Esenyurt Demokrasi Nöbeti… Engin Altay: “Bu Zulüm İktidarından Hep Birlikte Kurtulacağız”

Esenyurt Demokrasi Nöbeti… Engin Altay: “Bu Zulüm İktidarından Hep Birlikte Kurtulacağız”

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Esenyurt’ta görevden alınan Belediye Başkanı Ahmet Özer için yapılan nöbette, "Benim 2025 ile ilgili yegane dileğim var. Tek dileğim var o da erken seçimdir, sandıktır sandık. Türkiye'nin kurtuluşu sandıktadır. Türkiye'nin kurtuluşu Esenyurt'un iradesinin tecelli etmesinin yegane formülü sandıktır. Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Zalimlerden demokrasi dilenecek halimiz yok. Demokratik haklarımızı da söke söke alacağız. O sandığı da söke söke aşağı meydana indi

(İSTANBUL) - CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Esenyurt’ta görevden alınan Belediye Başkanı Ahmet Özer için yapılan nöbette, "Benim 2025 ile ilgili yegane dileğim var. Tek dileğim var o da erken seçimdir, sandıktır sandık. Türkiye'nin kurtuluşu sandıktadır. Türkiye'nin kurtuluşu Esenyurt'un iradesinin tecelli etmesinin yegane formülü sandıktır. Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Zalimlerden demokrasi dilenecek halimiz yok. Demokratik haklarımızı da söke söke alacağız. O sandığı da söke söke aşağı meydana indireceğiz. Ve bu zulüm iktidarından hep birlikte kurtulacağız” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti sürüyor. Cumhuriyet Meydanı’nda bugün yapılan nöbete CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik katıldı. Altay, şunları kaydetti:

“Türk, Kürt, kardeşliği 31 Mart'ta Esenyurt'ta tesis edildi, tescil edildi”

"Bu meydandaki cengimiz Ahmet Özer’in hak ettiği yere Esenyurt Belediyesi'ne gelerek 31 Mart'ta Esenyurt için açtığı beyaz tertemiz sayfada Esenyurt'a güzel hizmetler yapana kadar sürecek. Cumhuriyet Halk Partisi'nin azim ve kararlılığını Ahmet Özer'e yapılanın Esenyurtlu'ya gasp olduğunu, Esenyurtluya darp olduğunu, bütün dünyaya, Türkiye'ye, dosta, düşmana göstermeye devam edeceğiz. Zannettiler ki bunları 3 gün konuşur, bağırır, sonra susar. 63’üncü gündeyiz ve hak yerini bulana kadar davaya, mücadeleye devam edeceğiz. Şimdi Türkiye'nin Kürt sorunu ile ilgili hepinizin dikkatle, ibretle, hayretle izlediği gelişmeleri yaşıyoruz ve öyle görünüyor ki yaşayacağız. Esenyurt’un Ahmet Özer'in 31 Mart'ta yaptığının kopyasını, fragmanını yapmaya çalışıyorlar. Türk, Kürt, kardeşliği 31 Mart'ta Esenyurt'ta tesis edildi, tescil edildi. Bu kardeşlikte herkesin ders alması lazımken bunu örnek alması lazımken Ahmet Özer kodese, devlet İmralı'ya. Bu bir garabet. Bu garabet bu külüstür, bu ucuz, bu çiğ mantık, Türk Kürt kardeşliğini tesis etmez. Tribünlere oynamaktan başka işe yaramaz. Türk Kürt kardeşliğini tesis etmek istiyorsan Esenyurt'ta tesis eden adamı adamı önce cezaevinden çıkarıp hak ettiği koltuğa oturtacaksın. Bunun başka yolu yok. Esenyurt kent uzlaşısı Türkiye’nin 900 ilçesinde ihtiyaç duyulan bir şeydir. Kardeşliğin tesisinin en güzel modelidir.

