(TBMM)- CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tasarruf tedbirleriyle yasal düzenlemeler getiren kanun teklifinin görüşmelerinde, “Eski bakanların, bakan yardımcılarının, üst düzey yöneticilerin, daire başkanlarının, imza yetkili kişilerin, özel sektörde iş bağlantısı olduğu yerlerde üst düzey görevler alması kabul edilebilecek bir şey değil” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, tasarruf tedbirleriyle ilgili yasal düzenlemeler getiren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor.
Teklif üzerinde söz alan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, tasarruf genelgesi çıktığı tarihten bugüne bakıldığında bakanlıklarda ve diğer kuruluşlarda tasarrufla ilgili ciddi önlemler alınmadığını ifade etti. Akay, “Tasarrufun nereden yapılması gerektiğiyle ilgili öncelik belirlemede de hatalar var. Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde, 30 ilde 39 millet bahçesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ tarafından müteahhitlere yazı yazılıp, ilerleme oranı yüzde 75'in altında olan bu 39 millet bahçesinin yapımını durdurdu. Buraya şimdiye kadar ihale bedeliyle beraber çıkan 5 milyar 228 milyon civarında bir para harcamışsınız fakat ilerleme oranı yüzde 74 olan yeri bile durduruyorsunuz. Buraya yapılan harcamalar heba olmuş, çöpe dönmüş oluyor. Yani buradaki, öncelik belirlemedeki sıkıntıyı bir kez daha görüyoruz çünkü bu tip projeler yarım kaldığı zaman tekrar başlayıp ayağa kalkması çok daha büyük maliyetler sebep teşkil edecek” dedi.
"Bakanlıklar savurganlığa devam ediyor"
Akay, kiralanan bakanlık ve kamu binalarının ücretlerine de dikkat çektiği konuşmasında; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da Ankara'da 15 katlı bir binayı kiralayıp aylık 1 milyonun üzerinde bir kira bedeli ödüyor, buranın tefrişatı ve tadilatıyla ilgili harcamaları yapmaktan da kaçınmıyor, çekinmiyor. Sağlık Bakanlığı’nın hastane yatırımlarıyla ilgili olarak baktığımızda, kendi seçim bölgem Karabük’ün Eskipazar’da zeminin doğru seçilmemesinden dolayı, milyonlarca liraya yapılan hastane kaydığı için boşaltılmak zorunda kalıyor veya yarım bırakılıyor. Yapılan harcamalar heba oluyor, buradaki savurganlığın görülmesi açısından da bu konuyu da dikkatlerinize özellikle çekmek istedik. Kâr garantili projelere 2005 yılından bugüne 79,5 milyar dolar para harcanmış, sadece 2024 yılında harcanacak para 162 milyar TL civarında. Buradaki döviz garanti sistemi yanlış, hatalı uygulama; buradan gerekli tasarrufların mutlaka yapılması gerekiyor ama bunun da uygulamada halen defalarca söylemiş olmamıza rağmen yapılmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
"116 bin aracın sadece 500’ü satılacak"
Devlet envanterine kayıtlı araçların satışında geç kalındığını belirten Akay, şunları söyledi:
“Devletin envanterine kayıtlı aşağı yukarı 116 bin aracı var, bu 116 bin aracın bir kısmının mülkiyeti devlete ait, bir kısmı da kiralık. 2018 yılından günümüze bu araçların sadece kiralama bedeli olarak tutar 8 milyar TL ödenmiş. Bu kaynakların nasıl israf edildiğiyle ilgili açık ve net şekilde bize delil teşkil ediyor. 500 araç satılacağını söylüyorsunuz. Bu araçların Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilip bu süratle satılması gerçekleştirilecek. Niçin bu kadar geciktik? Özelleştirme İdaresini beklemek zorunda mıydık? Bu tip ne kadar araç satılacak? Buradan ne kadar gelir elde edilmesi planlanıyor? Bunu biz bilmek istiyoruz.”
Kamu bankalarının yaptığı reklam harcamasına da değinen CHP’li Akay, “Bir taraftan kamu çalışanlarının, memurların servislerini iptal ediyorsunuz ki üç ayda 1 milyar civarında bir maliyeti var, bir taraftan kamu bankalarının reklam harcamalarına bakıyorsunuz, beş yılda 6 milyar 231 milyonu geçmiş. Son bir yılda iki kamu bankasının yaptığı reklam harcaması, ilan harcaması 2 milyar 899 milyon. Buralardan tasarruf etmiyorsunuz ama garibanın, memurun servisinden tasarruf etmeye çalışıyorsunuz" diye konuştu.
"BOTAŞ’ta mahsuplaşmayla geçici çözüm bulacak"
Akay, BOTAŞ ile ilgili düzenlemeyle ilgili olarak da, “BOTAŞ'la ilgili konular ve gerekli ithalatla ilgili mahsup olayları var. Görev zararları var. Bu görev zararları da 2024 yılında 21 milyar dolar civarında olacak. Şimdi, bundan ne kadar tasarruf edilecek? Buralardan tasarruf etmiyoruz, buradaki tasarrufu sağlamamız lazım, mahsuplaşma işlemiyle geçici bir çözüm buluyoruz" dedi.
“Üst düzey yöneticiler özel sektörde görev alması kabul edilebilir değil”
İmza yetkili kişilerin özel sektörde iş bağlantısı olduğu yerlerde üst düzey görevler almasının kabul edilemez bir durum olduğunun altını çizen Akay, “Çoklu maaşlarla ilgili büyük sıkıntılar var. Bir taraftan üst düzey yöneticilerin, bakan yardımcılarının, daire başkanlarının, imza yetkili kişilerin özel sektörde iş bağlantısı olduğu yerlerde üst düzey görevler alması kabul edilebilecek bir şey değil. Bununla ilgili bir kanun olduğu halde bu geçişlerle ilgili sınırlamaya uyulmuyor, uyulması gerekir. Geçişlerle ilgili bu kanunda da bir madde gerekirse ekleyelim. Kamuda görev yapmış üst düzey imza yetkili kişilerin iş yaptığı kurumlara, holdinglere yatay geçiş veya ayrılıp geçme noktalarında belirli bir süre beklemeleri gerekir; beş yıl makuldür, zaten böyle bir süre olduğunu da biliyorum ama buna uyulmuyor.” dedi.
Anka Haber Ajansı