Haber: Esma Turan
(MUĞLA) - CHP Muğla İl Örgütü tarafından ‘Yenidoğan Çetesi’ vahşetine tepki gösterildi. CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, “Bu trajedi Türkiye dışında dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşansaydı o ülkede yer yerinden oynardı, gök kubbe hükümetin başına yıkılırdı. Dolayısıyla bu skandaldan sorumlu olan ama hiç oralı olmayan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu derhal görevinden alınmalıdır” dedi.
CHP Muğla Milletvekilleri Süreyya Öneş Derici, Gizem Özcan ile Cumhur Uzun, CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, ilçe başkanları ve partililer Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelerek ‘Yenidoğan Çetesi’ vahşetine tepki gösterdi.
CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet tarihinin açık ara en büyük skandalı ile karşı karşıyayız. Öyle bir skandal ki yeni doğmuş bebeklere uzanan bir skandal. Devlet kurumlarının ne kadar çöktüğünü gösteren bir skandal. Sağlık kurumlarının ne kadar çöktüğünü gösteren bir skandal. Zaten eğitimde, yargıda ve bütün alanlarda AK Parti, MHP iktidarının ülkemizde yaşattığı bu karanlığın farkındayız ve buna karşı mücadele ediyoruz. Ancak bu karanlık farklı bir boyuta atladı ve bebeklerimize uzandı. Bu sadece bir sağlık skandalı değil, sadece vicdani bir skandal değil. Uçsuz bucaksız toplumdaki, kurumlardaki geldiğimiz noktanın ürünü Cumhuriyet Halk Partisi olarak, varlığımızı bu skandallara engel olmaya ve bu iktidarı değiştirmeye harcamak üzere yola çıktık. İnanın ki ilk seçimde, olabilecek en erken seçimde iktidar gidecek, demokratik, laik, tüm vatandaşlarının kendini güvende hissettiği, canının, malının güvende olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti'ne gözlerimizi açacağız.”
“Başka ülkede olsa birçok bakan istifa etmişti”
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan da konuşmasında, “Gerçekten acı günlerden geçiyoruz. Daha geçen üç hafta önce aydınlatılamayan bir cinayetle ilgili Meclis kürsüsünden konuşma yapmak durumunda kaldık. Daha küçücük bir yavrumuz, Narinimizi kimlerin nasıl öldürdüğünü aydınlatamamışken, bir cinayet aydınlatılamamışken adalet mücadelesi veriyoruz. Ardından bir belediyenin yapmış olduğu vahşet ve yaşam dostlarımızla ilgili haberler yüreklerimizi dağladı. ‘Daha kötüsü ne olabilir’ derken Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı ile karşı karşıya geldik. Canımızı koruması gerekenlerin yavrularımızın, yeni doğan, daha gözlerini bu dünyaya yeni açmış çocukların canlarını aldığı bir sandalla karşı karşıya geldik. Bakın bu başka bir ülkede olsaydı, daha ertesi gününde birçok bakan istifa etmiş olurdu. Bu işin sorumluları, denetlemesini yapmayanlar biraz olsun utanç duyarak istifa ederlerdi ama bizim ülkemizde olmadı” ifadelerini kullandı.
