Haber: Mehmet Duran Özkan
(MALATYA) - CHP Malatya İl Örgütü, asgari ücretin 22 bin 104 TL olarak belirlenmesine tepki gösterdi. İl Başkanı Barış Yıldız, "Türkiye’de gerçek enflasyon yüzde 80’lere dayanmışken, TÜİK dahi enflasyonu yüzde 46 olarak açıklamışken, hükümetin asgari ücrete sadece yüzde 30 zam yapması, milyonlarca insanımızın alım gücünü daha da düşürmekte ve piyasalarda derin bir kriz riskini artırmaktadır. İlk belirlendiği günden bugüne 7 bin TL eriyen asgari ücrete yapılan 5 bin TL'lik zam, halkla alay etmekten başka bir şey değildir" dedi.
CHP Malatya İl Örgütü, basın toplantısıyla asgari ücretin 2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak belirlenmesine tepki gösterdi. Toplantı masasına asgari ücrete karşılık gelen bir otomobil lastiği ile içinde madeni 1 lira olan naylon poşetler konuldu. İl Başkanı Barış Yıldız, konuşmasında şunları söyledi:
"Bu rakam halkla alay etmekten başka bir şey değil"
"Türkiye’de gerçek enflasyon yüzde 80’lere dayanmışken, TÜİK dahi enflasyonu yüzde 46 olarak açıklamışken, hükümetin asgari ücrete sadece yüzde 30 zam yapması, milyonlarca insanımızın alım gücünü daha da düşürmekte ve piyasalarda derin bir kriz riskini artırmaktadır. İlk belirlendiği günden bugüne 7 bin TL eriyen asgari ücrete yapılan 5 bin TL'lik zam, halkla alay etmekten başka bir şey değildir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın muhalefetteyken yaptığı meşhur simit-çay hesabını hatırlatarak bir hesap yapmak istiyoruz; bugün Malatya’da bir çayın fiyatı 10 TL, bir simit ise 15 TL. Erdoğan’ın her zaman 5 kişilik bir aile üzerinden hesap yaptığını biliyoruz. Eğer bu aile günde 3 öğün yalnızca çay ve simit tüketse, günlük harcaması 375 TL, aylık harcaması ise 11 bin 250 TL olur. Asgari ücret 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Aile yalnızca simit ve çay tüketse bile, geriye kalan para 10 bin 854 TL. Malatya’da en düşük kira bedelinin 10 bin TL olduğunu düşündüğümüzde, bu aile faturalarını nasıl ödeyecek? Çocuklarını nasıl okutacak, sofrasına ne koyacak?
"Ey Recep Tayyip Erdoğan; bu nasıl bir başarı hikayesi?
Şimdi sormak istiyoruz; Ey Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılında asgari ücretle 7 çeyrek altın alınabilirken, bugün yalnızca 3 çeyrek altın alınabiliyor. Bu nasıl bir başarı hikâyesi? Bugün piyasada temel gıda ürünlerinde yaşanan alım gücü kaybı ortada; 2024 yılının başında 17 bin TL ile 114 kg çay alınabiliyorken, bugün 22 bin TL ile yalnızca 95 kg çay alınabiliyor. Tavuk, 142 kg’dan 113 kg’a düştü. Süt, 630 litre yerine artık 491 litre. Pirinç, 293 kg’dan 223 kg’a düştü. Et, 53 kg’dan 40 kg’a geriledi. Yağ, 450 litre yerine artık sadece 340 litre alınabiliyor. Bütün bu rakamlar, vatandaşın her gün nasıl daha fazla yoksullaştığını açıkça göstermektedir. Bu gerçekleri bizim dışımızda kimse dile getirmese de halk bu gerçeği yaşıyor. Marketten çıktığında cebindeki paranın eridiğini, maaşının hiçbir şeye yetmediğini hissediyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak buradan haykırıyoruz; eğer geçim yoksa seçim var."
Anka Haber Ajansı