Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN) - KESK Samsun Şubesi, 30 Kasım'da Ankara'da yapılacak "Geçinemiyoruz" mitingine çağrıda bulunmak için bir araya geldi. KESK'in çağrısına CHP heyeti de destek verdi.
KESK Samsun Şubesi, 30 Kasım'da Ankara'daki "Geçinemiyoruz" mitingi için çağrı yaptı. Süleymaniye Geçidi'nde düzenlenen açıklamaya, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, CHP Parti Meclisi üyeleri Armağan Erdoğan ve Nazan Yurttan Güneysu ile çok sayıda KESK üyesi ile siyasi partilerin, sendikalar ve derneklerin temsilcileri katıldı.
KESK Samsun Dönem Sözcüsü Bahtiyar Akıncı, şunları söyledi:
"İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. Ödediğimiz vergilerden aldığımız maaşlara, ücretlere, sosyal haklarımızdan yararlandığımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu, bütçesine bakmaktır. Kaynaklar, gelirler kimlerden toplanıyor, kimlerin faydası için kullanılıyor? Temel soru budur. Söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, kamu emekçileri, öğrenciler, kadınlar, emekliler, işçiler, işsizler, küçük esnaf yani alın teriyle geçim savaşı veren gerçek emekçiler almıştır. Kadar yapılan bütçelerde halkın bütçe hakkı yok sayılmıştır. Yani bütçe yapım süreçlerinde emekçilerin, halkın, onların temsilcileri olan, sendikaların, konfederasyonların, meslek odalarının, birliklerin, taleplerin hiç dikkate alınmamıştır. Halk adına bütçeyi denetlemekle görevli Sayıştay’ın yetkileri dahi hiçe düşürülmüştür. Üstelik bizlerden toplanan vergiler, ne insanca yaşamaya yetecek bir ücret, ne de yol, su, elektrik olarak bizlere geri dönmüştür.
'İktidar, orta çağ kölelik koşullarını hedeflemektedir'
Bütçeden başta eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere, kamu hizmetlerine, yatırımlarına ayrılan pay gittikçe azaltılmıştır. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme göz ardı edilmiştir. Kadınlar bütçede yok sayılmıştır. Hem ücretlerimizden hem de tüketimimizden kesilen vergiler patronlara muafiyet, istisna, teşvik, vergi indirimi, vergi affı olarak aktarılmıştır. Vergilerimiz faize, kur korumalı mevduat sistemine, müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı, tünel inşaatı müteahhitlerine, beşli çeteye, sermayeye gitmiştir. Kısacası bugüne kadar yapılan bütçelerde aslan payı hep sermayeye, patronlara, savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılmıştır. Özetle iktidar 2023 Mayıs seçimlerini kazanmak için kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almak için düğmeye basmıştır. İktidarın yakın geçmişte açıkladığı Orta Vadeli Programı ile kamusal emeklilik ve sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcı emeklilik ile tavsiye edilip kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasından Emeklilik yaşının yükseltilmesine yeni nesil çalışma biçimleri adı altında esnek güvencesiz istihdamın yaygınlaştırılmasından ücret ve maaşların gerçekleşen değil, hedeflenen düşük enflasyon rakamlarına göre arttırılmasına kadar bir dizi saldırıyla elimizde kalan son hakları da göz koymuştur. Kısacası iktidar, orta vadeli programı ile emekçiler açısından 3 yıl ileriye değil, 200-300 yıl geriye orta çağ kölelik koşullarını hedeflemektedir.
'Tüm yurtta, iş yerlerinde, kent meydanlarında olacağız'
Bu kapsamda emekçiler olarak "geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz" şiarıyla tüm yurtta, iş yerlerinde, kent meydanlarında olacağız. 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara'da gerçekleştireceğimiz merkezi miting ile emeğin kürsüsünü kuracağız. Buradan sizin aracılığınızla bu düzene itirazım var diyen tüm emekçilere, vatandaşlara seslenerek sözlerimizi tamamlamak istiyoruz. Hepimiz biliyoruz ki yüzünü sermayeye, sırtını emekçilere dönen bu düzen kendiliğinden değişmeyecektir. Emeğimizi hedef alan saldırıların dalga kıranı bizleriz. Emeği ve alın teriyle geçinenler, kamuoyu emekçileri, öğrenciler, kadınlar, emekliler, işçiler, işsizler, küçük esnaflar ve ezilenler olarak dünyanın en büyük çok sesli korosu bizleriz. Tarihin sayfalarına omuz omuza verdiğimizde karşımızdakileri kumdan kalelere dönüştürdüğümüz Örneklerle doludur. Gelin insanca yaşamaya yetecek bir ücret adil yeni vergi sistemi halk için emek için bütçe güvenceli iş güvenli gelecek için omuz omuza verelim."
CHP'li Akdoğan: "Emeğiyle geçinen herkesin hakkını sonuna kadar savunacağız"
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan da şu ifadeleri kullandı:
"Değerli basın mensupları, değerli Samsunlar, ben de genel başkanımız Özgür Özel ve tüm Cumhuriyet Halk Partisi adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Çok yoğun bir yağmur var. Bu yağmurun altında bizler beklemeye razıyız. Kendimizi Karadeniz'in kapkaranlık sularına da atarız. Yeter ki işçiler, emekçiler hakkını alsın, çalıştığının karşılığını alsın. Yaklaşık 15 dakikadır buradayız. 15 dakikada biz burada beklerken Ankara'da Cumhurbaşkanı'nın sarayı 30 asgari ücreti yedi yuttu. 10 ayda, 10 ayda o saray 10 milyar para yedi, 10 ayda örtülü ödenekten. 10 milyar para harcandı. Bu israf düzeni devam ettikçe, bu liyakatsizlik devam ettikçe, bu hukuksuzluk devam ettikçe işçiye, emekçiye, memura, beyaz yakalaya, gri yakalaya, mavi yakalaya verilecek maaş bulunmaz. Bu iktidar görevinde kaldıkça işçiye, emekçiye, beyaz, gri ve mavi yakalıya emeğinin karşılığı verilemez. Önümüzde bir bütçe görüşmesi var. Bu bütçe görüşmesinde biz Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri olarak sizlerin, emekçinin, memurun, asgari ücretle çalışanın, işçinin, velhasıl emeğiyle geçinen herkesin hakkını sonuna kadar savunacağız. 30 Kasım'da da mitinginizde sizlerle birlikte olacağız. Ben de bu vesileyle tüm Samsunluları ve 81 ilimizdeki tüm yurttaşlarımızı bu mitinge davet ediyor. Sizleri selamlıyorum."
Anka Haber Ajansı