“Bize bunu yaşatanlara lanet okuyorum”
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun şunları söyledi:
“Bugün burada ‘Bu ülkede bu da olmaz’ denilen bir sebeple toplanmış bulunuyoruz. Eğer biri dört gün önce bana ‘Bu ülkede ne olmaz?’ deseydi, insanları yaşatmak uğruna yemin etmiş doktorların, daha yeni doğanların, yaşama tutunmaya çalışan bebekler üzerinden para kazanmak için onların yaşamını sonlandırmayı düşünebilecekleri kadar alçalacakları ve bu alçaklığın çete haline gelerek, ülkede ‘yenidoğan çetesi’ ismi ile anılacak yüz karısının yaşanacağını düşünemezdim. 22 yıllık AKP iktidarının ülkeyi yönetemediği, yönetim beceriksizlikleri nedeniyle bugün mutsuzluğu yaşattığı, mutluluğumuzu elimizden aldığı birçok olayla karşı karşıya kaldık. Yaşamdan umudunu yitiren, yaşamı başka ülkelerde arayan gençlerinin olduğu bir ülke haline geldik. Bulunduğumuz yerde, çevremizde, eşimize, dostumuza gülemez hale geldik. Sadece yaşadığımıza şükreden insanlar haline geldik. Güzel ülkemizde ne yazık ki yarından umutsuz, mutsuz ve geçim konusunda kaygılı insanlar haline geldik. Buna rağmen bebeklerin yaşamların üzerinden para kazanmak üzere çete kurulacağını asla düşünmezdim, düşünemezdim. Onu da bize yaşattılar. Sınırsızlık Meydanı’ndan, Muğla’dan bunu bize yaşatanlara lanet okuyorum.”
Basın açıklamasını okuyan CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı ise şunları kaydetti:
“İstanbul’da yaşanan olay, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçlar doğurduğu gerçeğini inkar edilemeyecek şekilde ortaya koymuştur. Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane, hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çürütmüştür. İşte bu yüzden, bu insanlık dışı suçların sorumluları dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü bugünün Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve hükümetin başı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
“Türk Halkı, her gün ayrı bir acı ve travma ile karşı karşıya kalmaktadır”
Ne yazık ki 22 yıldan beri ülkemizde birçok haksızlığa ve adaletsizliğe tanıklık ettik. Binlerce yıllık kadim bir tarihe sahip olan milletimiz, kindar ve dindar nesiller yetiştirmekle övünen bir hükümetin politikaları sebebiyle toplumsal çöküntüye uğradı. Değer yargılarını kaybeden ve sosyal yozlaşmaya maruz bırakılan Türk Halkı, her gün ayrı bir acı ve travma ile karşı karşıya kalmaktadır. Milletimiz, AKP hükümetlerinin basiretsizlikleri ve beceriksizlikleri yüzünden açlıkla, sefaletle, adaletsizlikle, eşitsizlikle, şiddetle ve ölümlerle karşı karşıya kalmıştır. Sarayın etrafında yuvalanan bir avuç insandan başka ülkemizde mutlu insan neredeyse kalmamıştır. Dolayısıyla saray rejimi miladını doldurmuştur.
“Hükümetin bu millete verecek hiçbir şeyi kalmamıştır”
Türk Milleti’nin yoksulluk ve açlıkla mücadele ettiği ve kadim Anadolu topraklarının Avrupa’nın göçmen deposuna dönüştüğü bir durumda aklımızla alay edercesine ‘Suriye’li suçlulara kapımız açıktır’ diyen bir hükümetin bu millete verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Geldiğimiz noktada çocukları, bebekleri ve kadınları koruyamayan bir hükümetin bu millete verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Hastaneleri ölümhaneye, Okulları cemaathaneye, Üniversiteleri ticarethaneye çeviren bir hükümetin bu millete verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Bebek katillerinin ellerini kollarını sallayarak sokaklarda gezmelerine engel olamayıp halkın cebinden 750 TL vergi alma peşine düşen bir hükümetin bu millete verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. İşte bu sebeplerden dolayı Türkiye’de erken seçim kaçınılmaz hale gelmiştir. İstanbul’daki korkunç olaydan daha vahim olan şey ise hala hiçbir politikacının koltuğunu terk etmemiş olmasıdır. Bu trajedi Türkiye dışında dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşansaydı o ülkede yer yerinden oynardı, gök kubbe hükümetin başına yıkılırdı. Dolayısıyla bu skandaldan sorumlu olan ama hiç oralı olmayan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu derhal görevinden alınmalıdır. “
Anka Haber Ajansı