Bakan Kirişci: Gençliğin De Tarım Sektörüne, Ormancılığa İlgisini Mutlaka Taşımalıyız
TARIM ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye'de tarım alanında faaliyet gösteren kişilerin yaş ortalamasının 55 olduğunu belirterek, "Benim yaşımdaki adamdan inovasyon çıkmaz. Bunu söylüyorum. Kimden çıkar? Teknofest kuşağından çıkar....
Alişan KOYUNCU/İZMİT (Kocaeli), (DHA)- TARIM ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye'de tarım alanında faaliyet gösteren kişilerin yaş ortalamasının 55 olduğunu belirterek, "Benim yaşımdaki adamdan inovasyon çıkmaz. Bunu söylüyorum. Kimden çıkar? Teknofest kuşağından çıkar. O gençliğin de tarım sektörüne, ormancılığa ilgisini mutlaka taşımalıyız. Kırsala ilgisini mutlaka artırmamız ve bu konuyu desteklememiz, teşvik etmemiz gerekiyor" dedi.
Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği'nce düzenlenen 2'nci Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı, Kocaeli Kongre Merkezi'nde başladı. Çalıştaya Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin yanı sıra belediye başkanları ile kurum müdürleri de katıldı. Bakan Kirişci, tarım alanında önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, "2002 yılında 2,8 milyar dolarlık ihracat vardı. Bugün, 25 milyar dolar 2021 rakamı. 30 milyar dolar da 2022 rakamı olacak inşallah. Tabii bunu yaparken topraklarımızı korumamız, suyumuzu idareli kullanmamız, bilimi, teknolojiyi her türlü yenilikleri buraya yansıtmamız gerekiyor. Burada en ufak bir zafiyet göstermemiz, en ufak bir eksiklikte bulunmamız asla söz konusu olmamalı" dedi.
'KIRSAL İLE KENT BARIŞMALI'
Köyden kente göç konusuna da değinen Bakan Kirişci, "Yerel yönetimlerin kırsal ile kenti barıştırması gerekiyor, çünkü geçmişte bu yanlış yapıldı. Tıpkı "Zeytinyağlı yiyemem aman basma da fistan giyemem aman" dedirtip, bu türküleri söylettirip, bizim elimizden zeytinyağını ve tereyağını alıp, yerine margarini koyanlar oldu. Onun benzeri bir davranış, o günkü şartlarda olabilir. Çünkü sağlık hizmetleri yetersizdi, eğitim hizmetleri yetersizdi, ulaşım yetersizdi. Kurtuluşu, istikbali gelip, kentlerde aradık. Kentlerin etrafında varoşlar oluşturduk ve sağlıksız yaşam alanları oluşturduk" diye konuştu.
'BU İKİ KÜLTÜR BİR ANDA ÇATIŞTI'
Kent ile kırsalın farklı kültürler olduğunu anlatan Kirişci, "Bu iki kültür bir anda çatıştı. Kırsalda kalsa çok daha verimli, çok daha faydalı olacak bireyler, bunların başında ailenin direği olan kadınlar geliyor. Onlar da bu işe öncülük ettiler, yollara düştüler. Hem kendileri mutsuz oldu hem evlatları mutsuz oldu. Yerel yöneticiler de bu kentleri ıslah edeceğiz, "Kentsel dönüşüm yapacağız" diye didinip durdunuz. Belki kırsalda onlara yapacağınız bir konut 1 liraya mal olacaksa; bu tarafta bize 10 liraya, 100 liraya, 1000 liraya mal oldu" diye konuştu.
'KÖYLERİN YAŞAM MERKEZLERİ OLMALI'
Köyden kente yeniden bir göç dalgasının devam ettiğine de değinen Kirişci, bu konuda olumsuz sonuçların doğmaması için önlemler alındığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Köylerin yaşam merkezleri, sosyalleşme alanları olmalı. Temel ihtiyaçlardan ulaşım artık var; oraya sağlık, eğitim, sosyalleşme adına bazı birimleri taşımamız gerekiyor. Dün Milli Eğitim Bakanımızla birlikte "Köy yaşam merkezleri" diye bir iş birliği protokolü imzaladık."
'İNOVASYON TEKNOFEST KUŞAĞINDAN ÇIKAR'
Gençlerin tarım ve orman konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini anlatan Kirişci, "Tarım Orman Gençlik Konseyi dünyada bir ilk olmuş olacak. Bugün, bizim ortalama tarımda faaliyet gösteren yaşımız 55. Benim yaşımdaki adamdan inovasyon çıkmaz. Bunu söylüyorum. Kimden çıkar? Teknofest kuşağından çıkar. O gençliğin de tarım sektörüne, ormancılığa ilgisini mutlaka taşımalıyız. Kırsala ilgisini mutlaka artırmamız ve bu konuyu desteklememiz, teşvik etmemiz gerekiyor. Bundan dolayı sizler kendi Tarım ve Orman Gençlik Konseyi'ni kendi alanınızda da bir kez daha değerlendirmenizde yarar var" dedi.
'İSTANBUL'A ULAŞTIRMAK İÇİN 117 BİN TON KARBONDİOKSİT SALINIYOR'
Kent tarımının çevre sağlığı açısından son derece önemli olduğuna değinen Kirişci, "Kent tarımı önemli. İstanbul örneğini veriyorum. İstanbul'a, Türkiye'den yetişen meyve ve sebzenin yüzde 25'i gidiyor. 76 ilden gidiyor ve 270 bin kamyon ile taşınıyor. Bu kamyonlar 140 milyon kilometre yol gidiyor. Dahası çevre, iklim değişikliği ve küresel ısınma diyoruz. Bu 270 bin kamyon, 140 milyon kilometrede 117 bin ton karbondioksit salıyoruz. İşte buyurun kent tarımı. Kocaeli ile İstanbul arası 90 kilometre. Bu mesafede seferi bile olamıyoruz. İşte bu kadar yakın olan bir coğrafyanın bu üretimi İstanbul için yapması ve öncelemesi gerekir. Suyu düştüğü yerde tutacağız, insanları da doğduğu yerde doyuracağız. Bizim sloganımız bu" diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI
Kaynak: Demirören Haber Ajansı