(TBMM) - TBMM Adalet Komisyonu'nda, AK Parti’nin “etki ajanlığı” düzenlemesinin de yer aldığı torba kanun teklifinin görüşmelerine başlandı. Teklife tepki gösteren CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, "Gündem; kadına ve çocuğa şiddet, yenidoğan çetesi. Biz bunları bekliyorduk. Noterlikteki düzenlemelerin toplum için karşılığı yok. Türkiye'nin gündemi bunlar değil" dedi. CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp ise, "Bu teklif bu şekilde yasalaşırsa bu suç tipi tüm muhalifleri cezalandırmak için elinizin altında tuttuğunuz bir otoriterleşme kanunu olarak işlev görecek" ifadelerini kullandı.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, "etki ajanlığı” düzenlemesinin de yer aldığı 23 maddelik Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri başladı. Komisyon AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığında toplandı. Komisyonda muhalefet partisi milletvekilleri, “etki ajanlığı” ile ilgili 16. maddeye tepki göstererek ülke gündeminin bu olmadığını ifade ettiler.
"Casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesini öngörmekte"
Komisyon Başkanı Cüneyt Yüksel, "Son olarak 9. yargı paketi olarak bilinen kanun teklifi Adalet Komisyonu'muzda kabul edilmiş ve TBMM Genel Kurul gündeminde yer almıştı. Bu yasama döneminde de çok önemli yasama faaliyetleri gerçekleştireceğiz. 9. yargı paketinin devamı niteliğinde olan Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşeceğiz. 23 maddeden oluşan teklif 12 farklı kanunda yapılacak değişikliği kapsamaktadır. Notelik hizmetlerinin arttırılması, AYM'nin oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması, uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin ortadan kaldırılması gibi önemli düzenlemeler içermektedir. Casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesini öngörmektedir" dedi.
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, "Temel hak ve özgürlüklerin korunması, adalete güvenin arttırılması, insan odaklı hizmetin geliştirilmesi ana odak olarak kabul edilmektedir. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında önemli değişiklikler yapılmıştır. Şüpheli ve sanık hakları dışında mağdur hakları da güçlendirilmiştir. İnfaz hizmetlerinin kalitesinin arttırılması sağlanmıştır. Bu teklifimizde aile birliğinin korunmasına, adalet sistemimize güvenin arttırılmasına yönelik maddeler yer almaktadır. Bundan sonraki süreçte de bu hedeflerin geliştirilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi. Teklifle, AYM'nin iptal kararıyla ilgili önemli düzenlemeler yapıldığını belirten Alan, "Noterler hukuki işlerin güvenliğinin sağlanmasında önemli bir görev ifa etmektedir. Noterdeki yapılacak işlemlerin daha hızlı olması için bazı düzenlemeler yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Torba kanunlar "belirlilik ilkesini" yok sayıyor"
Anayasa aykırılık önergesi üzerinde söz alan Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, "Burada yine bir torba kanun var. Noterlik kanunu teklifinde yürürlükte olan 12 kanuna değişiklik isteniyor. Torba kanunlar "belirlilik ilkesini" yok sayıyor. Hukuk kuralları gerek yurttaşlar gerek bu uygulayacak olan kamu makamları tarafından tereddüde yer bırakmamalıdır. Ancak torba kanunlar bu ilkeyi ihlal ediyor" dedi.
Kanun teklifindeki maddelerin içeriğine dikkat çeken Özbudun, "Kanun teklifinin ismini okuduğumuzda ağırlığın noterlik olduğunu düşünüyoruz halbuki çok daha kritik maddeleri var. 16. maddede insan hakları ve güvenlik dengesinin insan hakları aleyhine bozulduğunu düşünüyorum. Bu maddenin Anayasamızın hem 2, 13 ve 15. maddelerine aykırı olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Gündem; kadına ve çocuğa şiddet, yenidoğan çetesi, Noterlik değil"
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, "Cumhurbaşkanı cezasızlık politikasından bahsediyor ama önümüze Noter Kanunu ve içinde de "etki ajanlığı" denilen ve korku iklimini besleyen demokrasi tarihinde var olan ülkelerde olmayan bir maddeyle geldi. Gündem ne önümüzde tartıştığımız nokta ne? Gündem; kadına ve çocuğa şiddet, yenidoğan çetesi. Siyasi davalardaki, 10 Ekim davasındaki cazasızlık, Madımak davasında zaman aşımında cezasızlık... Nereden baksak kamu görevlileri hakkında verilmeyen soruşturma izinleri. Biz bunları bekliyorduk. Noterlikteki düzenlemelerin toplum için karşılığı yok. Türkiye'nin gündemi bunlar değil" dedi.
