Chp'liler Ysk Önünde... Lütfü Savaş: “Bu Akşama Kadar Kararın Çıkacağını Düşünüyoruz”
CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde yaptığı açıklamada, “Unutulmasın ki, milletimizin 31 Mart’ta verdiği en önemli mesajlardan biri artık bu ülkede hukuka sahip çıkılmasıdır. Bugün koca bir şehrin iradesi üzerine karar verecek hakimlerden beklentimiz Türkiye'nin beklentisiyle aynıdır. Lütfen hukuka sahip çıkın, demokrasimize sahip çıkın, adaletimize sahip çıkın. Biz bu akşama kadar kararın çıkacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde yaptığı açıklamada, “Unutulmasın ki, milletimizin 31 Mart’ta verdiği en önemli mesajlardan biri artık bu ülkede hukuka sahip çıkılmasıdır. Bugün koca bir şehrin iradesi üzerine karar verecek hakimlerden beklentimiz Türkiye'nin beklentisiyle aynıdır. Lütfen hukuka sahip çıkın, demokrasimize sahip çıkın, adaletimize sahip çıkın. Biz bu akşama kadar kararın çıkacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Lütfü Savaş, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi, Aylin Nazlıaka, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kaya, 27'nci dönem Hatay Milletvekili Suzan Şahin'in de bulunduğu heyet ile YSK önünde açıklama yaptı. Savaş, açıklamasında şunları kaydetti:
''Hatay halkı 31 Mart günü sandığa gitmiş ve özgürce tercihini yapmıştır. Devletimize düşen görev milletimizin sandığa attığı oyların adaletlice sonucunu ilan etmektir. Ancak ne yazık ki Hatay halkı 31 Mart gecesinden bu yana sandıktaki iradesini zedeleyen pek çok usulsüzlükle muhatap bırakılmıştır. Devletimize düşen görev bu usulsüzlükleri ortadan kaldıran, herkesin ikna olacağı hakkaniyetli bir sonuca ortaya çıkarmaktadır. Bu süreçte en büyük tepkimiz biz hukuk ve giderken, henüz itiraz süreçleri sonuçlanmadan kanuna aykırı bir şekilde bir adaya mazbata verilmiş olmasıdır. YSK’nın il seçim kuruluna itirazlar bitmeden mazbata vermeyin yazılı talimatına rağmen hukuksuzca mazbata verilmiştir. Bu tutum seçimin oldu bittiye getirilmeye çalışıldığını gösteren açık ve kabul edilmez bir hukuksuzluktur.
''GEÇERSİZ OYLAR FARKIN 15 KATINDAN FAZLA''
Bizler ilk günden itibaren yaşanan tüm usulsüzlükleri ortaya çıkaracak delilleriyle YSK’ya teslim etmiş bulunmaktayız Örneğin, iki aday arasında oy farkından daha fazla sayıda 3 bin 389 ölmüş seçmene oy kullanıldırıldığı açık bir tespit olarak sunulmuştur. 38 bin 889 geçersiz oy vardır, aradaki fark 2 bin 569’dur. Yani geçersiz oylar farkın 15 katından daha fazladır. 20 sandıkta kanuna aykırı olarak polis ve zabıtalardan sandık kurulu başkanı görevlendirildiği ortaya çıkmıştır. Bu tam bir kanunsuzluktur. Binlerce ıslak imzalı tutanakta düzeltmeler, seçmen sayı fazla oy kullanılması ve toplam sayıların tutmaması gibi birçok usulsüzlük belirlenmiştir. YSK’dan beklentimiz bu itirazların gereğini yani hukukun gereğini yerine getirmesidir. Bugün Hatay halkının iradesi YSK hakimlerine emanettir Bugün Hatay halkı hukuka ve vicdanlara emanet ettiği iradesinin tecelli etmesini beklemektedir. 6 Şubat depreminde dününü ve yaşadığı günü feda etmiş olan Hatay halkının yarınlarını da feda etmeye niyeti yoktur. Enkaz altında yalnız bırakılan Hatay halkının bu adaletsizliği, bu kötülüğü daha fazla kaldıracak mecali yoktur. Hatay halkı iradesini masa başı dayatmalara kurban etmeyecek kadar hassasiyet sahibidir. Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1 Kasım 1936’da ‘Benim şahsi meselemdir’ dediği Hatay, bugün artık hepimizin, Türk milletinin şahsi meselesidir.
''HUKUKA, DEMOKRASİMİZE, ADALETİMİZE SAHİP ÇIKIN”
Unutulmasın ki, milletimizin 31 Mart’ta verdiği en önemli mesajlardan biri artık bu ülkede hukuka sahip çıkılmasıdır. Bugün koca bir şehrin iradesi üzerine karar verecek hakimlerden beklentimiz Türkiye'nin beklentisiyle aynıdır. Lütfen hukuka sahip çıkın, demokrasimize sahip çıkın, adaletimize sahip çıkın.
İslam dünyası için bu ay çok önemli bir aydır. İnanan insanlar ibadetini yapar, orucunu tutar, dualarını yapar. Ben eminim ki içerideki hakimlerimiz de bu düsturla ibadetlerini yapmaktadır. Bu akşam orucunu açacaklardır. Peygamber efendimizin bir sözü vardır. ‘Bir saatlik adalet, 70 yıllık nafile ibadetten iyidir’ diyor. Biz içerideki hakimlerimizin bir saatlik adaletin ne demek olduğunu bilerek bugün karar verilmesini bekliyoruz.”
Savaş, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. YSK’nın ne zaman karar vereceğine yönelik bir soruya Savaş, “Ne kadar ilçe ve ile bakacaklarına bağlı. İçerideki konu ne kadar fazlaysa süreç uzayabilir. Ama iftar saatinde ara verdiklerini ve sonra devam edebildiklerini biliyoruz. Bu nedenle biz bu akşama kadar çıkacağını düşünüyoruz'" yanıtını verdi.
