(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın TBMM'nin "İsrail tehdidi" kapalı gündemine ilişkin, "Cumhurbaşkanı burada "İsrail savaşı bölgeye yaymaya çalışıyor, bundan sonraki hedef de Türkiye'dir" dedi. Biz de bu çerçevede Milli Savunma Bakanlığı'ndan ve Dış İşleri Bakanlığı'ndan Türkiye'nin nasıl ve hangi yöntemlerle hedefte olduğuna ilişkin yaygın medyada konuşulmayan bir tek sözcük duymak için konuşmaları can kulağıyla dinledik. Bir tane yeni husus yok" diye konuştu.
Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca Başkanlığı'nda açık oturumda gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup başkanvekilleri söz aldı. Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet - Gelecek Grubu, Genel Kurul'da değiştirilen oturma düzenini eleştirdi. Kaya, milletvekili sayısı en az olan grup olarak en sola değil, MHP grubundan sonraki sıralarda yer almasını eleştirdi. Kaya şunları söyledi:
"6 Temmuzda Saadet-Gelecek Partileri olarak biz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir grup kurduk. Ardından, bize İç Tüzük ve daha doğrusu Meclis teamülleri gereği, bütün siyasi partilerin eşitliği ilkesi gereğince, hem Meclis Başkanıyla rahat iletişim kurmamız hem de Meclis çalışmalarına rahat katılabilmemiz açısından grup bütünlüğümüzü sağlayacak bir yer tahsisini Meclis Başkanı'ndan talep etmiştik. 6 Temmuzdan 1 Ekime kadar "Bugün yarın, bugün yarın…" İşte "Yaz dönemi, tadilat çalışmaları…" diyerek 1 Ekim günü… Geçen sene "Ya, bu konuyla ilgili ben bir komisyon kurdum, bu işi çözeceğiz. Perşembe gününe kadar bana sabredin" dedi. Biz de kendisine perşembe günü çözecekse sorun olmadığını söyledik. Perşembe günü topu taca atar gibi bir komisyon kurdu Başkanlık Divanında. O komisyon yer çalışması yaptı, bir türlü Saadet ve Gelecek Partisini yere göğe sığdıramadılar, yer bulamadılar. Ardından, hemen arka taraftaki başkan vekillerinin kullandığı kuliste grup başkan vekillerini toplayarak Sayın Meclis Başkanı aynen şunu ifade etti, "Meclis Başkanı olarak bizim herhangi bir yetkimiz yok. Başkanlık Divanı olarak bizim bunu çözme imkanımız yok. Ancak siyasi parti grupları kendi aralarında anlaşırsa bu konuda bir sonuç alınabilir, değilse bizim yapabileceğimiz bir şey yok." Ama bugün gördük ki bize herhangi bir yazılı tebligat yapılmadan, gruplarla görüşülmeden… Sayın Meclis Başkanı geçen sene, olmadığını söylediği bir yetkiyi… Anayasa aynı, İç Tüzük aynı İç Tüzük, Meclis Başkanımıza bir vahiy de gelmediğine göre, değişen hukuki ve başka bir durum da yok. Peki, ne oldu da Meclis Başkanı, parti gruplarıyla bu konuyu müzakere etme ihtiyacı hissetmeden, sadece ve sadece Adalet ve Kalkınma Partisinin sayısal çoğunluğuna güvenerek bu konuyu Başkanlık Divanı'nda çözmeye kalktı.
"Grup bütünlüğümüzü sağlayamadık"
Orada hem Saadet Partisi hem de İYİ Partimizin katip üyelerinin "Ya, bu konu, parti gruplarını ilgilendiren bir konu. Başkanlık Divanı olarak bizim konuşmamız doğru değil." itirazlarına rağmen bir parmak hesabıyla burada demokrasi inşa etmeye çalıştı. Burada, tabii, dediğim gibi, bu oldu bittiyi İYİ Partiyle beraber değerlendirmiş olacağız ama diğer grupların da vicdanına sunuyorum. Meclis Başkanı istediği kadar her yerde övünebilir. "Ben adilim" desin. Değilse bütün muhalefet gruplarına 4 sıra oturacak yer verirken İYİ Parti ve Saadet Partisine niçin sadece 2 sıra yer veriliyor? Bugün gördük, özel bir oturum vardı, AK Parti sıraları genelde boştu ama biz İYİ Partiyle burada sığamadık, grup bütünlüğümüzü sağlayamadık."
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Bülent Kaya'nın eleştirilerine katıldığını belirterek, "Burada bir koltuk değişimi yapıldı ama grup başkanvekilleri olarak bizim haberimiz yok. Önce Meclis'in nezaketine uymaz. Meclis Başkanlığı nezaketen bizim görüşümüzü alır. Biz bunun olup olmayacağını neden olmayacağını samimi bir şekilde ifade ederiz. Böyle bir şeye tenezzül etmediler. Biz geldiğimizde koltukların ayrılmış olduğunu ve kendi takdirlerine göre dizayn yaptıklarını gördük" dedi.
"Meclis Başkanlığı taraf tutma makamı değildir"
Çömez, "İsrail tehdidi" ile ilgili yapılan kapalı toplantıya ilişkin de, "Bütün milletvekillerimiz burada bulunmak istedi. 14 koltuk var burada. Arkadaşlarımızın bir çoğu başka koltuklara oturmak zorunda kaldılar. Meclis Başkanlığı taraf tutma makamı değildir. Milletvekillerine bu şekilde bir davranışı münasip gören Meclis Başkanını kınıyorum" diye konuştu.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, 8 Ekim 1978'de Türkiye İşçi Partili 7 devrimciyi, Ankara Bahçelievler'de katledilmelerinin 46. yılında andı. Temelli, "Bu devrimcileri katledenler yargılanmadılar ve hatta siyasetin kollamasının ötesinde siyasetin içerisinde yer aldılar. Bu cesazılık politikaları bugün de devam ediyor. 8 Ekim 1980 tarihinde Necdet Adalı Ankara'da Ulucanlar Cezaevinde idam edildi. 1980 cuntasının ilk idamıydı" dedi.
"Beyaz sayfada yazılanların içerisinde bir tane yeni husus yok"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, da kapalı oturuma ilişkin şunları söyledi:
"Milli Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı sunum yaptılar. Elbette İç Tüzük uyarınca bu tutanaklar 10 yıl süreyle gizli olmaya devam edecek. Ancak 10 yıl sonra bu tutanakları okuyanlar ve bugünkü medyayı hatırlayanlar yazılanlar, çizilenler dışında TBMM Genel Kurul'da söylenmiş yeni bir tek sözün olmadığını görecekler. Biz de öyle gördük. Burada söylenenleri elbette tekrar etmeyeceğiz ama söylenmeyenlerin peşine düşeceğiz. 1 Ekim'de Cumhurbaşkanı burada "İsrail savaşı bölgeye yaymaya çalışıyor, bundan sonraki hedef de Türkiye'dir" dedi. Biz de bu çerçevede Milli Savunma Bakanlığı'ndan ve Dış İşleri Bakanlığı'ndan Türkiye'nin nasıl ve hangi yöntemlerle hedefte olduğuna ilişkin yaygın medyada konuşulmayan bir tek sözcük duymak için konuşmaları can kulağıyla dinledik. Önüme beyaz kağıt aldım not alayım diye, gün sonu baktım ki beyaz sayfada yazılanların içerisinde bir tane yeni husus yok."
Anka Haber Ajansı