Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT
(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasının ardından belediyeye önünde toplanan yurttaşlara hitap etti. Özel, “Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil” dedi. Bu sırada CHP’liler de “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganı attı.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın belediyeye yönelik soruşturma kapsamında şafak operasyonuyla gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, akşam saatlerinde belediye önüne gitti.
İmamoğlu’nun ardından konuşan Özel, uyuşturucu baronlarına yapılmayan muamele ile Akpolat’ın gözaltına alındığına dikkat çekti. İsim vermeden Ekol TV’yi de eleştiren Özel, şunları söyledi:
“Benim ‘seyyar giyotin’ dediğim, bugüne kadar nerede bir muhalife bir haksızlık yapılacaksa belediye başkanı, milletvekili, sanatçı, akademisyen, hepsinin başını vuracak başka bir cellat bulamadığı için aynı celladı mahkeme mahkeme gezdirdiler. O seyyar giyotin, bu sabah da bu işe girişti. Haberleri ilk veren kanal, hep veren kanal, onun ağzından operasyonu yöneten kanalın o savcı ile arasında nasıl bir kanal olduğunu biliyoruz. Geçmişlerini biliyoruz. Eninde sonunda birlikte bunun hesabını verecekler. Ant içiyoruz. Buradan değerli Belediye Başkanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Bir belediye başkanı, bir ihaleden sorumlu tutulup sorgulanamaz. Kim imza attıysa onun sorumluluğundadır. Kanun açıkça yazıyor. Öyle olmasaydı Tayyip Bey, görev yaptığı sürede 50 kere gözaltına alınırdı, 25 kere tutuklanırdı. Eğer öyle olsa yarın Türkiye’deki bin 300 belediye başkanının 300’ünün mahkemede ifadeye gitmesi lazım. Kimseye yapılmayan, kanunen yapılmaması gereken bu muamele bir belediye başkanına yapılıyorsa onda bir kusur olduğu için değil; onun partisi CHP olduğu için, onun oyu yüzde 65 olduğu için, 31 Mart’taki büyük zaferin sahiplerinden biri olduğu için, Tayyip Erdoğan’ın uykularını kaçırdığı içindir.
“AK Parti’de istifa ettirdiklerini yargılayan yok”
Bugün Ankara’da sordum. Sözcülerinden tık yok. Hangi AK Parti belediye başkanına bu muamele yapıldı? AK Parti, FETÖ ya da yolsuzluk suçlamasıyla belediye başkanlarını istifaya davet etti. Bunların kimi güle oynaya, kimi ağlaya ağlaya, kimi koşa koşa, kimi direne direne eninde sonunda istifa ettiler. Biri, bırakın hapse girmeyi, bırakın yargılanmayı, ifadeye çağrıldı mı? Hayır. İstifa ettiriyorsun, yolsuzluk iması ya da FETÖ iması yapıyorsun, ‘Etmezsen mecburen biz yetkimizi kullanırız’ deyip böyle bir durumun olduğunu tescil ediyorsun ama AK Partili diye alıp kenara ayırıyorsun. Bunların içinde Melih Gökçek bile var ama bir tane soru soran yok, yargılayan yok. İstanbul Büyükşehir, bütün belediyelerimiz kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok, sorgulayan yok ama iş CHP’ye gelince itibarsızlaştırmak için Ahmet Özer’den; Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil.”
“Seyyar giyotin suçüstü yakalandı”
Özel bu cümleleri sarf ettiği sıra CHP’liler de “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganı attı. “‘Bu, seyyar giyotin’ deyince kızan bir şarlatan var. O şarlatan, işi iyice elini yüzüne bulaştırdı” diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sabah suç örgütü lideri; bir tarafı Beşiktaş bağlantısı, bir tarafını da Ahmet Özer’e bağlayacak, ‘Esenyurt bağlantısı’ diyor. Döndük, baktık Esenyurt’ta. Evet, bu şirket. Bir ihale açılmış, 9 şirketle yarışmış ve yüzde 15 kırımla ihaleyi almış. Hikâyenin burasına kadarını anlatıp Esenyurt’a bağlıyor. Beşiktaş ile Esenyurt’u birbirine bağlıyor, oradan da işi İBB’ye bağlayacak. Eline yüzüne bulaştırdığı işe bakın. İhale yapılmış, almış ama iki ay itiraz süresi var diye ne bir hakediş kesilmiş ne para ödenmiş, beklenmiş. O sırada belediyeye kayyum atanmış. Ahmet Özer hiçbir imza atmadan Silivri’ye yollanmış ama gelen kayyum bütün ihaleleri incelemiş, bu ihaleye bakmış, itiraz etmemiş. Bir ay uzatma vermiş, günü gelince de ihaleyi onaylamış, işe başlatmış. Eğer İhsan Aktaş’ın Esenyurt’tan aldığı ihalenin hesabı sorulacaksa ihaleyi açık düzenleyip 9 firmayı çağıran Ahmet Özer’e değil, ihaleyi onaylayan o senin kayyumuna soracaksın onun hesabını, kayyumuna. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Bir çocuğun kapasitesi belliyse ona anası, babası, öğretmeni çok yüklenirse o bir işi yapacağım diye telaştan eline yüzüne bulaştırır. Bu giyotini buraya yollamışsın, ‘İstanbul’u karıştır’ demişsin, ‘Esenyurt’tan başla, Beşiktaş’a ulaş, oradan herkesi bu işe bulaştır’ demişsin. Bu işi eline yüzüne bulaştırdı. Bu kifayetsiz muhteris, bu suçlarıyla birlikte her gece yatan, sabah suçlarıyla birlikte uyanan kifayetsiz muhteris, suçlaya suçlaya ‘Ahmet Özer’i bulaştıracağım’ diye senin bir gecede vali yardımcısı yapıp kayyum olarak atadığın eski kaymakamı, yeni vali yardımcısını suçluyor. Oradan Beşiktaş’a ulaşmaya çalışıp oradan gizliliklerle İstanbul Büyükşehir’e doğru gitmeye çalışıyor. Suçüstü yakalanmıştır. Verdiğiniz talimat gizli değil, aleni; yapılan işler ahlâka uygun değil, tamamen uydurmacadır.”
Anka Haber Ajansı