidar bunu görmek istemiyor. CHP iktidarında yapacağımız ilk işlerden iri İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koymak olacak. Bizim iktidarımızda ‘Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı’ kurulacak. Böylece ezilen, yok sayılan, tüm dezavantajlı kesimlerin eşitlenmeye çalıştığı bir bakanlığımız olacak.”

Şahin: “Sistem erkekleri affeder, kadınları cezalandırır”

Gazeteci Şahin, kadınların toplumsal hayatta var olmak için erkeklerden daha çok çalıştıklarını kaydederek şöyle konuştu:

“Ben şiddete karşı ‘Bizi öldüremezsiniz’ sözünü yanlış buluyorum. Biz dört başı mamur bir mücadele veriyoruz. Güçlü sıfatı kadın ve erkek için iki farklı kelimedir. Biz bir erkek yaptığında garipsenmeyecek, sıradan görünecek bir işi yaptığımızda bir meslekte çalıştığımızda güçlü görünüyoruz. Sistem, başarılı olan bir kadının arkasında mutlaka bir erkek arıyor. Dönüp kendinize baktığınızda bir erkeğin iki katı kadar çaba sarf etmiş olsanız da kafanızın köşesinde, ‘Ben buraya doğru insanları tanıyarak, şansıma geldim. Daha fazlasını istemeye hakkım yok’ cümlesi oluyor. Biz bazı kalıplara sıkışıp yaşıyoruz. Toplumun bize dayattığı makbul kadın sınırlarını aşmaktan koruyoruz. Ama aştığımız gün bir zafere daha kolay ulaşacağız. TÜİK bile ‘kadınlar bu ülkede erkeklerden yüzde 17 daha az kazanıyor’ diyor. Kadın bir akademisyen, ‘kadın için başarı, mükemmelliktir’ diyor. Sistem erkekleri affeder, kadınları cezalandırır. Buna karşı çıkmamız gerekiyor.”

Özel: “Tayyip Bey İstanbul’da İstiklal Meydanı’na çıkmak isteyen kadınların önüne TOMA koydu”

Panelin bitiminde konuşan CHP Genel Başkanı Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘CHP, kadın düşmanıdır” sözlerine yanıt vererek şu ifadeleri kullandı:

“Manisa’ya eşitlikçi politikalarının, ifade özgürlüğünün eli değiyor. Bu akşam da il örgütümüzün eliyle böyle bir harika paneli dinleme imkanı bulduk. Bunun için kıymetli düşüncelerini bizimle paylaştıkları için çok teşekkür ediyorum. Gün boyunca Sayın Erdoğan ile atışıyoruz. En son biraz önce ‘Cumhuriyet Halk Partisi kadın düşmanıdır’ demiş. Manisa’dan kahkahalarla cevap verdi kadınlar, çok teşekkür ediyorum. Şimdi şöyle bir gerçek var ülke gündeminde. Dünya kadar doğru iş yapılıyor, yapılıyor, yapılıyor. Bir tane yanlış bir iş yapılıyor. Her şeyi berbat ediyor. Dün Kadıköy Belediye Meclisi’nde bir tane AK Partili kadın üye var. Konuşurken güya söz hakkını istismar etmiş falan. Ne olur her yerde erkekler her şeyi istismar ediyor, bir tane de kadın uzatıversin, çok konuşuversin. Biraz da yöneten Belediye Meclis Başkan Vekilimizin oradaki telaşı bir kabalığa dönüşmüş. ‘Yahu susturun şu kadını’ demiş. Bu ülke gündeminde kötü yer aldı. Ben de üzüldüm. Bugün ben de Tayyip Bey de birer talimat verdik. Benim verdiğim talimatla dün o kadın belediye meclis üyesine bu sözü söyleyen, belediye meclis üyemi disipline verdim. Cezasını çeksin diye. Neyse suçu cezasını çeksin diye. Tayyip Bey de bir talimat verdi. Ben bir kadını susturanı cezalandırdım, Tayyip Bey çevik kuvveti talimatlandırdı, İstanbul’da İstiklal Meydanı’na çıkmak isteyen kadınların önüne TOMA koydu, karşısına çevik kuvvet koydu. Su sıkıyor, gaz sıkıyor. Bütün kadınların sözünün söylenmesinin önünde Tayyip Bey engel koyuyor. Nefi’nin dediği gibi Tayyip Bey’in bize söylediği bu söz, ‘Benim düşünceme göre iltifatı iftirasında gizlidir.’ Bir tarafta sadece kadını Aile Bakanı yapan, kadını sadece aileyle, çocuk ile kodlayan, bir tarafta gölge kabinesinde dokuz kadın, dokuz erkek görevlendiren Cumhuriyet Halk Partisi. Bir tarafta ‘Bekar kadınlar sahiplendirilsin’ diyen, Gonca Kuriş’in katillerine Yargıtay’da kamu yararına bozma çıkartarak onlarla ittifak yapan, Hizbullah’ın devamı HÜDA-PAR’ın ittifak ortağı Tayyip Erdoğan’ın partisi var. Diğer tarafta, ‘Geldiğimiz gün İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacağız’ diyen Cumhuriyet Halk Partisi var. Bu yüzden iltifatı iftirasında gizli. Ve bu şartlar altında eğer Türkiye’de bir kadın düşmanı varsa, o da Türkiye’nin bütün kadınlarına ve bütün kadınlarını temsilen bugün İstanbul’daki kadınlara düşmanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir.”

