Tbmm Genel Kurulu... Bütçe Görüşmelerinde Ak Parti Ve Muhalefet Arasında "Komiserlik" Ve "Iq" Tartışması
TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında Saadet-Gelecek Grubu Grup Başkanvekili ve CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ile AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin arasında "komiserlik" ve IQ" tartışması yaşandı. TBMM bütçesi görüşülürken TBMM Başkanı Kurtulmuş'un bütçe görüşmelerine katılmaması nedeniyle muhalefetin eleştirileri üzerine Zengin, "Meclisimizin eğer bir kıymetinden bahsediyorsak bunu önce idrak etmesi gerekenler biz milletvekilleriyiz. Meclis’in ve milletvekillerinin değerini düşür
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında Saadet-Gelecek Grubu Grup Başkanvekili ve CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ile AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin arasında "komiserlik" ve IQ" tartışması yaşandı. TBMM bütçesi görüşülürken TBMM Başkanı Kurtulmuş'un bütçe görüşmelerine katılmaması nedeniyle muhalefetin eleştirileri üzerine Zengin, "Meclisimizin eğer bir kıymetinden bahsediyorsak bunu önce idrak etmesi gerekenler biz milletvekilleriyiz. Meclis’in ve milletvekillerinin değerini düşürecek konuşmaların en çok burada yapıldığını görüyorum" dedi. Zengin’e yanıt veren Günaydın, sözünün kesilmesi üzerine, “İnsan biraz akıl sahibi olur ya" tepkisini gösterdi. Zengin de “Eğer istiyorsanız yapalım hepimize bir IQ testi; bakalım, kim ne kadar geçiyor, çok meraklıysanız" yanıtını verdi. Saadet-Gelecek Grubu Grup Başkanvekili Bülent Kaya da Zengin'i "kendini grup başkanvekillerinin komiseri" gibi gören yaklaşımı nedeniyle eleştirdi.
TBMM Genel Kurulu'nda; TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Saadet-Gelecek Grubu'nun bütçe üzerine konuşmalarının tamamlanmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis bütçesi görüşmelerine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un katılmamasına tepki gösterdi. Günaydın, şunları söyledi:
"Bugün mensubu bulunduğumuz TBMM’nin bütçesi üzerinde konuşuyoruz ancak Meclis Başkanımız burada yok. Bir meclis başkanı kendi meclisinin bütçesi konuşulurken kendi meclisindeki görüşmelere katılma ihtiyacı duymaz ise bu meclis dışarıya karşı saygınlığını acaba nasıl koruyabilir? Meclis Başkanı milletvekillerine ve Genel Kurul’a saygı duymaz ise biz bunu dışarıya acaba nasıl yansıtırız? ‘Meclis Başkanının bir işi var, onun için Meclis Başkanvekili geldi’ denecektir. Bu bütçe programı çok önceden belli oluyor, Meclis Başkanının da bizim de milletvekillerinin de burada bulunmaktan daha önemli bir işimiz olamaz. Numan Kurtulmuş'un burada olmamasını TBMM’nin saygınlığı adına çok büyük bir eksiklik olarak gördüğümü ifade edeyim.
"Yargıtay ‘haksız’ kararı veriyor, kararı okutmuyor Meclis Başkanı ve bu Meclis gıkını çıkartamıyor"
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne insanlar alınıyorlar ama bazıları herhangi bir sınav ve mülakat yapılmadan alınıyorlar. Mesela Necdet Ünüvar. Onun oğlu ne yapılmıştı? Açıktan Enerji Bakanlığı’na atanmıştı, şimdi Ticaret Bakanlığı’nda Genel Müdür Yardımcısı. Kızı da TBMM’ye sınavsız, mülakatsız geldi ve şimdi yönetici kadrosuna oturdu. Ayıp değil mi arkadaşlar? Bir insanın kendi çocuğuna, milletin gözüne baka baka böylesine ayrıcalık tanıması ve koca Meclis’in de buna alet edilmesi ayıp değil mi?
Bırakın sadece personel meselesini, bu Meclis, kendi milletvekilinin hukukunu koruyamayan bir Meclis. İçimizden bir arkadaşımız milletin iradesiyle seçilmesine rağmen hâlâ Silivri'de cezaevinde tutuluyor. Burada Yargıtay ‘haksız’ kararı veriyor, kararı okutmuyor Meclis Başkanı, Yargıtay kararıyla Meclis Başkanına ayar veriyor, ayar ‘Sen benim kararımı nasıl olur da okutmazsın’ diyor, bunu kararına yazıyor ve bu Meclis gıkını çıkartamıyor, muhalefet milletvekilleri hariç gıkını çıkartamıyor.
