Özgür Özel Şişli’de… “Selefilik Hayalleriyle Halefine Darbe Yapan Bir Cuntacı, Kürt Sorununu Göremez, Çözemez”

Özgür Özel Şişli’de… “Selefilik Hayalleriyle Halefine Darbe Yapan Bir Cuntacı, Kürt Sorununu Göremez, Çözemez”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Şişli Belediyesi önünde düzenlenen mitingde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek “Sen, Kürt’ü oyu sana verince ‘makbul Kürt’; oyu CHP’ye verince ‘terörist’ olarak nitelendiriyorsan sen sahtekarsın, iki yüzlüsün. Bunlar, Türkiye’de Kürt sorununu çözeceklermiş. Bu samimiyetsizlikle, bu ikiyüzlülükle çözüm olur mu sahtekarlar? Çözüm; Kürt ile Türk’ü kardeş bilmekle olur, eşit bilmekle olur. Selefi hayalleri olan, sandık yerine padişah gibi kalmak isteyen, halife

(ŞİŞLİ) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Şişli Belediyesi önünde düzenlenen mitingde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek “Sen, Kürt’ü oyu sana verince ‘makbul Kürt’; oyu CHP’ye verince ‘terörist’ olarak nitelendiriyorsan sen sahtekarsın, iki yüzlüsün. Bunlar, Türkiye’de Kürt sorununu çözeceklermiş. Bu samimiyetsizlikle, bu ikiyüzlülükle çözüm olur mu sahtekarlar? Çözüm; Kürt ile Türk’ü kardeş bilmekle olur, eşit bilmekle olur. Selefi hayalleri olan, sandık yerine padişah gibi kalmak isteyen, halife olmak isteyen bir anlayış bunu yapamaz. Bunu demokratlar yapar. Selefilik hayalleriyle, selefi yaklaşımlarla, halefine darbe yapan bir cuntacı, Kürt sorununu göremez, çözemez. Bunu çözerse Türkiye’nin kurucu partisi, bugünün birinci partisi CHP çözer” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın tutuklanarak görevden uzaklaştırıldığı ve yerine kayyum atandığı Şişli Belediyesi önünde “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi düzenledi. Mitinge katılan on binler, 19 Mart’ta CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile birlikte tutuklanan ve yerine kayyum atanan Şahan ve İmamoğlu için özgürlük talep etti.

Miting, Şişli İlçe Başkanı Tamer Özcanlı’nın konuşmasıyla başladı. Ardından Şahan ve İmamoğlu’na destek için mitinge katılan ilçe belediye başkanları, vatandaşları selamladı. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Şahan ve İmamoğlu’nun mesajlarını okudu. Öğrenci temsilcilerinin konuşması ve İBB Başkanvekili Nuri Aslan’ın vatandaşları selamlamasının ardından CHP Lideri Özel katılımcılara hitap etti. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Ekrem Başkanımıza karşı 19 Mart sabahı girişilen darbeye Saraçhane‘de yedi gün direnen, o darbeye Maltepe Meydanı’nda en büyük demokrasi tokadını indiren, İstanbul’un iradesini savunan, Şişli’nin iradesini savunan, başkanlarına sahip çıkan demokrasi kahramanları hoşgeldiniz. Biz bugün, her çarşamba akşamı bir ilçemizde yapacağımız gece mitinglerinin ilkini yapmak üzere Şişli’ye geldik. Bir miting yapacaktık, görüyorum ki bir miting yapmıyoruz burada, iki miting yapıyoruz. Ey cuntanın başkanı Erdoğan, duyuyor musun Şişli’yi, görüyor musun Şişli’yi?”

