Özgür Özel Saraçhane’de: Bu Akşam İstanbul’da Bir Tarih Yazılacak, Bunun Karşısında Durmayın
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de; "Bundan sonra da bu gece, yarın ve devamında karşımızdaki polise kanun dışı emirler vermemesi noktasındaki duyarlılığımıza hassasiyet göstereceğini beklediğim İstanbul Valisi’ne sesleniyorum: Bu akşam burada, İstanbul’da bir tarih yazılacak, bunun karşısında durmayın, duramazsınız" dedi. Özel, provokasyonlara karşı "Lütfen barışçıl ve haklı pozisyonumuzu savunalım. Bu meydanın gücü haklılığında kardeşim, haklıyız biz" uyarısında bulundu.
(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de; "Bundan sonra da bu gece, yarın ve devamında karşımızdaki polise kanun dışı emirler vermemesi noktasındaki duyarlılığımıza hassasiyet göstereceğini beklediğim İstanbul Valisi’ne sesleniyorum: Bu akşam burada, İstanbul’da bir tarih yazılacak, bunun karşısında durmayın, duramazsınız" dedi. Özel, provokasyonlara karşı "Lütfen barışçıl ve haklı pozisyonumuzu savunalım. Bu meydanın gücü haklılığında kardeşim, haklıyız biz" uyarısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının dördüncü gününde belediye binasının bulunduğu Saraçhane'de on binlerce yurttaşa seslendi. Özel, şöyle konuştu:
"81 ilin, 973 ilçenin her birisinde bu hukuksuzluklara, bu haksızlıklara karşı omuz omuza, kol kola, yan yana engel tanımadan, hiçbir yasağa karşı sessiz kalmadan, korkmadan, yılmadan her şeyi göze alıp demokrasiye sandığa ve seçtiklerine, seçebilme hakkına sahip çıkan tüm yurttaşlarımızı yürekten selamlıyorum.
Özgür abi geldi, şimdi gaz kesilecek, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki saldırıları da söyleyecek, İzmir’deki müdahaleyi de söyleyecek, dün nasıl konuştuysak, ne dediysek, nasıl sonuç aldıysak hep beraber bu gece fazlasını başaracağız, fazlasını. Değerli İstanbullular, siz bir şeyi geri aldınız. Siz evlerinizden çıkıp buraya gelmek istediğinizde dört gün önce Erdoğan’ın talimatı, Valilik kararıyla Emniyet üç kişinin bir araya gelip toplanmasını, gösteri yapmasını, miting yapmasını yarına kadar yasaklamıştı. O kararın ardından buraya gelen bütün yollar, Haliç’in üstündeki köprüleri kaldırdılar. Buraya gelen tüm viyadükler, tüm yollar kapatıldığı halde ilk gün 100-110 bin kişiyle, ikinci gece 210-220 bin kişiyle, dün akşam 220 bin dedik drone görüntülerini görünce neye uğradığımızı biz de şaşırdık, gözün gördüğü yerde 550 bin kişi vardı ve buralara yaklaşamıyorlardı. Göreceksiniz ki, bir uçtan Bozdoğan Kemeri’nin önünden ta gözün görebildiği yere kadar hep birlikteyiz, 550 bin kişiyle göz göze tarihi Yarımada’da bağlantı yollarıyla birlikte 1 milyon kişi gönül gönüleyiz.
"Sokakları geri kazandınız, meydanları kazandınız"
Siz neyi başardınız biliyor musunuz? Siz sokakları geri kazandınız, meydanları kazandınız. Tepki ve protesto hakkının yasaklanmayacağını kazandınız. Hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum. Genciyle yaşlısıyla buradasınız. Kadınıyla erkeğiyle buradasınız. Tüm tercihlere saygılı, doğayı seven, insanı seven, hayvanı seven ve bunların ortak düşmanını bilen, ona karşı burada kol kola giren herkesi saygıyla selamlıyorum. Burada birbirinden güzel, birbirinden renkli, solun sağın her rengi var.
Burada dün akşam söyledim. Kanunsuz bir emir verdi Erdoğan. Ne yapsın Vali, ne yapsın Emniyet Müdürü. Bir tarafta emri veren, kanunsuz emri veren bir kişi, tek kişi, tek adam, karşısında ondan korkmayan milyonlar var. Kim durdurabilir sizi? Ancak dün akşam gaz atılırken bizim buradan seslenişimize yanıt veren, İl Başkanımın telefonlarıyla Bozdoğan Kemeri’ndeki gençlere yapılanlara karşı, orayı durdurup onları buraya çağırmamıza imkan tanıyan ve bundan sonra da bu gece, yarın ve devamında karşımızdaki polise kanun dışı emirler vermemesi noktasındaki duyarlılığımıza hassasiyet göstereceğini beklediğim İstanbul Valisi’ne sesleniyorum: Bu akşam, burada, İstanbul’da bir tarih yazılacak, bunun karşısında durmayın, duramazsınız.
