Siyasi Partilerden 'Yenidoğan Çetesi' Tepkisi: "Bu Çürümüşlüğü Ülkemizden Atmak, Bizim Boynumuzun Borcu"

(ANKARA) - Siyasi parti liderleri, İstanbul’da bebek ölümlerine neden olan ‘yenidoğan çetesi’ne tepki gösterdi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bu çürümüşlüğü ülkemizden atmak, bizim boynumuzun borcu” derken; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalı, bu çöken sağlık sistemi derhal yeniden düzenlenmelidir” ifadesini kullandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da "Bebekleri para uğruna sömüren bu insanlık dışı çete, adaletin önünde hesap verecek" ifadesini kullandı.

İstanbul’da bebek ölümlerine neden olan ‘yenidoğan çetesi’ne yönelik tepkiler sürüyor. Siyasi parti liderleri ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın sosyal medyadan konuyla ilgili yaptıkları paylaşımlar şöyle:

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ: Çeteler sokaklara hakim olup, namuslu insanları, iş adamlarını ve nihayet savcıları tehdit eder hale geldiler. Sokaklarda kalmadılar, hayatın her alanına sızıyorlar. Ve şimdi hastanelerde karşımıza çıkıyorlar. AKP’nin çökmekte olan sağlık sistemi, 12 bebeğimizin öldürülmesini engelleyemedi. Gözünü para hırsı bürümüş PKK ile iltisaklı örgüt lideri doktorun başını çektiği çete ve bu çete ile anlaşmalı bazı özel hastaneler, günahsız, savunmasız bebeklerimizi öldürmek pahasına SGK’yı yani devleti dolandırmışlar. AKP’nin ülkemizi getirdiği son nokta budur. Suç işleyenin cezalandırılmadığı, devleti dolandıranların ödüllendirildiği, liyakatsizlerin koltuğa oturtulduğu AKP sistemi, bebeklerimizin hayatı ile bizi sınıyor. Türk milletinden gizlenen, AKP bürokrasisi tarafından üstü örtülen daha ne skandallar var kim bilir? Sağlık Bakanı da utanmadan "Türkiye’yi dünyanın en iyi sağlık hizmeti sunan ülkesi haline getireceğiz" diyor. Bırak tedavi etmeyi, sen daha sağlıklı doğan bebekleri devlet hastanelerinde koruyamıyorsun bakan efendi. Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalı, bu çöken sağlık sistemi derhal yeniden düzenlenmelidir. 12 bebeğin ölmesini engelleyemeyen bakan efendi de derhal istifa etmelidir. Türk milleti bebeklerin öldürülüyor. Zafer Partisi bütün mensupları ile bu süreci sonuna kadar takip edecek, adaletin gerçekleşmesi için mücadele edecek. Bu alçakça cinayetin unutulmaması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne çağrımız İstanbul’da 12 bebeğimiz anısına bir 12 bebek çocuk parkı yaparak İstanbullu çocuklara hediye etmesi ve bebeklerin isimlerini öldürüldükleri hastanelerin önündeki ve çevresindeki sokaklara vermesidir. Uyuşturucu, sanal kumar ve yasadışı bahis ile mücadele, çeteler ile mücadele Türkiye için bir aciliyet halini almıştır.

"Bu vahşet haberleri ne zaman son bulacak? Artık yeter!"

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: Bir grup cani, bir grup alçak; yenidoğan bebekleri öldürüyor, devletin savcısını odasında tehdit ediyor. Tüm bunlar yaşanırken Sağlık Bakanlığı ne yapıyor, Adalet Bakanlığı ne yapıyor? Bu vahşet haberleri ne zaman son bulacak? Artık yeter!

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Çok üzgünüm. Yenidoğan bebek çetesi davasına dair haberleri okumak, herkes için olduğu kadar benim için de çok güç. Devleti dolandırmak için bebekleri öldürmekten çekinmeyen, bu uğurda savcılarımızı tehdit eden, belli ki bunları yaparken yargılanmayacaklarına inanan çete üyelerinin sırtını yasladığı her bir kişi ve kurumun ortaya çıkarılması için konunun peşini bırakmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Türkiye'yi, yavrularının çete elinde can verdiği bir ülke haline getiren yozlaşmışlığı masaya yatırmadan, bu davanın eksik kalacağına inanıyorum. Konuyla ilgili haberleri okuyup aklını korumaya çalışan, yapanından göz yumanına, sorumlu herkes için ibretlik sonlar dileyen vatandaşlarımızın duygularını paylaşıyorum. Henüz yaşları günlerle ifade edilirken öldürülen yavrularımız için milletimize başsağlığı diliyorum. Bu çürümüşlüğü ülkemizden atmak, bizim boynumuzun borcu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Bebekleri para uğruna sömüren bu insanlık dışı çete, adaletin önünde hesap verecek! Savcımızın cesur müdahalesiyle bu vicdansızlar hak ettikleri cezayı alacak. Güvenli kurumlar altında, huzurlu bir toplumda yaşamak bu ülkenin her ferdinin hakkıdır.