Özgür Karabat'tan 1 Mayıs Tutuklamalarına Tepki: "Mahkeme İktidarın Baskısından Etkilenmiş"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, 38 kişinin 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak istediği için tutuklanmasına ilişkin; "1 Mayıs'ta gözaltıların hemen ardından İçişleri Bakanı'nın mahkemeyi etkileyecek şekilde yaptığı açıklamalar neticesinde gözüküyor ki mahkeme de iktidarın bu baskısından etkilenmiş ve hukuksuz bir tutuklama süreciyle karşı karşıyayız" dedi.

(İSTANBUL) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, 38 kişinin 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak istediği için tutuklanmasına ilişkin; "1 Mayıs'ta gözaltıların hemen ardından İçişleri Bakanı'nın mahkemeyi etkileyecek şekilde yaptığı açıklamalar neticesinde gözüküyor ki mahkeme de iktidarın bu baskısından etkilenmiş ve hukuksuz bir tutuklama süreciyle karşı karşıyayız" dedi.

1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamak isterken Saraçhane, Beşiktaş, Şişli ve Beyoğlu gibi semtlerde polisle karşı karşıya gelen ve gözaltına alınan 65 kişiden 38'i tutuklandı.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Özgür Karabat, Pınar Uzun Okakın ve Sevgi Kılıç, Parti Meclisi Üyesi Erbil Aydınlık, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Ali Emre Telci ve milletvekilleri Fethi Açıkel ile Ali Gökçek'ten oluşan CHP heyeti, tutuklamalara tepki göstermek için Çağlayan Adliyesi'ndeydi. Taksim'deki kutlamalara ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen hukuksuz bir süreçle 38 kişinin tutuklandığına dikkati çeken Karabat, Adliye önünde şu açıklamayı yaptı:

"Anayasa Mahkemesi'nin kararı çok net. 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasını engellemek aslında anayasal bir hak ihlali. Binlerce yurttaşımız, bu anayasal garantiyle Taksim'e yürümek ve 1 Mayıs'ı kutlamak için Saraçhane'de toplandı. Bir kısmı daha Saraçhane'ye gelmeden gözaltına alındı. Bugün 1 Mayıs kutlamalarında gözaltına alınan 60 yurttaşımız ve Cumhurbaşkanı'na hakaretle suçlanan 5 yurttaşımız savcılığa sevk edildiler. Bunların neticesinde 52 vatandaşımız tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. 52 vatandaşımızdan 38'i tutuklandı.

"TUTUKLAMAYI GEREKTİREN BİR DURUMUN OLUŞMADIĞINI HEPİMİZ GÖRÜYORUZ"

Mahkeme kararına bakınca suç konusu işlerin; Cumhurbaşkanı'na hakaret, toplantı gösteri yasasına muhalefet, polise mukavemet ve örgüt propagandası olduğunu ve vatandaşların bu suçlardan tutuklandığını görüyoruz. Bu suçların hemen hemen hepsi üst sınırdan cezalandırılsa dahi infazı yok denecek kadar az. Yani aslında tutuklamayı gerektiren bir durumun oluşmadığını hepimiz görüyoruz. 1 Mayıs'ı kutlamak anayasal bir haktır. Dolayısıyla Taksim 1977 olayları toplum hafızasında Anayasa Mahkemesi'nin dediği gibi önemli bir yer tutmaktadır ve Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs'ı kutlamak da bir anayasal haktır.

"GÖZALTINA ALINANLARIN KOLLARINDA DARP İZLERİ OLDUĞUNU GÖZLEMLEDİK"

Bugün gözaltından sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen yurttaşlarımızın mahkemesini takip ettik ve bazı şeylere yakından tanıklık ettik. Kolu kırılmış yurttaşlarımızı gözlemledik. Gözaltına alınan kadınların tuvalet ihtiyaçlarını gideremediğini, kollarında darp izlerinin olduğunu ne yazık ki gözlemledik. Dolayısıyla aslında burada yaşananın bir düşmanlık olduğunu, bir cezalandırmayla karşı karşıya olduğumuzu gözlemliyoruz. 1 Mayıs'ta gözaltıların hemen ardından Vali'nin yaptığı açıklamada "Yarına kalır ama yanına kalmaz" ifadeleri, aynı şekilde İçişleri Bakanı'nın mahkemeyi etkileyecek şekilde yaptığı açıklamalar neticesinde gözüküyor ki mahkeme de iktidarın bu baskısından etkilenmiş gözüküyor ve hukuksuz bir tutuklama süreciyle karşı karşıyayız. Yarın bu tutuklamalara itiraz edilecek. Biz de kamuoyu nezdinde hem 1 Mayıs kutlamalarının bir hak olduğunu hem 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasının bir hak olduğunu ve tutuklanan yurttaşlarımızın da hukuki sürecini yakından takip edileceğini kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz."

Anka Haber Ajansı

Gündem Haberleri