“Türkiye'nin kurtuluşu sandıktadır”

Bu mücadele bir nevi adalet yürüyüşüdür, hak yürüyüşüdür, hukuk yürüyüşüdür. Demokrasi bir tepki ve protesto rejimidir. Ve biz tepki hakkımızı da protesto hakkımızı da hem kendimiz için hem bütün Esenyurtlular için kullanmaya devam edeceğiz. Yeni bir yıla giriyoruz Hepinizin yeni yılla ilgili dilekleri vardır. Hepinizin yeni yılla ilgili arzuları vardır. Birbirimize hep mutlu seneler, iyi yıllar tabii ki diyeceğiz diyoruz. Ama benim 2025 ile ilgili yegane dileğim var. Tek dileğim var o da erken seçimdir, sandıktır sandık. Türkiye'nin kurtuluşu sandıktadır. Türkiye'nin kurtuluşu Esenyurt'un iradesinin tecelli etmesinin yegane formülü sandıktır. Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Zalimlerden demokrasi dilenecek halimiz yok. Demokratik haklarımızı da söke söke alacağız. O sandığı da söke söke aşağı meydana indireceğiz. Ve bu zulüm iktidarından hep birlikte kurtulacağız. Herkes için özgürlük, hepimiz için özgürlük tam bağımsız Türkiye, çığlıklarıyla, seçim zaferine 2025’te hep birlikte kutlamak dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun. 2025 Ahmet Özer başta olmak üzere bütün tutsaklar için özgürlük yılı olsun diyorum."

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Ahmet Özer görevinin başına geçene kadar mücadelemizi, kararlılıkla sürdüreceğiz”

"63 gündür Esenyurt meydanında adalet talebini dile getiren herkese sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. 63 gündür bu meydanı hiç boş bırakmadık, 63 gündür mücadeleyi bırakmadık. Daha yeni başlıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam edeceğiz. Ahmet Özer görevinin başına geçene kadar mücadelemizi, kararlılıkla sürdüreceğiz diyorum. 63 gün önce hukuk ayaklar altına alındı. 63 gündür hukuksuz uygulamalar devam ediyor. Ne dediği belli olmayan bir gizli tanık icat ettiler oradan da sonuç alamadılar. Ahmet Hoca'nın telefon kayıtlarını incelediler. 12 kişiyi tutukladılar. Tutukladıkları 12 kişinin içerisinde Ahmet Hoca'ya salça satan mı dersiniz? Ahmet Hoca'nın yazdığı kitapların kapağını tasarlayanlar mı dersiniz? İki gün önce Ahmet Özer'in söylediği gibi ‘Bir deli kuyuya bir taş attı. Kırk akıllı bu taşı çıkartamıyoruz.

"Esenyurt halkına, Mardin halkına, Tunceli halkına aslında ceza veriyorlar"

63 gündür hukukçular bir mücadele veriyor itirazlar gerçekleştiriyoruz. İtirazlarımız jet hızıyla reddediliyor. 63 gündür tam anlamıyla hukuk ayaklar altına alınıyor, hukuk çiğneniyor. Biz onların gerçek amaçlarını biliyoruz. Bu davanın siyasi bir dava olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yönüyle onların hukuksuzluklarına karşı siyasallaştırdıkları yargıyla, siyaseti dizayn etmelerine karşı hep birlikte mücadelemizi devam ettireceğiz. Bu hukuksuzluk sadece Esenyurt'ta gerçekleşmedi. Mardin'de, Batman'da, Tunceli'de, Ovacık'ta belediyelere kayyum atadılar. Yani kısaca şunu söylüyorlar değerli dostlar, diyorlar ki biz bir yerde seçime girdiğimiz zaman sandıkta kaybetmişsek araçsallaştırdığımız siyasileştirdiğimiz yargı yoluyla kaybettiğimiz yerlerde kayyumlar atayarak oraları yönetmeye devam ederiz diyorlar. Aslında bu uygulamalarla seçilmiş belediye başkanlarını değil, halkı cezalandırıyorlar. Bu uygulamalarla Esenyurt halkına, Mardin halkına, Tunceli halkına aslında ceza veriyorlar.

