Özgür Özel: “Bu Gece Her Yerde Olabiliriz: Çağlayan’sa Çağlayan, Vatan’sa Vatan, Çok Kötülük Olursa Taksim”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu gece her yerde olabiliriz. Önce Saraçhane’de buluşuyoruz. Gecenin seyrine göre Çağlayan’sa Çağlayan, Vatan’sa Vatan, Vatan’dan sevk olunduysa Çağlayan’sa Çağlayan, olmadıysa Vatan, Çağlayan’da bir şey olur Vatan’a geri dönülürse Vatan, çok kötülük olursa Taksim, belki bir başka yer... Bugün biz can yakmadan, polisimize dokunmadan, hiçbir ananın evladının saçının teline dokunmadan ama yılmadan, durmadan 81 ilde sokaklardayız, meydanlardayız. Durmayacağız ve hiçbir kanunsuz,
(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu gece her yerde olabiliriz. Önce Saraçhane’de buluşuyoruz. Gecenin seyrine göre Çağlayan’sa Çağlayan, Vatan’sa Vatan, Vatan’dan sevk olunduysa Çağlayan’sa Çağlayan, olmadıysa Vatan, Çağlayan’da bir şey olur Vatan’a geri dönülürse Vatan, çok kötülük olursa Taksim, belki bir başka yer... Bugün biz can yakmadan, polisimize dokunmadan, hiçbir ananın evladının saçının teline dokunmadan ama yılmadan, durmadan 81 ilde sokaklardayız, meydanlardayız. Durmayacağız ve hiçbir kanunsuz, Anayasa’ya aykırı hiçbir yasağa üç gündür uymadığımız gibi bu gece de uymayacağız” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel, CHP’nin ön seçim cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının dördüncü gününde, Saraçhane’deki İBB binasında basın toplantısı düzenledi.
Özgür Özel, şu açıklamalarda bulundu:
“Saraçhanede’yiz. İstanbulluların yaptıkları önlerine konulan üç sandıkta, ‘Kim yönetsin’ diye sorulduğunda, ‘Ekrem İmamoğlu yönetsin’ diye oy kullandıkları ve kendisine emanet ettikleri bu 16 milyonluk şehrin sembol mekandayız. Saraçhane demek, İstanbul’un iradesi demektir. İstanbul’un iradesi gözaltına alındığı andan itibaren Ekrem Başkan’ın emanetine partinin Genel Başkanı olarak ben, yöneticilerim, milletvekillerim, değerli İl Başkanım sahip çıkıyoruz çıkmaya da devam edeceğiz. Çok önemli bir sürecin içindeyiz. Ne kazandığımızın ve buna ne kadar çok ihtiyacımızın olduğunun yavaş yavaş farkına ve idrakına varıyoruz tüm ülke olarak. Dört gün önce İstanbul Valiliği, beş gün süreyle İstanbul’da toplanmayı, gösteriyi, eylemi, açıklamayı yasakladı. Hatta Haliç Kongre Merkezi’nde Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yapacağı İstanbul buluşmasını bu kapsamda yasakladı. İçeride gözaltında olan kişinin Haliç’teki konuşmasını yasakladı.
“Türkiye’de 86 milyonla gönül gönüle olmuş durumdayız”
Ancak geçmişte adı konmamış yasakların bile hakim olmaya başladığı bu topraklarda adı konmuş, talimatına Erdoğan’ın verdiği, Valiliğin resmi yazısıyla Emniyet Müdürlüğü’ne söylediği bu yasak, fiilen yok hükmündedir. Bu yasağın üstüne üç gece, önce polisin rakamıyla 80 bin, bizim rakamlarımızda 150 bine yakın; sonra 200 bine yakın; dün akşam resmi rakamlarla 240 bin, drone görüntüleriyle meydanı görebilen yerlerde 550 bin; meydana giden ve ulaşılamayan sokaklarda neredeyse bir o kadar. 550 bin kişiyle göz göze, 1 milyon kişiyle gönül gönüle olmuşuz. Türkiye’de 86 milyonla gönül gönüle olmuş durumdayız.
