Ömer Fethi Gürer: Et İthalatıyla Piyasanın Dengesi Bozuluyor, Üretici Emeğinin Karşılığını Alamıyor
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın tarım ve hayvancılık sektöründe yaşadığı sorunları dinledi. Gürer, "Üretim planlaması yok. Bunun yanında çiftçi büyük ölçüde mağdur oluyor. Hayvancılıkta tam para kazanacak derken ithal hayvan geliyor. Bu da yetmiyor, et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor. Üretici, emeğinin karşılığını alamıyor" değerlendirmelerinde bulundu.
(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın tarım ve hayvancılık sektöründe yaşadığı sorunları dinledi. Gürer, "Üretim planlaması yok. Bunun yanında çiftçi büyük ölçüde mağdur oluyor. Hayvancılıkta tam para kazanacak derken ithal hayvan geliyor. Bu da yetmiyor, et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor. Üretici, emeğinin karşılığını alamıyor" değerlendirmelerinde bulundu.
Hayvancılıkla uğraşan çiftçi Hasan Erdal, CHP Niğde Milletvekili ve Ömer Fethi Gürer’e tarım ve hayvancılık sektöründe yaşadığı sorunları anlattı. Artan maliyetler ve destek eksikliği nedeniyle büyük zorluklar yaşadığını ifade eden Erdal, şunları söyledi:
"Kendi öz sermayemizle başladık. Ancak 2016-2018 yıllarında karşılaştığımız sıkıntılar halen devam ediyor. Çiftçilik ve hayvancılık adına ne destek ne de iyileşme gördük, durum daha da kötüleşti. Tüm sermayemizi kaybetmemize rağmen hayalimizden vazgeçmedik. Yeniden başlayabilmek için hem yerlerimizi sattık, hem de bankadan kredi aldık, ancak aynı sorunlarla karşı karşıyayız.
Girdi maliyetlerine yön veremiyoruz. Yem, elektrik, mazot gibi kalemler sürekli zamlanıyor ama süt fiyatları aynı oranda artmıyor. Sütü sanayiciye veriyoruz, gelir-gider dengesi bozuk. 1 litre sütle 1,5 kilo yem almamız gerekiyor ama şu an mümkün değil.
"Vatandaş et fiyatlarının yüksek olduğunu düşünüyor, ancak biz üreticiler bu işten kazanç sağlayamıyoruz"
Bir ineğin buzağısından kazanç sağlamak en az üç yıl alıyor. Bu süreçte yem ve üretim maliyetleri sürekli artıyor. Örneğin, şu anda kesimhanede bir dananın kilosu 330-350 lira arasında, ama markette kıymanın kilosu 600 liraya satılıyor. Vatandaş et fiyatlarının yüksek olduğunu düşünüyor, ancak biz üreticiler bu işten kazanç sağlayamıyoruz."
"Hayvancılıkta ithalat politikaları, üreticiyi her geçen gün daha da zorluyor"
Gürer ise üreticinin yaşadığı bu sorunların, plansızlık ve yanlış tarım politikalarının bir sonucu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Hayvancılıkta ithalat politikaları, üreticiyi her geçen gün daha da zorluyor. Üretim planlamasının olmaması nedeniyle çiftçi zarar ediyor, hayvancılık ve tarım sürdürülemez hale geliyor. Bu durum yalnızca üreticiyi değil, tüketiciyi de olumsuz etkiliyor. Hem hayvancılık hem de tarımda kalıcı çözümler üretilmeli.
"Et sorununu iktidar yaratıyor"
Üretim planlaması yok. Bunun yanında çiftçi büyük ölçüde mağdur oluyor. Hayvancılıkta tam para kazanacak derken ithal hayvan geliyor. Bu da yetmiyor, et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor. Üretici, emeğinin karşılığını alamıyor. Et sorununu iktidar yaratıyor. Çözümcü politika yerine ithalci ve yanlış politikalar ile sorun artıyor. Besici kazanamıyor. Vatandaş artan et fiyatı ile sofrasında et yemeği göremez duruma geliyor. Kesimhane fiyatı kasapta markette katlıyor. El değişen et fiyatı zamlanıyor. Et ve süt kurumu piyasayı dengeleyemiyor.
"Girdi maliyetleri düşmediği için üreticiler her geçen gün daha fazla borca giriyor"
Son iki yılda 1 milyon 200 bin baş büyükbaş hayvan ithal edildi. Bunun yanında et ithalatı da yapılıyor ve Cumhurbaşkanlığı verilerine göre bu ithalat devam edecek. Böyle olunca bu işi yapan, emek veren üreticiler kazanç sağlayamıyor. Girdi maliyetleri düşmediği için üreticiler her geçen gün daha fazla borca giriyor."
"Bütün çiftçilerin psikolojisi bozuk"
Erdal, plansızlık ve müdahaleler nedeniyle tüm çiftçilerin motivasyonunu kaybettiğini belirterek, "Bütün çiftçilerin psikolojisi bozuk. Destekleme yapmasınlar ama müdahale de etmesinler. Piyasayı kendi haline bıraksalar, biz bundan daha iyi oluruz. 3-5 yıl içinde et ve süt üretimi de rayına oturur. Ama öyle bir oynanıyor ki ne yapacağımızı bilmiyoruz."
Anka Haber Ajansı