Chp'nin Esenyurt Nöbeti...suat Özçağdaş "Esenyurt, Tüm İstanbul, Tüm Türkiye Gerçekleri Bilmektedir"
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş bugünkü nöbette yaptığı konuxmada, "Esenyurt'ta başlayan Beşiktaş'la devam eden dün Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'la yürüyen ardından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a uzanan ve belki de başkalarıyla da yürüyecek olan bütün siyasetin arka planı Türkiye'nin temel sorunlarının vatandaşa konuşturulmamasıdır
(İSTANBUL) - Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş bugünkü nöbette yaptığı konuşmada, "Esenyurt'ta başlayan Beşiktaş'la devam eden dün Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'la yürüyen ardından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a uzanan ve belki de başkalarıyla da yürüyecek olan bütün siyasetin arka planı Türkiye'nin temel sorunlarının vatandaşa konuşturulmamasıdır. Vatandaşın bu sorunları konuşmaması için siyasetin bu sorunları konuşmaması için Ahmet Özer başkan, Rıza Akpolat başkan ve diğer arkadaşlarımız sıkıntı yaşamaktadırlar. Ama tüm Esenyurt, tüm İstanbul, tüm Türkiye gerçekleri bilmektedir" dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti 84'üncü gününde... Cumhuriyet Meydanı’ndaki nöbete bugün, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve İBB Esenyurt Meclis Üyesi Ertan Akbaba katıldı. Meclis Üyesi Ertan Akbaba, şunları söyledi:
''Gün geçmiyor ki acı bir olayla üzüntülü bir durumla karşı karşıya kalmayalım. Kötü durum ülkenin her yanını sarmış, bugün malumunuz olduğu üzere Bolu’da bir kazada onlarca vatandaşımız ihmalden, kusurlu davranışlardan dolayı hayatını kaybetti. Bir o kadarda yarılılarımız var ölenlere rahmet ailelerine sabırları diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Umarım güzel günler görürüz bugünler geride kalır. Bugün 84’cü günümüzdeyiz, bu meydanlardayız direniyoruz tarih yazıyoruz. Tarih her zaman, direnenleri, zulme teslim olanları, zulme alkış tutanları ayrı ayrı not ederek yazacaktır. Ülkenin iki büyük sorunu vardır, biri adalet sorunu vardır bir derin yoksulluk sorunu vardır bunları aşamadığımız sürece bu meydanlarda çok bekleyeceğiz, çok direneceğiz. Umudum o dur ki bu günler bir an önce gelip geçer. Sizde biliyorsunuz ki ülkede adaletsizlik üzerine direnen binlerce insan binlerce sesini yükselten insan zulme, baskıya maruz kalıyor. Gün geçmiyor ki bir arkadaşımız gözaltına alınıyor, birileri tutuklanıyor. Bu baskıcı rejimle insanları izaha getirmeye çalışıyorlar yola getirmeye çalışıyorlar. Bir hikaye anlatacağım sizlere son olarak. Üniversiteye başladığım zamanlar ‘Berlin’de Hakimler var’ hikayesini dinleyerek başlamıştım. 1750’li yıllarında Alman Kralı Frederick bir gezintide kendisine bir saray yapmak ister. Sarayını yapmak istediği yerde değirmen olduğunu görür. Adamlarını gönderir değirmenciye söyleyin o yeri bana satsın der. Adamda der ki burası bana dedemden kalma, babamdan kalma ben burayı satmam. Ben kralım der ben burayı zorla satın alırım der. Alamazsın der değirmenci. Kral bu nasıl cürret der. Değirmencide benim tek güvendiğim yer Berlin’de hakimler var der. Kral da benim halkım benim ülkemdeki hakimlere güveniyor der ve sarayını uzak bir yere yaptırır. Gidin bakın Almanya’da değirmende durur o sarayda durur. İbret alem olsun diye o değirmeni gösterirler. Berlin’de hakimler var. Baskıcı, teokratik kralları dize getiren hakimlerin olduğu tarihe not olarak geçer. Bizde sadece şunu söylüyoruz bir gün Ankara’da hakimler var. Ne kadar zulüm yapsalar da birileri "dur" diyebilecek hakimlerin olduğunu özlemiyle saygı ve seygi ile selamlıyorum"
Daha sonra söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise şöyle konuştu:
''Türkiye’nin en büyük ilçesine hukuk tanınmaz bir şekilde sabah saatlerinde bir darbe oldu''
''84 gün önce Türkiye’nin en büyük ilçesine hukuk tanınmaz bir şekilde sabah saatlerinde bir darbe oldu. 84 gün önce bu darbeyi yapanlar, 84 gündür iddianameyi yazmayı başaramadılar. Yaşanan hukuksuzluk herkes den önce sizlerin çok iyi bildiği hukuksuzluk. Ama tabii bunu Türkiye’nin dört bir yanına anlatmamız lazım. Bu iddianameyi yazamayanlar son günlerde, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ın da içini dahil edildiği başka bir operasyona başladılar ve bunu da Esenyurt ile ilişkilendirmeye çalıştılar. Buraya gelmeden önce Profesör Dr. Ahmet Özer başkanımızı ziyaret ettim. Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ı, Gezi tutukluları ki bin gündür tutuklular, hepimiz adına tutuklular, Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ı, Tayfun Kahraman’ı, Osman Kavala’yı, Selçuk Kozağaçlı’yı ziyaret ettim. Her birine buraya geleceğini söyledim, hepsinin size selamları var ve dayanışma duygularını getirdim.
