AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) - Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetine dair açılan davanın karar duruşmasında, tutuksuz yargılanan 3 polis memuru hakkında beraat kararı verdi. Duruşmayı takip eden CHP heyeti, Elçi’nin katledildiği Dört Ayaklı Minare önünde yaptıkları açıklamayla karara tepki gösterdi.
28 Kasım 2015'te Sur ilçesinde basın açıklaması yaptığı sırada güvenlik güçleri ile PKK’lı teröristler arasındaki kovalamaca ve silahlı çatışma sırasında vurularak öldürülen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetiyle ilgili davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, Elçi cinayetinde tutuksuz yargılanan 3 polis memuru hakkında beraat kararı verdi.
Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11’inci ve davanın karar duruşmasını takip eden Türkiye Barolar Başkanı Erinç Sağkan, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Ere, çok sayıda kentin baro başkanı ve yüzlerce avukat, duruşma sürdüğü sırada mahkemeyi protesto ederek, salondan ayrıldı. Avukatlar, daha sonra Diyarbakır Adliyesi önünden Tahir Elçi’nin katledildiği Dört Ayaklı Minare’ye yürüyüş düzenledi.
Yürüyüşe katılanlar arasında yer alan ve duruşmayı takip eden CHP Ankara Milletvekilleri Aliye Timisi Ersever ile Okan Konuralp, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ile Yüksek Taşkın, Muğla Milletvekili Cumhur Uzun ve Trabzon Milletvekili Sibel Suiçimez, Tahir Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Dört Ayaklı Minare önünde yaptıkları açıklamayla mahkemenin kararına tepki gösterdi.
‘Tahir Elçi, barış olsun cümlelerinin ardından burada katledildi’
Açıklamada ilk sözü alan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Elçi’nin nasıl katledildiğini tüm Türkiye’nin izlediği görüntülerle bildiğini ifade ederek, Tahir Elçi’nin ısrarla burada çatışmaya, savaşa ve teröre karşı çıktığını hatırlattı. Tanrıkulu, “Tahir Elçi, barış istedi, savaş burada uzak olsun dedi. Tam bu cümlelerin ardından burada katledildi. Bir sürecin sonunda maalesef öldürüldü. O süreç de adım adım hazırlandı. Bundan siyasetin ve yargının büyük bir ortaklığı var. Bunların hiç birini unutmadık. Tahir Elçi’nin medya tarafından nasıl hedef gösterildiği biliyoruz. Hedef gösterildikten tam bir ay sonra burada, hazırlanmış suikast şeklinde kendisini kaybettik. 4 yıl süren yargılamanın sonucunda mahkeme hazırlanan iddianameyi kabul edip, polisler hakkında beraat kararı verdi. Bu kararla birlikte 3 sanık beraat etmiş olabilir. Ama toplumun vicdanında Tahir Elçi’yi hedef gösterenler, Tahir Elçi’yi buradan İstanbul’a götüren yargı mensupları, bu soruşturmayı yürütenler, burada bu çatışma ortamını hazırlayanlar ve olay günü iki polisin yaşamına yitirmesine neden olanların tümü sorumludur” dedi.
‘Milyonların gözü önünde işlenen gizli cinayet işlendi’
Tanrıkulu’nun ardından söz alan Muğla Milletvekili Cumhur Uzun ise, Tahir Elçi’nin yaşamı boyunca faili meçhul cinayetlerle mücadele ettiğini, kendisinin de milyonların gözü önünde gizli cinayette yaşamını yitirdiğini söyledi. Uzun, mahkemenin verdiği karara tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Bugün bu minarenin altında, ülkesinin değerlerinin korunması, ülkesindeki her türlü hukuksuzluğun ortadan kaldırılması ve insanlarımızın hukuka olan inancının tecilli etmesi için failli meçhul cinayetlerle adeta bir misyonercesine mücadele eden bir hukuk insanı Tahir Elçi’nin ne yazık ki katledildiği yerdeyiz. Bizim acı olan birlikte çalışma yaptığımız yılda bu olay gerçekleşti. Oysa o, toplumlar arasındaki barışın soyadında yer aldığı gibi tam bir elçisiydi. Yine ne yazık ki, ömrünü failli meçhullere adamış olan bir insan, bugün mahkemede verilen beraat kararlarıyla neredeyse yeni faili meçhulün konusu oldu. Aslında bu noktadaki cinayet herkesin gözünün önünde canlı yayınların yapıldığı bir ortamda gerçekleşmişti. Bugünkü kararı bir kelimeyle ifade etmek istesem, milyonların gözü önünde işlenen gizli cinayet demek isterim. Nasıl olur, milyonların önünde işlenen bir cinayet gizli kalabilir? Aslında kalmaması gereken, gizlilik istenilmediği şekilde, gizlenmesi mümkün olmayan bir cinayetin bugün mahkemece nasıl istenmediğini canlı şahitliğini yaptık.”
‘Bugün burada yaşadığımız adaletin katledilmesidir’
Trabzon Milletvekili Sibel Suiçimez, CHP olarak Tahir Elçi cinayetinin aydınlanması için mücadele edeceklerini belirterek, “Bu ülkede bütün mahkemelerde adalet, devletin temelidir yazar. Ama onun önünde oturan hakimler ve savcılar ise tam tersi kararlara imza atmaktan çekinmiyorlar. Bugün burada yaşadığımız adaletin katledilmesidir. Daha üzücü olan Türkiye Barolar Birliği, birçok kentin baro başkanı, avukatlar, siyasiler, hepimiz mahkeme salonuna geldiğimizde kararın böyle olacağını biliyorduk. Bu kabul edilemez. Hepimiz bugün beraat kararı verileceğini biliyorduk. Bu, bir ülkenin adaleti için gerçekten acınası bir durumdur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu olayın aydınlanmasının peşinden gideceğiz. Kimse bizden susmamızı beklemesin” diye konuştu.
‘Adaletsizliğe karşı savaşacağız, vazgeçmeyeceğiz’
Anraka Milletvekili Okan Konuralp, Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılmaması için her şey yapıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Suçluları koruma mekanizması bu davada tam anlamıyla çalıştı. Ve nihayetinde hayatını cezasızlıkla mücadeleye adayan Tahir Elçi cinayeti dosyası cezasızlıkla sonuçlandı. Üzgünüm. Ancak bu davanın vicdan sahibi tüm vatandaşlarımızca hükme bağlandığına inanıyorum; cinayetin tüm sorumlularının ortaya çıkartılacağı bir dönemin yakın bir gelecekte kurulacağına dair de umudumu kaybetmiyorum. Adaletsizliğe karşı savaşacağız; vazgeçmeyeceğiz. Şimdilik hoşça kal adalet.”
Anka Haber Ajansı