“Bu gece her yerde olabiliriz: Çağlayan’sa Çağlayan, Vatan’sa Vatan, çok kötülük olursa Taksim”
Şimdi bu gece her yerde olabiliriz. Önce Saraçhane‘de buluşuyoruz. Gecenin seyrine göre Çağlayan’sa Çağlayan, Vatan’sa Vatan, Vatan’dan sevk olunduysa Çağlayan’sa Çağlayan, olmadıysa Vatan, Çağlayan’da bir şey olur Vatan’a geri dönülürse Vatan, çok kötülük olursa Taksim, belki bir başka yer... Bugün biz can yakmadan, polisimize dokunmadan, hiçbir ananın evladının saçının teline dokunmadan ama yılmadan, durmadan 81 ilde sokaklardayız, meydanlardayız. Durmayacağız ve hiçbir kanunsuz, Anayasa’ya aykırı hiçbir yasağa üç gündür uymadığımız gibi, bu gece de uymayacağız. Buradan sonra İstanbul’un iradesine, buradan sonra Şişli’nin iradesine, Beylikdüzü’nün iradesine dokunmaya kalkana biz de dokunuruz. Bundan sonra Türkiye’de biz ekonomi kötüye gitsin istemeyiz. Biz Türkiye’de huzur bozulsun istemeyiz, düzen bozulsun istemeyiz. Biz devleti kurmuş partiyiz. Düzen bozulsun istemeyiz. Düzeni bozmasınlar. Düzeni bozmaya kalkmasınlar. Biz bu vakitten sonra aklıselimin hakim olmasını, bu vakitten sonra vicdanların önde olmasını, aklın önde olmasını bekliyoruz, umuyoruz ve bu konuda hem kararlı hem umutluyuz.
“‘Ne yapacaksınız’ diyene, cevabımız: Korkmuyoruz”
Bunun dışındaki seçeneklerin hepsini düşündük. ‘Ne yapacaksınız’ diyene, cevabımız: Korkmuyoruz. Biz korkuyu tükettik, korku kalmadı bizde, korkmuyoruz. Bundan sonra, biz yeniden pazartesi günü öğrenciler vizelerine gitsin, işçiler işbaşı yapsın, kamu hizmetleri uygulansın, ben Ankara’da MYK toplantımı yapayım, ertesi gün grup toplantısı yapayım istiyorum. Hastalar tedavi olsun, eczacılar ilaç versin, veterinerler aşı yapsın, kısırlaştırma yapsın istiyorum. Pazartesi normal bir Türkiye’ye uyanmak istiyoruz. Anormal Türkiye’de kapalı mekanları tükettik. Anormal Türkiye’de korkuyu geride bıraktık.
“Erkem Başkan, ‘Bu gece sahip çıkılması gereken bir şey var. Yarın kurulacak sandıklardır’ dedi”
Yarın 23 Mart. Bugün Ekrem Başkan’a avukatlarını özel olarak yollayıp bu geceyle ilgili ve Çağlayan sürecinde bizden ne beklediğini, hangi duyguda olduğunu sorduğumda, bana gelen cevap: ‘Bu gece benim sahip çıkılmamdan daha çok sahip çıkılması gereken bir şey var.’ Sandım ki ‘ailem’ diyecek. ‘Yarın kurulacak sandıklardır’ dedi. Yarın kurulacak ön seçim sandığını, Türkiye’nin gelecekteki sandıklarının güvencesi olduğu için önemsiyor. 86 milyona emanet etmiştir. Ben partinin Genel Başkanıyım, İl Başkanı, Kadın Kolları Genel Başkanımız, Gençlik Kolları Genel Başkanımız sahayı örgütlüyor. Ama bize emanet değil sandık. Sandık 86 milyona emanet.