''Seyyar Giyotin Akın Gürlek’e seslenmek istiyorum''
Esenyurt’ta başlıyan süreç, 84 gündür bir iddianame yazılamamışıyla devam ediyor. Bir günde iddianame yazdığı iddiasında olanlar 84 gündür Esenyurt Belediye Başkanı’na suç diyebilecek bir iddianame yazamıyorlar. Buna Beşiktaş'la beraber ikincisini de katmak istediler. Oysa bu ihale Eylül ayının sonunda yapılmıştı. Esenyurt Belediyesi ihalenin itiraz süresi bitene kadar 21 B ve hiçbir kamu zararı yaratmayacak şekilde kent hizmetleri devam edecek şekilde geçici bir hizmet alımı yaptı. Aynı hizmet alımını kayyum da yaptı devam etti. Ve bu ihale kayyum tarafından onaylandı, kabul edildi. Ve şimdi Ahmet Özer başkana bu ihale üzerinden bir suçlama yürütülmeye çalışılıyor. Birincisi belediye başkanlarımızın imza yetkisi yok. İkincisi bilirkişi raporları da dahil olmak üzere belediye meclis üyelerinin ifadeleri dahil olmak üzere başkanın sürecin içinde olduğuna dair ne bir suçlama, ne bir delil, ne bir beyan hiç bir şey yok. Üstelik doğrusu yapılmış kamu zararı yaratılmayacak şekilde de 21 B hizmeti verilmiş. Hiçbir sorun yok. Hiçbir sorun olmadığı için de kayyum tarafından da onaylanmış. Şimdi ben buradan seyyar giyotin Akın Gürlek'e seslenmek istiyorum. Sen bu ihalede bir sorun görüyorsan buradan birisini almak istiyorsan o birisi şu anda Esenyurt Belediyesinde kayyum olarak oturuyor. Gidip ona oradan alabilirsin. Bu ihalelerde sorun var diyorsan Esenyurt'a kayyum olarak gelmişleri alabilirsin.
"Bu yıl sadece 2025 yılında kendi yandaş şirketlerinden almaktan vazgeçtiği vergi miktarı 701 milyar lira"
Tabii Türkiye olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Halk perişan. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ülkenin bütün kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekmesi nedeniyle sadece bu yıl sadece 2025 yılında kendi yandaş şirketlerinden almaktan vazgeçtiği vergi miktarı 701 milyar lira Burada emekliler var mı? Bu emeklilerin tamamını asgari ücret seviyesinde maaş verilebilir 701 milyar lira ile. Yetmez iki katı, üç katı iş yapılabilir. Ama bu iktidarın tercihi kendi yandaşlarını beslemek üzerine. Tabii emekliler, emekçiler, işsizler, güvencesizler bir isyan durumunda olduğu için ülkenin gündeminin değiştirilmesi lazım. Esenyurt ve benzeri ilçelerde rant ekonomisinin durdurulabilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine müdahale edilmesi lazım. İşte Adalet ve Kalkınma Partisi'nin işgal politikasının arkasındaki neden budur? Esenyurt'ta başlayan Beşiktaş'la devam eden dün Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'la yürüyen ardından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a uzanan ve belki de başkalarıyla da yürüyecek olan bütün siyasetin arka planı Türkiye'nin temel sorunlarının vatandaşa konuşturulmamasıdır. Vatandaşın bu sorunları konuşmaması için siyasetin bu sorunları konuşmaması için Ahmet Özer başkan, Rıza Akpolat başkan ve diğer arkadaşlarımız sıkıntı yaşamaktadırlar. Ama tüm Esenyurt, tüm İstanbul, tüm Türkiye gerçekleri bilmektedir ve başkanlarımızın yanındayız.
''Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz değil, olmamalı yurttaşlar bu kadar kolay, hayatlarını kaybetmeli''
Tabii ülkenin nasıl kötü yönetildiğini bugün bir başka acı olayla bir kez daha yaşadık. Bolu'da sabah saatlerinde üç buçuk civarında bir otelde çıkan yangında onlarca yurttaşımızı kaybettik. Bu otel bakanlık tarafından denetleniyordu sözde. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında denetleniyordu. Ben buradan bir kere yaşamını kaybetmiş tüm yurttaşlarımıza Cumhuriyet Halk Partisi adına Allah'tan rahmet diliyorum kederli ailelerine başsağlığı diliyorum yaralılara acil şifalar diliyorum. Buradan Türkiye'nin tamamına sesleniyorum. Türkiye'nin sermayesine sesleniyorum. Maalesef sermaye elindeki büyük ekonomik güç ve ilişki ağlarıyla bürokrasinin denetim yapmasına neredeyse yok etmiş durumda. Sermayenin kendisine sesleniyorum. Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz değil, olmamalı yurttaşlar bu kadar kolay, hayatlarını kaybetmeli.''
Anka Haber Ajansı