"TBMM Başkanı milletvekilleriyle beraber, yasamanın gücünün farkına vararak bir çalışma içerisinde olmalı"
Saadet-Gelecek Grubu Grup Başkanvekili Bülent Kaya da bütçe görüşmelerine Kurtulmuş'un katılmamasını eleştirerek şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, neredeyse külliyeden gelen ve teknik çalışmalarla oluşturulan kanunların el kaldırılıp indirilerek yasalaştırıldığı bir mekanizma haline dönüştürülmesi sürecinde TBMM Başkanının yasamanın hukukuna sahip çıkması gereken bir süreçten geçiyoruz. Maalesef milletvekillerimizin birçoğunun, hem bizim partimize hem de diğer partilere mensup milletvekillerinin birçoğunun yazılı soru önergelerinin yürütme tarafından cevaplandırılmadığı ya da lakayıt cevaplarla geçiştirildiği bir süreci yaşıyoruz. TBMM Başkanının bu konuda, yasamanın asli fonksiyonlarından bir tanesi olan denetimle ilgili hususta yürütmeyle ilgili bir görüşme gerçekleştirerek ya da burada, TBMM’deki bütün milletvekilleriyle beraber, yasamanın gücünün farkına vararak bir çalışma içerisinde olması lazım.
Yine bir bütçe görüşmesi içerisindeyiz ama bir yargı darbesiyle burada milletvekilliği alıkonulan Can Atalay'la ilgili Meclis Başkanı, Anayasa Mahkemesi kararı dururken, hele hele kendisine ulaşmış kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen ‘Dur bakalım, Anayasa Mahkemesi bu konuda bir karar versin, ondan sonra bir karar vereyim’ diye bekletici mesele yapmışken, Anayasa Mahkemesi’nin gelen kararından sonra, Anayasa Mahkemesi kararını yok sayarak, adeta bir yargı darbesini burada bir Meclis Başkanvekiline okutturmak suretiyle Meclis’in Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürmüş olması Meclis hukuku açısından bir ayıptır.”
"Bakanlığın var olmadığını söyleyeceksiniz ama bütün muhataplığınızı Sayın Bakanlara yapacaksınız, çok temel bir çelişki"
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de Günaydın ve Kaya’nın tavrını eleştirerek Meclis'in muhalefet tarafından değerinin düşürüldüğünü belirtti. Milletvekillerinin bütçe görüşmelerindeki hitabetlerini eleştiren Zengin, şöyle konuştu:
“Meclisimizin eğer bir kıymetinden bahsediyorsak, bunu önce idrak etmesi gerekenler biz milletvekilleriyiz; iktidar, muhalefet. Meclis’in ve milletvekillerini değerini düşürecek konuşmaların en çok burada yapıldığını görüyorum. Eğer kendi kendimizi hançerlemeye devam edersek çok vahim bir şey olacak, oluyor hatta. Genel Kurul’da konuşan hatipler Genel Kurul’a hitap etmesi gerekirken Sayın Bakanlara hitap ediyor. Bir taraftan bakanlığın var olmadığını söyleyeceksiniz ama diğer taraftan da bütün muhataplığınızı Sayın Bakanlara yapacaksınız, bunun çok temel bir çelişki olduğunu düşünüyorum. Bu bütçeyi kim yapıyor, bu bütçe nerede geçiyor? Genel Kurul’da geçiyor, o yüzden bu konuşmaların muhataplığı Genel Kurul olduğunu unutmamak lazım.
Genel Kurul olarak TBMM’ye ulaşan kesin hükmü okumamak diye bir şeyimiz yok. Oraya bir kesin hüküm ulaştığında Genel Kurul’da yapılan tek şey bu hükmü okumaktır. Bizim burada bir rey hakkımız yok. Sadece Genel Kurul’un bilgisine sunuluyor ve akabinde de milletvekilliğinin düşme hadisesi oluyor. Buradaki Anayasa’nın amir hükmünü hatırlamakta fayda var. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki tartışmayı ayrı tutuyorum, biz orada taraf değiliz."
"Biz nasıl konuşacağımızı iyi biliriz"
Zengin'in Meclis düzeni ve milletvekillerinin hitabetlerini eleştiren sözlerine tepki gösteren Saadet Partili Kaya, Zengin'in "kendini grup başkanvekillerinin komiseri" gibi gören yaklaşımının son derece haksız olduğunu söyledi. Kaya, Zengin'in sözlerini şöyle eleştirdi:
“AK Parti Grup Başkanvekili’nin nasıl konuşacağımıza sınır tayin eden, kendisini grup başkanvekillerinin komiseri gibi gören yaklaşımı son derece haksız buluyorum. Biz nasıl konuşacağımızı iyi biliriz. Kendisi nasıl konuşacağına kendisi karar versin. Bizim burada muhatabımız AK Parti değil. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde iktidar-muhalefet diye bir ayrım yoktur. Meclis’in birinci, ikinci partileri vardır. Burada iktidarmış gibi kendilerini muhatap almamamızı beklemesinler. İktidar burası, orası değil. Kaldı ki Meclis çoğunluğu bile olmayan topal bir ördektir AK Parti. Müttefiki olan partinin desteği olmayan çoğunluğu olmayan partidir.