“Yarın CHP, üyeleri için 5 bin 960 sandık kurdu. Her sandığın yanında 5 bin 960 tane de dayanışma sandığı var”
Yarın CHP, üyeleri için 5 bin 960 sandık kurdu. Bu sandıkların nerede olduğuna üyeler cep telefonlarındaki hepimizin kullandığı CHP Mobil aplikasyonuna bastıklarında görüyorlar. Ayrıca, ‘onsecim.chp.org.tr’ adreslerinde girildiğinde TC yazınca sandıklarını görüyorlar. Her sandığın yanında 5 bin 960 tane de dayanışma sandığı var. O sandık için kimlik ibrası bile zorunlu değil. İsim, soyisim, isterse telefon verilir, istenmezse verilmez. O listeye adını kaydettirmek suretiyle vatandaşlarımız dayanışma oyunu kullanacaklar. Peki, ‘Dayanışma sandığını nereden bulacağım?’ En basit yolu, CHP’li bir üye tanıyorsa, zaten bütün üyelerimize talimatımızdır: ‘Haberdar et, teşvik et, sandığa kadar eşlik et.’ CHP’li üye bütün apartmanı gezecek, dayanışma oyu kullanmak isteyenin koluna girecek, oy kullandırtacak nereye koyduysak sandığı orada; kahvehanede, lokantada, iş yerinde, en yakınında. 973 ilçe binamızda sandıklar var. Manisa’nın Akhisar İlçe Başkanlığı’nda da var Rize’nin Pazar İlçe Başkanlığı’nda da var. Hakkari‘de de var Edirne’de merkez ilçede olduğu gibi, tüm ilçelerinde var. Bunun dışında daha yakın, en yakın sandık soran ya ‘onsecim.chp.org.tr’ye giriyor, oradan görebiliyor, ön seçim sayfasına giriyor, görebiliyor ama en pratiği 0312 207 41 41’de en yakın sandık, her soruya cevap var. CHP üyesi olmanıza gerek yok. Gidip bu haksız uygulamalara karşı, dayanışma oyunu kullanabilirsiniz. Güçlü bir call center ile, yardım masasıyla vatandaşlarımızın taleplerine cevap veriyor olacağız. Ve biz bütün üyelerimiz olarak onları her yolla haberdar edip, onları bu demokrasi devrimine davet edip, gelmek isteyenlere de sandığa kadar da eşlik edeceğiz.
“Ön seçim sandığımızı 86 milyon vatandaşımıza emanet ediyoruz”
Bundan sonraki süreçte, bundan sonraki sandıkların güvencesi olan ön seçim sandığımızı ve dayanışma sandıklarımızı 1 milyon 750 bin üyemize ve 86 milyon vatandaşımıza emanet ediyoruz. Ekrem Başkan’ın özel bir ricası var. Yoksa biz seçmen sayısıyla sınırlayacaktık, 55 milyon seçmenimizle. Ekrem Başkan, sandık başına 18 yaşından küçüklerin de oylarını talep ediyor ama ‘Onlar oylarını evde hazırlasınlar’ diyor. Duygularını yazarlarsa, çokça yaptıkları kalplerden yaparlarsa, şiir yazarlarsa, resim çizerlerse, büyüklerin oyundan da değerli oy, o oydur. Onları da dayanışma sandıklarına atmak üzere ömürleri boyunca bu iktidarın kısıtlarından özgürlüklerin tadına varamamış gençleri de küçücük evlatlarımızı da gencecik annelerin-babaların ellerinde daha yeni yeni adım atanları da dayanışma sandıklarının başına bekliyoruz.”
