Chp'li Özçağdaş: "17 Milyon Öğrenci Ve Öğretmeni Korumak İçin Gereken Para Bütçenin Yüzde 0,2'si"
CHP'nin okul içi ve okul çevresi güvenliğinin sağlanması amacıyla verdiği grup önerisi TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, "Eğer Milli Eğitim Bakanlığı 61 bin güvenlik görevlisi alırsa maliyeti 32 milyar lira. Bu, genel bütçenin yüzde 0,2'si yani 17 milyon kişiyi korumak için gereken para bütçenin yüzde 0,2'si; Milli Eğitim bütçesinin yüzde 2,2'si. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için bu yıl harcadığımız para 4 milyar. Her gün okuluna gide
(TBMM) - CHP'nin okul içi ve okul çevresi güvenliğinin sağlanması amacıyla verdiği grup önerisi TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, "Eğer Milli Eğitim Bakanlığı 61 bin güvenlik görevlisi alırsa maliyeti 32 milyar lira. Bu, genel bütçenin yüzde 0,2'si yani 17 milyon kişiyi korumak için gereken para bütçenin yüzde 0,2'si; Milli Eğitim bütçesinin yüzde 2,2'si. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için bu yıl harcadığımız para 4 milyar. Her gün okuluna giden 18 milyon yurttaşımız için biz bu güvenliği sağlayamıyoruz" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin okul içi ve okul çevresi güvenliğinin sağlanması, öğrenci ve öğretmenlerimizin güvenli ortamlarda eğitim öğretim faaliyetleri yapmaları amacıyla verdiği araştırma önergesi AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan CHP Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, şöyle konuştu:
"Çocuklarımızı koruyamıyoruz. 242 bin 875 çocuğumuz bu suçlardan zarar görmüş, Narin, Sıla, Ata Emre Akman, Ahmet Minguzzi gibi çocuklarımız vahşice öldürülmüş, 13 MESEM öğrencisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiş, yenidoğan bebekler para için öldürülmüş. Çocuklarımızı ne evde ne sokakta ne okulda koruyamıyoruz; ölüyorlar, öldürülüyorlar ve maalesef bu konuda sınıfta kalmış durumdayız.
15 milyon 849 bin öğrencimiz var, 993 bin öğretmenimiz var yani toplamda 17 milyon yurttaşımız, 16 milyonu çocuk olmak üzere, her sabah bir okula gidiyor ve bu korunması gereken bir numaralı yurttaş grubunun bulunduğu devlet kurumunun kapısında bir güvenlik görevlisi yok. Bunu defaatle Millî Eğitim Bakanlığı'na söyledik, uyardık. Geçen yıl Temmuz ayında söyledim, okulları temizlemekten, güvenliğini sağlamaktan âciz bir durumdayız, burada hamle yapmamız gerekir dedim, defaatle her konuşmamda dile getirdim. Türkiye'de 169 bin güvenlik görevlisi var kamuda ve biz bu 169 bini bu çocuklar için görevlendirmiyoruz. Eğer Milli Eğitim Bakanlığı 61 bin güvenlik görevlisi alırsa maliyeti 32 milyar lira. Bu, genel bütçenin yüzde 0,2'si yani 17 milyon kişiyi korumak için gereken para bütçenin yüzde 0,2'si; Milli Eğitim bütçesinin yüzde 2,2'si. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için bu yıl harcadığımız para 4 milyar. Her gün okuluna giden 18 milyon yurttaşımız için biz bu güvenliği sağlayamıyoruz."
"Eğitimin güvenliği kâğıt üzerinde değil sahada sağlanmalıdır"
Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, CHP'nin önergesine destek vererek okullardaki güvenlik sayısının artırılması ve eğitim paydaşlarının güvenle hayatlarına devam etmesine ilişkin şunları söyledi:
"Okullar sadece ders anlatılan yerler değil çocuklarımızın büyüdüğü, geliştiği ve geleceğe hazırlandığı güvenli alanlar olmalıdır. Ancak ne yazık ki okullarda yaşanan olaylar bize okulların öğrenciler ve öğretmenler için yeterince güvenli olmadığını gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığı müdür ya da müdür yardımcılığı sınavında okul güvenliği konusunda sorular soruyor ancak eğitim kurumlarında öğretmenleri ve öğrencileri koruyacak yeterli güvenlik görevlisi sağlanamıyor. Eğitimin güvenliği kâğıt üzerinde değil sahada sağlanmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisinin sunduğu öneri her okula 1 güvenlik görevlisi atanmasının Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin yüzde 2,2'sine denk geldiğini ortaya koyuyor. Bu oran çocuklarımızın ve eğitimcilerimizin hayatlarını korumak için son derece yönetilebilir bir maliyet aslında ancak devlet bu yükü ailelerin üzerine devrediyor, aileleri okul aile birliklerine düzenli ödeme yapmak zorunda bırakıyor. Ödeme varsa velilerden, ailelerden gelen görevli var, yoksa, yok, güvenlik de yok. Bu kabul edilebilir mi? Önlem almak zorundayız çünkü güvenli bir okul ortamı hepimiz için güvenli bir gelecek demek aynı zamanda. İhmallerin bedelini yalnızca kamu bütçesiyle ölçemeyiz.
"Çocukların güvenliğini sağlayamayan bir sistem eğitim değil, ihmaldir"
Okullardaki güvenlik ve beslenme sorunlarının ivedilikle çözülmesi gerektiğini belirten DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, CHP'nin önergesine ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Okulların fiziki koşullarından müfredatın niteliğine, öğretmenlerin haklarından öğrencilerin sağlığına kadar birçok alanda büyük eksiklikler var. Eğitimde fırsat eşitliği vaatleri verilirken gelir durumuna göre ayrışan okullar kaliteli eğitimi bir ayrıcalığa dönüştürüyor. Plansız ve sık değişen politikalar ise öğrencileri bir deneme tahtasına çeviriyor çünkü iyi bir eğitim bireysel ya da siyasi değil, toplumsal bir meseledir. İktidar, eğitimin sadece müfredattan ibaret olmadığını görmek zorundadır. Çocukların güvenliğini sağlayamayan bir sistem eğitim değil, ihmaldir. Ancak yetkililer bu sorumluluğu taşımak yerine suçu başka yerlere atmayı tercih ediyor.
Çocuğunu okuldan almak için bir saat öncesinden okulların kapısında bekleyen ailelerin temel kaygısı güvenliktir. Okullardaki güvenlik ve beslenme sorunlarının ivedilikle çözülmesi, çocukların sağlıklı, güvenli ve eşit bir eğitim ortamında yetişmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bu konuda tüm ilgili kurum ve kuruluşların iş birliği içinde çalışması, denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi, gerekli bütçe ve kaynakların sağlanması şarttır."
Anka Haber Ajansı