Burada Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanıp Meclis’e sunulan bir bütçeyi konuşuyoruz. TBMM’nin bu bütçeyi değiştirme yetkisi yok. Kabul eder veya reddeder. Reddetmesinin de bir sonucu yok çünkü yeniden değerleme oranıyla geçen seneki bütçe aynen yürürlüğe giriyor. Böyle bir ortamda ben yürütmeyi muhatap almayacağım da kimi muhatap alacağım? Sayın Bakanlar burada çok kıymetli bir şekilde bizleri dinleyip notlarını alıyorlar, günün sonunda da çıkıp kürsüden söylemiş olduğumuz sözlere cevap veriyorlar. Sayın Bakanları muhatap almanın neresi Genel Kurul’a karşı düzensizlik?”
CHP'li Günaydın da Zengin'in açıklamalarına "Necdet Ünüvar'ın kızı, Mustafa Destici'nin kızı buraya sınavsız alınacak, yüz binlerce çocuğumuz işsiz ortalıkta dolaşacak ve biz bunu dile getirdiğimiz zaman Meclise hançer sokacağız! Onların böylesine ayrıcalıklı muameleyle Meclise alındığı an Meclise hançer sokuyoruz. Meclis Başkanının burada bulunmamasını siz de benim gibi eleştirebilseydiniz, bu, doğru bir tutum olurdu" sözleriyle cevap verirken sözlerinin kesilmesinin ardından "Allah kahretmesin ya! İnsan biraz dinler ya! İnsan biraz akıl sahibi olur ya" tepkisini gösterdi.
"Yapalım hepimize bir IQ testi; bakalım, kim ne kadar geçiyor, çok meraklıysanız"
Özlem Zengin de Kaya'nın "komiserlik" ve Günaydın'ın "akıl" eleştirilerine şöyle cevap verdi:
"Biz, şimdi, sakin sakin cevap veriyoruz; Sayın Kaya çıkıyor, beni komiser olmakla itham ediyor. Bakın, ikinci cevabınız çok rahatsız ediyor. Burada ben söylüyorum: Komiserlik tavrı sergileyen sizsiniz. Biz burada iktidarız. "İktidar mısınız?" Evet, öyleyiz. Siz anlamasanız da biz iktidarız. Anlattığınız her bir konuda tamamen alakasız şeylerden bahsediyorsunuz. Ben Genel Kurul’da sizin tavrınızı size bir ayna olarak tuttum. Bir çelişki içindesiniz; eğer Adalet Bakanlığı’nın olmadığını düşünüyorsanız, o zaman dönüp oraya bakmazsınız, bakmazsınız.
Bu Meclis hepimizin Meclisi, burada yapılan konuşmaları da bütün kamuoyu izliyor. Kim rey verecek? Eğer biz rey vermezsek Adalet Bakanlığı’nın bütçesi nasıl geçecek, Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesi nasıl geçecek? Ben bunun Genel Kurul tarafından ve kamuoyu tarafından anlaşılmasını istiyorum. Şu akıl makıl hikayesine de gelmeyelim. Eğer istiyorsanız yapalım hepimize bir IQ testi; bakalım, kim ne kadar geçiyor, çok meraklıysanız."
Çilez Kaya'dan özür diledi
Zengin'le tartışan ve AK Parti'nin Cumhur İttifakı ortağı MHP olmadan Meclis'te çoğunluğu sağlayamayan Bülent Kaya'nın konuşması sırasında Amasya Milletvekili Hasan Çilez, AK Parti sıralarından "Meclise nasıl girdin? Sen Meclis’e kimin kucağında girdin" diye bağırdı. Daha sonra söz alarak bu ifadeleri için özür dileyen Çilez, şunları söyledi:
"Biraz önce Meclisteki konuşmalar esnasında Sayın Bülent Kaya'nın, Saadet Partisi Grubundan arkadaşımızın grubumuza ait söylediği lafların üzerine ben de bir söz söyledim. Bu sözümün herhalde biraz ağır olduğu veya değişik anlaşıldığı yönünde kendilerinden bir uyarı aldık. Bu uyarının neticesinde şunu özellikle söylemeyi arzu ederim: Biz, söylediğimiz kelimeye herhangi bir şekilde argo veya başka bir anlam yüklenmesini asla kabul etmeyiz. Eğer burada söylediğim kelimeyi argo manada anladıysa ben öyle bir kelimeyi argo manasında söylemedim. Burada partilerimizin hepsi seçilmiştir, bütün arkadaşlarımız seçilerek gelmiştir. İttifak kültürü içerisinde gelenler vardır ama siyaseten de konuşulması gereken çok şey vardır. Eğer burada öyle bir anlaşılmaya mahal verdiysem kendilerine ben bu anlayıştan özellikle vazgeçmelerini isterim. Eğer yanlış anlaşılmaya mahal verecek bir kelimem, sözüm olduysa ben bütün Genel Kuruldan bundan dolayı özür dilerim. Böyle bir özürü ben dilerim, bunu da bir erdem olarak görürüm, onu özellikle arkadaşlarımızın gönlünü de kırdıysam haklarını helal etmelerini dilerim."
Anka Haber Ajansı