“Finansman baskısı uygulayarak İstanbul halkına zulüm etmeye çalışıyorlar”

Günün sonunda Esenyurt halkını cezalandırıyorlar. Ama sadece Esenyurt halkını değil bütün belediyelerimize finansman baskısı uygulayarak bütün belediyelerimizin işini zorlaştırmaya çalışarak İstanbul halkına zulüm etmeye çalışıyorlar. İstanbul halkını cezalandırmaya çalışıyorlar. Her ay belediyelerimizden vergi, SGK kesintisi adı altında İller Bankası payını kesiyorlar. Belediyeleri maaş ödeyemez duruma, hizmet edemez hale getirmeye çalışıyorlar. Ama buna rağmen belediyelerimiz çocuk kreşleri açmaya devam ediyor. Buna rağmen belediyelerimiz emeklilere pazar desteği sunmaya devam ediyor. Buna rağmen belediyelerimiz öğrencilere yurt, annelere kart çocuklara kreş açmaya devam ediyor. Ve aslında belediyelerimiz onların sefalete sürüklediği, onların yoksulluğa sürüklediği halkımıza hizmet etmeye devam ediyor.

“Bir erken seçimle halk onlara yine bir demokrasi tokatı vuracak”

Birkaç gün önce asgari ücretin artış oranını açıkladılar. Yüzde 30 dediler yani 17 bin liradan 22 bin liraya çıkarttılar. Ama daha dün vergilere yüzde 40’ın üzerinde zam yaptılar. Harçlara yüzde 40 üzerinde zam yaptılar. Kira artış oranını yüzde 60 olarak açıkladılar. Ama asgari ücrete yüzde 30 zam yaptılar. Enflasyon TÜİK'e göre yüzde 40'ın üzerinde bağımsız kuruluşlara göre yüzde 80'in üzerinde. Ama asgari ücretliye sadece yüzde 30 zam yaptılar. Asgari ücretliye beş bin lira zam ama kendi maaşına 55 bin lira zam yaptırdılar. Dolayısıyla bunlar hem belediyeleri engelleyerek halkla kavga ediyorlar hem de halkı yoksullaştırarak halkla kavga ediyorlar. Ama biz halkımızla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Her gün bu meydandan Türkiye'nin dört bir yanından erken seçim diye haykırmaya devam edeceğiz. Ve bir erken seçimle halk onlara yine bir demokrasi tokatı vuracak. Ve bir erken seçimle onları göndereceğiz. Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesini yeniden başlatacağız.

“Devletin kurumsal yapısının çöküşüne şahitlik ettik”

31 Mart'ta sevindiğimiz anlar oldu, üzüldüğümüz anlar oldu. Tarihi bir başarı elde ettik. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin birinci partisi oldu. Ama 31 Mart'ta çok üzüldüğümüz anlarla karşı karşıya kaldık. Devletin kurumsal yapısının çöküşüne şahitlik ettik. Bir ahlaki yozlaşmaya 2024’te daha fazla tanıklık ettik. Bir ahlaki çürümeye tanıklık ettik. Bir sabah uyandık bir genç kardeşimiz surlardan atıldı hepimizin yüreği yandı. Bir sabah uyandık kar hırsıyla para kazanma hırsıyla yenidoğan bebeklerin katledildiğine tanıklık ettik. Bir sabah uyandık bu ülkede sekiz yaşında bir çocuğun katledildiğini ve birilerinin onun üstünü örtmeye çalıştığına tanıklık ettik. Bunun adı tam bir kurumsal çöküştür. 20 yılın sonunda AK Parti iktidarı ne yazık ki devletin tüm kurumlarını bir çürümeye terk etmiştir. Türkiye'de insanlar güvenlik, açlık, sefalet konusunda kara kara düşünmeye başlamıştır. Ama hiç umudunuzu kaybetmeyin asla umutsuz olmayın. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Hem Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyet yeniden inşaat sürecini başlatacağız. Hem devletin kurumsal yapısını yeniden güçlendireceğiz hem de bu topraklara gerçek demokrasiyle tanıştıracağız diyorum."

Anka Haber Ajansı