Chp Milletvekili Erdoğan Toprak: “Türkiye, Yeni Şam Yönetimi Üzerindeki Ağırlığını Devreye Sokmalı"
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Suriye’deki sürecin Alevi katliamlarına, etnik ve mezhep ayrımcılığına, giderek çatışmalara dönüşmesinin, ülkenin yeni bir iç savaşa ve istikrarsızlığa sürüklenmesine neden olacağını belirterek, “Türkiye, yeni Şam yönetimi ile taraflar üzerindeki ağırlığını devreye sokarak, tüm çatışan tarafları itidalli davranmaya yönlendirmelidir. Olası çatışmalarda ve çekişmelerde siyasi-etnik-mezhepsel açıdan taraf olmamalıdır” dedi.
(ANKARA) - CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Suriye’deki sürecin Alevi katliamlarına, etnik ve mezhep ayrımcılığına, giderek çatışmalara dönüşmesinin, ülkenin yeni bir iç savaşa ve istikrarsızlığa sürüklenmesine neden olacağını belirterek, “Türkiye, yeni Şam yönetimi ile taraflar üzerindeki ağırlığını devreye sokarak, tüm çatışan tarafları itidalli davranmaya yönlendirmelidir. Olası çatışmalarda ve çekişmelerde siyasi-etnik-mezhepsel açıdan taraf olmamalıdır” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “Türkiye ve Dünya Gündemine” ilişkin haftalık değerlendirme raporu yayınladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik hedefinden vazgeçmediklerini açıkladığını, Türkiye-AB arasındaki anlaşmazlığın temelinde, iktidarın Kopenhag kriterlerinden uzaklaşmasının yattığını belirtti.
Türkiye ile AB arasında demokrasi mesafesinin her geçen gün açıldığını, iktidarın yasakları ağırlaştırmayı tercih ettiğini belirten Toprak, "ABD-AB arasındaki Ukrayna anlaşmazlığını fırsat bilip AB’ye tam üyelikten söz etmek, AB’nin demokratik kriterlerini göz ardı ederek Türk ordusunu pazarlık unsuru olarak gündeme getirip tam üyelik talebinde bulunmak samimi bir yaklaşım değil. Nitekim AB de bu samimiyetsizliği yıllardır gördüğü ve Türkiye raporlarında geniş şekilde gündeme getirdiği için Ukrayna’nın yeniden imar ve inşasına yönelik programda Türkiye’yi dışladı. AB’ye tam üyelik hedefinden gerçekten vazgeçilmediyse öncelik, silah, asker, savunma sanayisi değil, "demokratikleşme, özgürlük, hukuk devleti vb. konularda somut adımlar atmak" olmalı" değerlendirmesini yaptı.
“Suriye’deki sürecin Alevi katliamlarına dönüşmesi, yeni bir iç savaşa sürüklenmesine neden olacaktır”
Suriye’de yaşanan son gelişmelere de değinen Toprak, “Suriye’deki sürecin, Alevi katliamlarına, etnik ve mezhep ayrımcılığına, giderek çatışmalara dönüşmesi, ülkenin yeni bir iç savaşa ve istikrarsızlığa sürüklenmesine neden olacaktır” dedi.
Toprak, HTŞ (Heyet Tahrir el Şam) öncülüğündeki silahlı güçlerin, Alevilerin yoğun olduğu Lazkiye, Tartus kentlerinde katliam gerçekleştirdiği haberlerinin geldiğini belirterek, güneyde ise Dürzilere yönelik HTŞ saldırılarına karşı silahlı milis gruplarının örgütlendiğini kaydetti.