“Cümle alem bilsin ki biz buraya sonuç almaya geldik”

Özel’in bu sözlerinin ardından kalabalıkta “Tayyip istifa” sloganı yükseldi. Özel, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tehdit ettiler, korkmadınız. Üstünüze yürüdüler, bir adım geri atmadınız. Etrafı bariyerlerle çevirdiler, asla arkasında kalmadınız Saraçhane‘de yedi gece, 81 ilimizde o ilin en büyük caddelerinde, meydanlarında direndiniz. Maltepe’de 2,2 milyon oldunuz, sel gibi attınız. Bugün direnmek üzere artık Şişli’desiniz, bütün İstanbul’dasınız. Kimse şaşırmasın, biz burada miting yapmıyoruz. Elbette toplandık, bir miting alanına toplandık. Sığmadık, dolduk, taştık ama biz burada bir otoritere karşı eylem yapıyoruz, eyleme geldik biz. Biz buraya ses çıkarmaya, itiraz etmeye, elbette direnmeye ama cümle alem bilsin ki sonuç almaya geldik. Ve biz sonuç almadan durmayacağız. O darbecilerin, cuntacıların Şişli’ye gönderdikleri kayyum; cuntanın Şişli temsilcisi gitmeden, Resul Emrah Şahan geri gelmeden durmayacağız. Ve hiçbirimiz Ekrem Başkanımızı almadan ve -çok korkuyor ama buradan bir daha hatırlatıyorum- Ekrem Başkanı cumhurbaşkanı yapmadan durmayacağız.

"Bu eylem cumhurbaşkanı adayına sahip çıkan milyonların eylemidir”

Elbette bu meydanda parti var, partiler var. Her partiden gençler var, her partiden üyeler var. Ama bu meydan, bu eylem ne bir partinin ne partilerin; bu eylem milletin eylemidir, bu eylem cumhurbaşkanı adayına sahip çıkan milyonların eylemidir. Burada on binler, Türkiye’deki on milyonları temsil etmektedir. Ve and olsun ki bu eylemlerden sonuç alacağız, biz kazanacağız, biz başaracağız. Hepinize inanıyorum, hepinize güveniyorum. Bu meydandaki bütün demokratları, Türkiye’nin demokrasisi için bu meydana eylem koymaya gelen bütün demokratları; sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, liberal demokratları, Kürt demokratları; Türkiye’nin bütün demokratlarını saygıyla selamlıyoruz. Hoşgeldiniz, şeref verdiniz, güç verdiniz ve emin olun ki birilerinin uykularını kaçırmaya devam ediyorsunuz. Ahlaki üstünlük bizdedir, moral üstünlüğü bizdedir. Görmüyor musunuz, çoğunluk enerjisi bizdedir. Biz güçlüyüz. Onlar korkuyorlar, korkacaklar. Biz kazanacağız.

“İsmet Paşa’ya dil uzatan Erdoğan’a söylüyorum: Haddini bil tek adam”

Dünyada iki tür darbe var: Bu darbelerin bir tanesi tankla, topla, tüfekle yapılan askeri darbeler. Bir diğeri de kendisi demokrasiyle gelse de gitmek istemeyenlerin yapmak istedikleri sivil darbeler. Bugün biz, demokrasiyi bir tren olarak gören, ‘İşimize geldi bindik. İstemediğimiz istasyonda ineriz’ diyen birisine karşı milletin, halkın iradesini savunmaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti demokrasi ve cumhuriyeti savunmaya, İsmet Paşa’nın emaneti çok partili rejimi savunmaya, kazanınca gelmeye kaybedince gitmeye dayanan bir demokrasi savunmaya geldik. Bugün sandıkla gelen, demokrasiyle gelen ancak işine gelmeyince ayrılmak istemeyen birisi; bu partinin ikinci Genel Başkanı’na, bu ülkenin ikinci Cumhurbaşkanı’na, Lozan’da Sevr’i yırtıp atan, yedi cihana bizim tapu senedimizi kabul ettiren, hem savaş meydanlarının, batı cephesinin kumandanı hem Lozan fatihi hem Türkiye demokrasisini perçinleyen, çok partili rejimde yenilip de gitmeyi bilen İsmet Paşa’ya dil uzatan Erdoğan’a söylüyorum: Sen kim, İsmet Paşa’ya laf söylemek kim? Demokrasi kim, sen kim? Haddini bil tek adam, haddini bil cuntacı, haddini bil.