“Bundan sonra her adım, bir öncekinden daha güvenli atılacak, hep beraber atılacak”

Kadınların her alanda eşit temsili için çalıştıklarının altını çizen CHP Lideri Özel, “Biz Manisa’da da Türkiye’de de kadın-erkek, el ele, kol kola, yan yana yürümeye devam edeceğiz. Bu yürüyüş 100 yıl önce başladı. 1930’da belediyelerde, yerel yönetimlerde 35’te Meclis’te kadın temsili başladı, bütün dünyadan önce. Biz, o 1935’teki 18 kadın temsilini çok uzun yıllar geçemedik. Şimdi de Meclis’teki tablo utanç vericidir ama Cumhuriyet Halk Partisi bu yerel seçimlerden başlayarak, kotalarını hem de pencere yöntemiyle uygulayarak, 6 bin 500 kadın belediye meclis üyesi adayı çıkarabilmiş. Yüzde 450’lik artışla kadın belediye başkan sayılarını artırmış. ‘Şehzadeler kenti’ denilen yanı gelecekte iktidarda olacakların yetiştiği bu ilçeye bir kadın belediye başkanı seçmiş, parti olarak tüzüğünü değiştirmiş ve şu noktaya getirmiş, yüzde 33’ü ilk seçimde, iki yıl sonra veya ilk kurultayda yüzde 40, bir sonrakinde 45. Üç adım atlamanın sonunda eşit temsile getirecek ve bunu en katı şekilde uygulayacak bir kararlılığı ortaya koymuş durumdayız. Bundan sonra her adım, bir öncekinden daha güvenli atılacak, hep beraber atılacak” diye konuştu.

Zeyrek: “TİS’imizde benim olmazsa olmaz dediğim bir madde vardı”

Kentte ve belediyenin kurumsal yapısında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için çalıştıklarını belirten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, şunları söyledi:

“31 Mart’ta sizlerle birlikte bir değişim gerçekleştirdik. Bunun altında yönetim anlayışı ve vatandaşlarımıza bakış yatıyordu. Hemen bir manifesto yayımladık. Bunda eril dilden kurtulmak ve kadın üreticilerimize destek vermek yatıyordu. Ayrıca TİS’imizde benim olmazsa olmaz dediğim bir madde vardı. O da Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıydı. Ben benim için özel olan üç kadın olan anneme, eşime ve Zübeyde annemize çok teşekkür etmek istiyorum. Kadınımız bizim her şeyimizdir.”

Anka Haber Ajansı