"Barışçıl ve haklı pozisyonumuzu savunalım"
Bu gece ne yapacaksak hep beraber yapacağız. Gençler için, İstanbul için, Ekrem İmamoğlu için, gözaltına alınmış 393 arkadaşımız için hep birlikte olmalıyız. Ancak haklıyken, haksız çıkamayız. Karşınızdaki polise, oradaki grup için söylüyorum, havai fişek atarsanız ben bunu savunamam. O havai fişeğin nasıl bu tarafta fişek atıldığında evlatlarımız Gezi’de kör olduysa, bir babanın evladı ya da minicik bir çocuğun babası polis kör olursa, sakat kalırsa biz bunun hesabını o evlada, o babaya veremeyiz. Lütfen barışçıl ve haklı pozisyonumuzu savunalım. Bu meydanın gücü haklılığında kardeşim, haklıyız biz.
Bu gece sevgili Dilek İmamoğlu ile, sevgili oğlu Selim ile birlikte birazdan el ele, kol kola girip Ekrem Başkanın sorgulandığı, sorulan her soruya yargılayan cevaplarla haklılığını ortaya koyduğu, bir kumpası çökerttiği ve tertemiz, çalışkan ve cesur bir yönetici olarak görevini nasıl yaptığını tutanaklara, evraklara not çektiği bu akşam onun yanına gideceğiz. Bugün ondan size büyük bir selam getirdim, sizi İmamoğlu selamlıyor, Ekrem İmamoğlu.
Sayın Gökhan Günaydın’a Boğaziçi Üniversitesi’ne üç milletvekilimizi yönlendirmesini, Sayın Vali’ye Boğaziçi Üniversitesi’ndeki müdahalelerin derhal durdurulmasını ve Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrenciler ne yapmak istiyorlarsa onun diplomasisini hızla gerçekleştirelim, oradaki saldırıyı hızla durduralım. Buradan Boğaziçi’ni selamlıyorum.
"Bugün bu meydan varsa İstanbul Üniversiteli gençlerin kararlılığı sayesinde var"
Erdoğan diyor ki, ‘Sokak çağrıları kabul edilemez. Türkiye sokakta kurulmuş bir ülke değildir’. Sayın Erdoğan, şunu bil, bu ülke, bu güzel şehir Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün buralara yabancı gemiler gelmesin diye, yabancı postal ayak basmasın diye Çanakkale’de ölümü göze aldı. Askerlerine savaşmayı değil, ölmeyi emretti. Bu meydandaki Türklerin, Kürtlerin, Lazların, Çerkezlerin bu meydandaki Alevinin, Sünni’nin, bu meydandaki Müslümanın, Hıristiyanın dedeleri orada kucak kucağa yatıyorlar. Ama sonra bir tek adam bir imzasıyla izin verdi ve İstanbul’a o donanmalar geldi, İstanbul işgal edildi. İstanbul işgaline ilk tepki İstanbul meydanlarında protesto mitingleri oldu. O mitingleri Darülfünun öğrencileri organize ediyorlardı. Bugünkü adının önünde saygıyla eğilirim ki, İstanbul Üniversitesi. Gazi, o mitinglerden aldığı güçle, o öğrencilerden aldığı güçle Anadolu’ya seslendi. ‘İşgal kabul edilemez’, ‘İşgale karşı örgütlenin, protestolar yapın, mitingler yapın’ ve bunun üzerine tüm mitingler Anadolu’nun dört bir tarafına yayıldı. Şimdi, bir tek adamın Gezimizi, Gezi’yi kriminalize eden, halen arkadaşlarımızı içeride tutan tek adamın yarattığı atmosfer adım adım bugünlere getirirken ülkeyi, yine bir bariyeri, bir engeli ilk aşan İstanbul Üniversitesi oldu. Bugün bu meydan varsa İstanbul Üniversiteli gençlerin kararlılığı sayesinde var.
Bu meydanı provoke etmeyin. Bu emri veren amirine söylüyorum, İstanbul Emniyet Müdürü’ne söylüyorum."
SÜRECEK
Anka Haber Ajansı