“Ekrem Başkan’a özgürlük gelene kadar sana bu meydanları dar edeceğiz”

Sen tek başınasın. Her şeyi bilen, her şeyi konuşan, her şeye karar veren… Ama artık Ankara’da bir kişinin çizdiği hattın içinde siyaset dönemi, atladıklarıyla yönetme, milletten oyu alıp sırtını dönme dönemi bitti. O yüzden buradan Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum: Bundan sonra demokrasiye dönene, Ekrem Başkan’a ve tüm belediye başkanlarımıza, tüm siyasi tutsaklara, belediye meclis üyelerimize, diğer partilerin genel başkanlarına, siyasi tutsaklarına özgürlük gelene, aday yanımıza sandık önümüze gelene kadar sana bu meydanları dar edeceğiz. Bu millet darbeyi püskürttü, geriye posası bir cunta kaldı. Erdoğan hazımsızdır. Erdoğan darbecidir. Erdoğan cuntacıdır. Erdoğan cuntanın başıdır. Çıkmış, şimdi de ‘Biz devletiz. Devlet benim arkamda’ diyor. Devlet dediğin binalardan ibarettir. Devlet yönetiminde senin yaptıklarından rahatsızlık da hat safadadır. Ama bir avuç cuntacıyla ‘Devleti ele geçirdim’ diye bu milletin karşısına dikilirsen bu millet sana kendi gücünü mutlaka gösterecektir.”

“Erdoğan’ın gözüne bakandan, Erdoğan’ın dolma kaleminin mürekkebinden akandan, gücü milletten almayandan bakan olmaz”

Kalabalıktan yükselen “Cuntacı Erdoğan” sloganlarının ardından Özel, şöyle devam etti:

“Bu Erdoğan’ın atadıkları var. Türkiye’de parlamenter sistemden gelen bir gelenekle bunlara ‘bakan’ deniyor. Oysa bakan dediğin seçilmiş adamdır. Bakan dediğin seçilmiş kadındır. Bakan dediğin milletten güç alır, milletin işine bakar. Erdoğan’ın gözüne bakandan, Erdoğan’ın dolma kaleminin mürekkebinden akandan, gücü milletten almayandan bakan olmaz. Olsa olsa bu Amerika’daki Trump‘ın bakanları gibi olur. Onların da sekreterdir. Sekretersiniz siz, sekreterlersiniz. Bundan sonra dışişleri sekreterine de içişleri sekreterine de Tayyip Erdoğan’ın atadığı bütün sekreterlerine de bakan değil, sekreter olarak muamele edeceğiz. Ve cuntayı, başında Erdoğan’ın olduğu cuntayı; ‘Bana cunta demesin’, bana 500 bin lira dava açmış, sinirleri bozuluyormuş. Darbeye kalkana cunta denir. Darbeyi dağıtana da millet denir. Milletten alıyorum gücümü, milletten alıyoruz. Siz bu kararlılığınızla o darbeyi bastırdınız. Eminim, ilk sandığı hızla önünüze getirip bu cuntayı da dağıtacaksınız.

“Emrah Başkanımızın yeniden bu belediyeye gelmesini görene kadar bize durmak yok”

Bugün işgal altındaki Şişli belediyemizin oradayız. Maalesef cunta başının atadığı bir cunta temsilcisi, bugün 31 Mart‘ta yüzde 67 oyla seçilen Emrah Şahan Başkanımızın yerine, seçilmediği bir koltukta atanmış olarak oturuyor. Tarihin en yüksek oyunu aldığı, 10 Şişliliden yedisinin oyunu almayı başardığı bir dönemde, 350 günde 150 projeyi tamamlayan, ranta geçit vermeyen, gönlünü halka açan, arı gibi çalışan Emrah Şahan Başkanımızın yeniden bu belediyeye gelmesini, koltuğuna oturmasını görene kadar bize durmak yok, mücadeleye devam edeceğiz.

