İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, Ekrem İmamoğlu'nu Cezaevinde Ziyaret Etti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, Ekrem İmamoğlu'nu Cezaevinde Ziyaret Etti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, Gezi davası tutuklusu Tayfun Kahraman ve CHP'li belediye başkanları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bürokratlarını cezaevinde ziyaret etti.

(İSTANBUL) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, Gezi davası tutuklusu Tayfun Kahraman ve CHP'li belediye başkanları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bürokratlarını cezaevinde ziyaret etti.

Tugay, Silivri'daki Marmara Cezaevi'ndeki ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, görüştüğü kişilerin durumlarını sorduğunu, onlara İzmir'den çok fazla insanın selamlarını ilettiğini bildirdi.

Durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade eden Tugay, "Bu hikayenin burada bu şekilde asla bitmeyeceğini herkesin bilmesini isteriz. Çünkü çok kararlı ve bundan sonra da mücadelen asla geri adım atmayacak insanlar olarak bir kale gibi, anıt gibi duruyorlar" dedi.

Görüştüğü kişilerin morallerinin çok iyi, motivasyonlarının üst düzeyde olduğunu belirten Tugay, şöyle konuştu:

"Ülke için, belediyeler de dahil siyaset için, insanlarımız için halen çok yoğun, kafa yoran ve çözümler üretmek için çaba gösteren insanlar orada. O hücrelerde tek başına, ayrı ayrı bütün gün bir şeyler okuyarak, yazarak, düşünerek ve ne yapabiliriz bunun üzerine değerlendirmeler yaparak günlerini geçiren insanlar. Türkiye’nin yetiştirdiği çok çok değerli, bence pek çoğu eşi bulunmaz arkadaşlarımız. Bugün Ekrem İmamoğlu'nu, Emrah Şahan’ı, Mehmet Murat Çalık’ı, Mahir Polat’ı, Tayfun Kahraman’ı, Can Atalay’ı ve Alaattin Köseler’i, Rıza Akpolat’ı, her birini ayrı ayrı gördüm, her biriyle ayrı ayrı sohbet ettim. O kararlılıkları, içlerinde var olan o gücü hissettirmeleri benim için de çok özeldi. Bugün hayatımın en önemli etkilenmelerinden birini yaşadım diyebilirim. Bu dirençli insanlara dışarıdan her kim, nasıl destek verecekse vermeli. Bu duruma asla rıza göstermemek gerekiyor. Çünkü iddianamelerle ilgili, daha doğrusu suçlamalarla ilgili tekrar konuştuğumda kesinlikle hepsinin altı boş, içi boş, tamamen siyasi nedenlerle bugün burada yatan insanlar. Bu böyle çok küçümsenecek, 3-5 kişinin başına bir yanlış geldi, bir haksızlık geldi falan diye üstü örtülecek bir şey değil. Bu mücadeleyi Türkiye hiçbir şekilde, hiçbir ferdiyle bırakmamalı.

"Herkesi mücadeleye davet ediyorum"

Buraya gelirken gerçekten cezaevini gördüğüm anda içimi bir hüzün kapladı. Üzüldüm, o üzüntüyle girdim. Ama o üzüntünün yerini şu anda büyük bir güç, cesaret, kararlılık aldı diyebilirim. Ben de elimden gelen neyse onu yapacağım. Tüm arkadaşlarımızı, bu ülkenin tüm yurttaşlarını bu haksızlığa karşı sürekli, kesintisiz bir mücadeleye devam etmeye davet ediyorum. Bunu yapmak zorundayız. Ülkemizi incitmeden, insanlarımızı incitmeden, devletimize saygı göstererek bunu yapmaya devam edebiliriz. Türkiye’nin yeni bir siyasete ihtiyacı var. O yeni siyaset, işte bu arkada gördüğünüz cezaevindeki hücrelerde yeşilleniyor, onu söyleyebilirim. Yeşeriyor ve bunun soncunda mutlaka bir şeyler değişecek. Arkadaşlarımızın, başkanlarımızın hepsine tekrar tekrar geçmiş olsun diliyorum. Onlara dikkatlice bakılmasını diliyorum, dikkatlice bakan herkesi de mücadeleye davet ediyorum. Herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."

Anka Haber Ajansı