“Saraçhane’de oy kullanacağım”
CHP Lideri Özel, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, kendisinin ön seçim oyunu nerede kullanacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
“Tüm Türkiye’de görevli arkadaşlarımız var. Ellerinde genel seçimlerde olduğu gibi, her sandıkta oy kullanmasına cevaz veren belgeleriyle milletvekilleri tüm Türkiye’de oy kullanabilirler. Ben Saraçhane’de kurulacak olan sandıkta oy kullanacağım. İstanbulluları yarın oylarını kullandıktan sonra da Saraçhane’ye bekliyoruz. Ya da ‘Ben de Saraçhane sandığına, sandıklarına gideceğim’ diyenleri de burada oy kullanmaya bekliyoruz. Günün belli saatlerinde burada dayanışma sandıklarının başında sandık görevlisi olarak, Genel Başkan olarak ben de görev yapacağım. Belki dayanışmaya gelenlerle birkaç hatıra fotoğrafı çektirme imkanı bulabiliriz. Ayrıca ümit ediyorum, 06.40’ın dört gün sonrası yarın sabah 06.40. Oylamaların başlamasına 1 saat 20 dakika kala, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı süresi doluyor. Mahkeme bir karar vermiş olacak. Dayanışma sandığında sizleri, Ekrem İmamoğlu ile birlikte karşılamayı da umuyoruz. Tabii ki Ekrem Başkan bu sıkıntılı dört gün bittikten sonra özgürlüğüne kavuştuğunda yuvasına, Saraçhane’ye gelecek. O da ayrı bir coşku katacak diye ümit ediyoruz. Ayrıca yurt dışı örgütlerimizde de oy kullanılabilecek. Parti üyesi olmaya bakmaksızın da dayanışma oyu kullanılabilecek.”
“CHP’ye kayyum atanması söz konusu değil”
Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın CHP’nin aldığı olağanüstü kurultay kararına yönelik “CHP’nin 4-5 Kasım kurultayında genel başkan dahil tüm organlara yapılan seçimler yok hükmündedir. Genel başkan yetkisini kullanarak partiyi kurultaya götürmesi mümkün değildir” ifadelerinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
“Feti Yıldız, saygı duyduğumuz bir hukukçu ama uzmanlık alanları onun biraz farklı. Kendisinin camiada hangi alanlarda uzman olduğunu meslektaşları bana aktarıyor. Benim o alanlarla ilgim az. Ama benim bu alanla ilgim çok. O bir ara ‘beşte bir delege’ diye de yazdı. 46’ncı maddenin çeşitli bentleri var. Kurultayı beşte bir delege çağırabilir. Delegenin yarısı seçim maddesi ekleyebilir. Parti Meclisi (PM) kurultay kararı alabilir. Genel Başkan her zaman alabilir. 15 günden önce, 45 günden geç olamaz. 46’nın altıncı bendini işleterek yaptık, tüzüğümüzde yazdığı gibi. Zaten İlçe Seçim Kurulu denetiminden, kabulünden geçti, gazete ilanında da çıktı. Başta ‘Yapılamaz’ diyorlardı. İkincisi: Bir kayyum kendinden sonra hızla seçime gitmekle ilgili işlemleri yapmakla yükümlüdür. Seçim kararı alınmadıysa en geç 45 gün içinde. Zaten sınırları da bununla ilgilidir. Kayyumlar geriye doğru işlem yapamazlar. Ancak Feti Bey’in bilmediği bir Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı var. Ömer Faruk Eminağaoğlu’ndan edinebilir. AYM’nin de kesinleştirdiği ve tamamen uygulandığı gibi bir kayyum geldiğinde kendinden önceki işlemleri iptal edemez, ilan edilmiş bir kurultayı durduramaz. Zira kayyum dışında, Genel Başkan olarak kararı dün alan ve yollayan kişi olarak, pazartesi günü ben de durduramam. Aynı istifa gibi. Kayda girdiği anda sonuç doğuran ve ertelenemez, iptal edilemez bir işlemdir. O kurultay yapılacak. Bundan sonra CHP’ye kayyum atanması söz konusu değil. Atamaya kalkan olursa da partide oturacağı odadan bizi bir büyük zafere yolcu etmek üzere orada arkamızdan su döker artık. ‘Çabuk gelin’ diye.”
(SÜRECEK)
Anka Haber Ajansı