Etki ajanlığı düzenlemesinin muğlak olduğunu belirten Bülbül, "Casus olan kişi vatan hainidir. Vatan haini olan kişiye üç yıl ceza veremezsiniz. Aba altından sopa gösteriyorsunuz. Sıkıntı büyük... İktidarınızı devam ettirecek, korku iklimini sürdürecek maddeler var sadece. Burada şatafatlı sözlere gerek yok. Türkiye'de iyi şeyler olmadığı apaçık ortada. OECD'ye göre yargıya güven Türkiye'de 38 ülkede 36. sırada. Benim şu an bu konuşmamla muhtemelen etki ajanlığından fezlekemiz hazırlanıyor" diyerek tepki gösterdi.
"Bu suç tipini muhalifleri cezalandırmak için elinizin altında tutacaksınız"
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, "Türkiye'yi otokratik bir yönetime götürecek anlayışla karşı karşıyayız. Bu eylemleri somutlaştırmak mümkün değil. AK Parti iktidarında siyasi yarar her gün değişmekte. Sizin siyasi kıbleniz neresi? Bir gün kardeşim Esad bir gün düşman oluyor. Örneğin yurttaşın biri şöyle bir cümle kursa, "Kanal İstanbul projesini savunanlar ahmaktır" dese bir de bu sözü söyleyen CHP'liyse bazıları için 2 yıl 7 ay, bazıları için değişen sürelerde cezalar verilecek. Bu projenin yapılıp yapılmamasında birçok yarar var dolayısıyla bu suç devletin iç siyasetine aykırıdır deyip bir de casusluk suçu vereceksiniz. Demek ki bu teklif bu şekilde yasalaşırsa bu suç tipi tüm muhalifleri cezalandırmak için elinizin altında tuttuğunuz bir otoriterleşme kanunu olarak işlev görecek" dedi.
Devletin iç ve dış siyasetindeki yarar kavramının muğlak bir ifade olduğuna vurgu yapan Alp, "Osman Kavala'ya veremediğiniz casusluk suçunu bu madde yürürlüğe girdikten sonra Gezi Parkı türü bir toplumsal olaya katılmış herkese bu cezayı uygulayabilieceksiniz. Bu düzenleme casusluk değil bal gibi de etki ajanlığı düzenlemesidir" diye konuştu.
"Bu Meclis'in bu konularda bir görev ve sorumluluğu yok mu?"
CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, "Torba kanunun hazırlanmasının kurnazca bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. 16. madde ne anayasaya ne hukuka ne evrensel hukuk kurallarına uygun. Böyle bir kanun Meclis'in itibarını zedeliyor. Son günlerde yaşanan olaylar ve ekonomik sorunlara baktığımızda ahlaki ve vicdanı bir çöküş yaşadığımız ortada. Bununla ilgili bir düzenleme yapılması gerekirken AKP'nin ihtiyaçlarına göre kanun yapıyoruz. Bizler vatandaşın sorunlarına çözüm olamak için buradayız. Kadınların aldıkları uzaklaştırma kararına rağmen öldürülmelerine karşı bu Meclis'in yapacağı hiçbir şey yok mu? Noterlik masrafları nasıl ödensin bunu tartışıyoruz. Bu Meclis'in bu konularda bir görev ve sorumluluğu yok diye mi düşünülüyor" ifadelerini kullandı.
Yenidoğan çetesine ilişkin bir tartışma yapılmadığına dikkat çeken Özer, getirilen maddelerin Türkiye'nin gündemiyle uyumlu olmadığını ifade ederek tepki gösterdi. Özer, "Getirin kanun teklifini bu işe karışan hastaneleri kamulaştıralım. Hastanelerin özel sektör haline gelmesi, SGK sisteminin değiştirilmesi ile ilgili bu Meclis'in yapacağı hiçbir şey yok mu? Bu kadar sorumsuzluk sizin için de fazla değil mi" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi İBB Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş’un Ekrem İmamoğlu davasına bakan hakimin Samsun’a gönderilmesi üzerine "Samsun'a neden sürdüğümüzü izah edeceğim" dediği konuşmasını komisyon üyelerine dinleten Özer, "Yargı üstündeki siyasi vesayeti dinlediniz. Hukuk tanımaz bir sistem var. Sorun ne anayasada ne kanunda sorun uygulayıcılarda" dedi.
"Bu teklifin hukuk bilen kişiler tarafından hazırlandığı konusunda şüphelerim var"
DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, "Her zamanki gibi iktidarın siyasi ikbalini sağlama almaya çalışan bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Öncelikle kanun yapma mantığı olarak Anayasa’ya aykırı. Bu teklifin hukuk bilen kişiler tarafından hazırlandığı konusunda şüphelerim var. Anayasa’nın 42. maddesi eğitim hakkını ortaya koyarken, burada mahpusların eğitim hakkı iyi hale bağlanmış” diye konuştu.
Anka Haber Ajansı