“Kürt demokratların oylarını getirebilecek kişileri belediye meclis listelerine yazmak bir suçsa o suçun sahibi Özgür Özel”

Otobüsün hemen arkasında çok sayıda belediye başkanı var. Maalesef altı tanesi de Silivri zindanlarında. Emrah Başkan’a, Ekrem Başkan’a sürmeye çalıştıkları leke terörle iş birliği, terör örgütüyle işbirliği. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer‘e de bu iftirayı atıyorlar. Buradan bir kez daha söylemek isterim ki terör suçlaması seçilemediği, kazanamadığı belediyeye kayyum atamak için uydurulmuş bir yalandan, bir dalavereden başka bir şey değildir. Hani, ‘Turbun büyüğü heybede’ diyordu ya ‘turp’ dediği, Tayyip’in uydurduğu rezilce palavraların baş harfidir. Buradan bütün savcılara söylüyorum: Bakın, burada belediye başkanvekili olan arkadaşlarımız var. Şişli’de kayyum olarak oturan bir kişi var. İlçe başkanı var. Bu kardeşiniz, Özgür Özel kent uzlaşısı denen meselede devletten temiz kağıdı almış, hiçbir sabıkası olmayan, aday olmasında devlet güvencesi olan ve yaşadığı kentteki Kürtlerin, Kürt demokratların oylarını getirebilecek kişileri belediye meclis listelerine yazmak bir suçsa o suçun sahibi burada: Özgür Özel. Bir başkasını arama. Belediye başkanlarımın listesinde, Resul Emrah Şahan'ın listesinde ya da bir başka belediyenin listesinde bir Kürt demokrat varsa Kürt’e verdiğimiz kıymettendir, onlara duyduğumuz saygıdandır.

“Selefilik hayalleriyle halefine darbe yapan bir cuntacı, Kürt sorununu göremez, çözemez”

Sen, Kürt’ü oyu sana verince ‘makbul Kürt’; oyu CHP’ye verince ‘terörist’ olarak nitelendiriyorsan sen sahtekarsın, iki yüzlüsün. Şimdi bunlar, Türkiye’de Kürt sorununu çözeceklermiş, Türkiye’ye barış getireceklermiş, terörsüz Türkiye yapacaklarmış. Bu samimiyetsizlikle, bu ikiyüzlülükle çözüm olur mu sahtekarlar? Çözüm; Kürt ile Türk’ü kardeş bilmekle olur, eşit bilmekle olur. Laz’ı, Çerkes’i, Pomak’ı birbirinden ayırmamakla; Alevi ile Sünni’yi birlikte kucaklamakla olur. Selefi hayalleri olan, sandık yerine padişah gibi kalmak isteyen, halife olmak isteyen bir anlayış bunu yapamaz. Bunu demokratlar yapar. Selefilik hayalleriyle, selefi yaklaşımlarla, halefine darbe yapan bir cuntacı, Kürt sorununu göremez, çözemez. Bunu çözerse Türkiye’nin kurucu partisi, bugünün birinci partisi CHP çözer.

“Bu meydan Türkiye’nin yarınlarının umududur”

CHP, bu meydanda milliyetçilerle Kürtlerin bir arada demokrasiyi savunmalarından; burada partilerinin sembollerini aynı anda, yan yana, kardeşçe yapabilmesinden; bu meydandaki bütün renklerden; gökkuşağı gibi tüm renklerin birbirinin içine ve işine karışmaması için gökkuşağı gibi yan yana durabilen, Türkiye’yi sevenlerden oluşuyor. Bu meydan Türkiye’nin yarınlarının umududur. Hepinizle gurur duyuyorum. Bu meydan Karadenizliler ile Kürtlerin aynı sevebildiği bir evladına sahip çıkıyor ya buradan Ekrem Başkan’a hep birlikte bir el sallayalım.”

On binler drone’a bakarak el sallarken “Yiğidim Aslanım” şarkısı çaldı. Özel, telefonunun ışığını yakarak “Silivri’de yatan yiğitlere, eylemlere selam olsun” ifadelerini kullandı.

(SÜRECEK)

Anka Haber Ajansı