''BÜTÜN SORUMLULUK İKTİDARDA''
Savaş, bir gazetecinin, “Seçim döneminde partiniz tarafından yıpratıldığınızı, yalnız bırakıldığınızı düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine, şunları kaydetti:
“Deprem sonrası depremin tek sorumlusu CHP, Hatay ve Lütfü Savaş olarak gösterilmeye çalışılmıştı. Bununla birlikte birçok yalan yanlış haber genel merkezimize getirilmişti. Hükümet bu depremin altında kaldı, hâlâ Hatay'da ve diğer illerde enkazlar dahi kaldırılamadı. Bütün dünyadan yardım istenilmiş bir dönemde, ‘Biz tek başımıza bu yükü kaldıramıyoruz, gelin birlikte kaldıralım denildiğinde’ seviyede verilen alarmdan bahsediyoruz. O ortamda Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına bu işin altında kalkması mümkün değildi ama iktidar zamanında gelemediği ve bugüne kadar da çözemediği, sadece enkaz kaldırma işinden bile Büyükşehir’i sorumlu tutmuştur. Bütün sorumluluk hükümette ve bakanlıklarda olduğu halde bütün sorumluluğu Belediye’ye yüklemeye çalıştılar.
Saygı duyulması gereken bir olay var ki, 6 Şubat’tan itiaren Lütfü Savaş ve CHP’ye bu kadar yüklenilmesine rağmen biz seçimden galip çıktık. Demek ki Lütfü Savaş’ın da CHP’nin de Hatay'da karşılığı fazlasıyla var. Biz bu seçimden çıkan sonucun adalet önünde de teslimiyetini istiyoruz. Bütün bu olguları hükümetin en fazla Hatay ve Hatay’ı almak için yapmış olduğu projeksiyonlar olarak ben biliyorum Çünkü Hatay'da şu anda 50 milyar dolardan fazla rant var. İktidar rant peşinde koştuğu için o rantı kendi yandaşlarına paylaştırmak amacıyla seçimi kazanmak istiyor.”
''YALNIZ BIRAKILMADIK''
Yeniden “Yalnız bırakıldınız mı?” diye sorulması üzerine Savaş, “Yalnız olsaydım Genel Başkan Yardımcılarım yanımda olmazdı bugün. Yalnız bırakılmadık, partimizle birlikte çalıştık” karşılığını verdi.
''VALİ'NİN EN ÇOK YAPTIĞI İŞ SİYASETTİR''
Savaş, Hatay Valisi’nin mazbata verilen AKP’li Öntürk’ü tebrik etmesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Valimiz geldiğinden itibaren siyaset yaptı. CHP ve Lütfü Savaş’ı kötülemekle bütün mesaisini harcadı. Ben sormak istiyorum, ilgili makamlarımızın özellikle sayın İçişleri Bakanımıza, valilerin görevi özellikle bu kadar yıkılmış şehirlerde muhalefet belediye başkanıyla uğraşmak mı, yoksa o kadar zedelenmiş bir şehri tekrar ayağa kaldırmak için faaliyet göstermek mi? Sayın Valimiz seçim gecesi sabaha kadar aynı düsturla çalıştı. Seçimi rakibimize kazandırmak için maddi, manevi uğraştı.
Gerçekten de ülkem adına çok üzgünüm. Çünkü benim devletimin valisi öncelikli olarak oradaki devletin işleriyle uğraşmalı ve oradaki halkı bir ve bütün tutacak faaliyetler yapmalı. Siyasetten uzak, insanlarımızın sıkıntılarını giderecek faaliyetlerde bulunmaları. En çok yaptığı iş siyasettir. Burada konuşamayacağım başka faaliyetleri de vardır. Onu kanun önünde ben sayın Valimize soracağım.”
“3 BİN 389 HAYATINI KAYBETMİŞ İNSANIN SEÇMEN LİSTESİNDE OLMASI MANİDAR DEĞİL Mİ?”
Savaş, hayatını kaybeden yurttaşların seçmen listesinde olduğuna yönelik iddia için ise şöyle konuştu:
“YSK karar verirse sandıklar açıldıktan sonra tutanaklara bakarak karar vereceğiz. Ölmüş insanların seçmen listesinde nasıl olduğunu sorgulamak lazım esasında. 14,5 ay geçmiş. normal şartlarda en geç beş güne kadar ölmüş insanların YSK’ya bildirilmesi gerekiyor kanunen. 14,5 ay geçmiş hâlâ 3 bin 389 hayatını kaybetmiş insanın seçmen listesinde olması sizce manidar değil mi? Oy kullanıp kullanmadığı sandıklar açılınca belli olur, tutanaklarda belli olur.”
Tespit edilen diğer usulsüzlüklere ilişkin Savaş, “20 tane sandık başkanı olması kanunen mümkün olmayan insan sandık başkanı olmuş. Kolluk kuvvetleri olmuş mesela, polis olmuş, zabıta olmuş. Bunların sandık başkanı olması kanunsuzluktur ve seçimin iptaline yönelik bir harekettir” ifadelerini kullandı.
Lütfü Savaş, sözlerini, “Ramazan ayındayız. Ben biliyorum ki içerideki hakimlerimiz oruç tutuyor. Muhtemelen namazlarını da kılıyor akşama da oruçlarını açacaklar. Biz onların orucunu açarken İslam’ın temel taşlarından bir tanesi ‘adaletle hükmetmektir’ sözüne uyup uymamalarıdır. Ama biz onun bugün tecelli edeceğini düşünüyoruz'" diye tamamladı.
Anka Haber Ajansı