Suriye’nin batısındaki sahil kentlerinde ve kırsal bölgelerde yoğunlaşan Alevi nüfusa karşı HTŞ öncülüğündeki geçici hükümet güçlerinin başlattığı saldırılarda 250’den fazla kişinin öldürüldüğünün açıklandığını aktaran Toprak, raporunda şunları kaydetti:
"Suriye’deki geçici yönetimin Cumhurbaşkanı Muhammed el Colani (Ahmed el Şara) 7 Mart gecesi yayınladığı video mesajında çatışmaları doğrulayarak, ‘eski rejim kalıntılarının’ mutlaka temizleneceğini devletin iç barışın garantörü olduğunu söyledi. Ülkenin en büyük sahil, tatil ve liman kentleri Lazkiye ve Tartus ile bu şehirlerin kırsalında ülke nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan Aleviler yaşıyor. Esad ailesinin etkin olduğu bölgede halen Esad yönetimine bağlı silahlı gruplar HTŞ öncülüğündeki yeni rejim güçlerine saldırılar düzenliyor.
“Alevilerin infaz edildiği, cesetlerin sokaklara atıldığı görüntüler dünya kamuoyunda infial yarattı”
Bu gruplara karşı geçici yönetimin oluşturduğu HTŞ öncülüğündeki yeni Suriye ordusu operasyon başlattı. Geniş çaplı operasyonlarda çok sayıda sivil Alevinin öldürüldüğü, köylerin yakıldığı görüntüler sosyal medyada paylaşılarak uluslararası medyaya da yansıdı. Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi (SOHR) ve Birleşmiş Milletlerin (BM) yaptığı açıklamalarda yayınlanan katliam görüntüleri büyük tepkiye neden oldu. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen Lazkiye ve Tartus’ta elektrikler kesilerek ev baskınları ve aramalar başlatıldı. Aralarında din adamlarının da yer aldığı çok sayıda Alevi’nin infaz edildiği, cesetlerin cadde ve sokaklara atıldığı görüntüler dünya kamuoyunda infial yarattı.
Suriye Alevi Toplumu’ndan yapılan açıklamalarda yeni rejime bağlı HTŞ öncülüğündeki güçlerin Alevilere mezhep ayrımcılığı, soykırım ve katliam yaptığı belirtilerek Lazkiye-Tartus gibi kentlerin BM gözetimine ve yönetimine alınması istendi. Çatışmaların yayılması ve ölü sayısının artması üzerine Hama ve Humus kentlerinde HTŞ rejimine destek gösterileri yapılırken Şam’da ise yeni yönetimi protesto toplantıları ve gösteri yürüyüşleri gerçekleştirildi. Yeni rejimin Alevileri, Kürtleri, Hristiyanları, Dürzileri, Kürt ve Alevi Arapları dışlayarak mezhep ve etnik ayrımcılık yaptığı öne sürülürken uluslararası topluma Suriye’deki yeni rejime müdahale çağrıları gündeme getirildi.
“Türkiye, tüm çatışan tarafları itidalli davranmaya yönlendirmeli”
Dürzilerin yoğun olduğu güneydeki Süveyda, Dara, Kuneytra kentleri ve kırsal bölgelerinde de HTŞ öncülüğündeki yeni Suriye Ordusunun saldırı ihtimaline karşı silahlı milis grupları oluşturuluyor. ‘Haysiyetli Adamlar Hareketi’ adı altında bir araya gelen silahlı Dürzi milis grupları olası HTŞ saldırılarına en sert şekilde karşılık verileceğini duyurdu. İsrail, Dürzi bölgeleri ve yerleşimlerine yönelik saldırı ihtimaline karşı bölgedeki İsrail ordusuna teyakkuz ve müdahale emri verildiğini açıkladı."
Suriye’deki sürecin Alevi katliamlarına, etnik ve mezhep ayrımcılığına, giderek çatışmalara dönüşmesi ülkenin yeni bir iç savaşa ve istikrarsızlığa sürüklenmesine neden olacağını belirten Erdoğan Toprak, “Türkiye, yeni Şam yönetimi ile taraflar üzerindeki ağırlığını devreye sokarak, tüm çatışan tarafları itidalli davranmaya yönlendirmelidir. Olası çatışmalarda ve çekişmelerde siyasi-etnik-mezhepsel açıdan taraf olmamalıdır” ifadeledrini kullandı.
Anka Haber Ajansı