Chp Genel Başkan Yardımcısı Karabat: Chp'liler İçin Siyaset, Ülkeyi Aydınlık Yarınlara Taşıma Mücadelesi

Chp Genel Başkan Yardımcısı Karabat: Chp'liler İçin Siyaset, Ülkeyi Aydınlık Yarınlara Taşıma Mücadelesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, İzmir İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada; "CHP'liler için siyaset, bir kişisel mücadele değil. Zenginleşme amacıyla bir kariyer mücadelesi değil. Bir güç arayışı değil, siyasal bir programı sahiplenerek ülkeyi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesidir" dedi.

(İZMİR)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, İzmir İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada; "CHP'liler için siyaset, bir kişisel mücadele değil. Zenginleşme amacıyla bir kariyer mücadelesi değil. Bir güç arayışı değil, siyasal bir programı sahiplenerek ülkeyi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesidir" dedi.

CHP İzmir İl Danışma Kurulu "Parti Programı" gündemiyle toplandı. Karabağlar Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde yapılan Danışma Kurulu Toplantısı'na CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat'ın yanı sıra CHP İzmir Başkanı Şenol Aslanoğlu, il ve ilçe yöneticileri ile partililer katıldı.

Toplantının açılışında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, "Türkiye olağanüstü bir günlerden geçerken o gündemlerin en önemli parçası atanan kayyumlar. Esenyurt'la ilgili parti genel merkezimizin örgütümüze dair aldığı kararlar var. Ama İzmir örgütü gönüllü bir şekilde haftada iki kez İstanbul'da olmayı kendine bir görev edindi. Haftada iki gün İstanbul'a, Esenyurt'a benim bölgeme geliyorlar, destek veriyorlar, kayyuma karşı mücadele ediyorlar. Bir de "kayyum da gidecek, onları getirenler de gidecek" diyorlar. İzmir örgütümüze teşekkür ediyoruz" dedi.

"Sesinize kulak vereceğiz"

Karabat, konuşması sırasında Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan ve 113 gündür grevde olan işçilerinin slogan atması üzerine, "Ben sizin sesinizi duydum gereken yerlere ileteceğim. Ben şüphesiz işçilerin taleplerini önemsiyorum. Ama AKP'ye karşı mücadeleden bahsediyoruz burada. Bu düzeni hep beraber değiştireceğiz. O zaman istihdam konusunda çok kıymetli olacak. Sesinizi duyduk. Çok önemli bir toplantı yapıyoruz, sesinize kulak vereceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum. Çok sağ olun. İşçi kardeşlerimizi alkışlayalım arkadaşlar" diye konuştu.

Ülkeyi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesi

Karabat, parti programına ilişkin de şunları söyledi:

"CHP'liler için siyaset, bir kişisel mücadele değil. Zenginleşme amacıyla bir kariyer mücadelesi değil. Bir güç arayışı değil, siyasal bir programı sahiplenerek ülkeyi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesidir. O yüzden bugün yapacağımız tartışma çok kıymetli ve önemlidir. Peki biz programı neden değiştirmek istiyoruz? Şunu hepimiz biliyoruz ki dünya pandemiden bugüne daha önce özellikle pandemiyle çok önemli krizlerin açığa çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Ekolojik felaketler, göç krizleri, gıda krizi, iklim tartışmaları ve yine dünyadaki bilim ve teknolojinin gelişmesi, yapay zeka tartışmaları, dijital tartışmalar, internetin geldiği durum hepsi bize aslında yeni bir programla ilgili bir kapı aralıyor. Bunun yanı sıra ülkemizde demokrasi, insan hakları, hukuk devletinin gerilemesi, en sert biçimde yaşandığı anları hep birlikte yaşıyoruz. Milli eğitim alanında yaşanan gerilemeler, laikten vazgeçme eğilimleri bugün bizi daha kuvvetli bir mücadele hattını tanımlamakla baş başa bırakıyor. Parti programımız ve yerel seçimlerden sonra partimizin birinci parti olması iktidar iddiasının bir kez daha kuvvetli bir şekilde ortaya çıkması şüphesiz partimizin iktidara uygun programını yenilmesini gerektiriyor."

"Partimizin ilkeleri değiştirilemez"

Yeni parti programının adının "Halkçılık" olacağını ve katılımcı bir anlayışla yapılacağını da belirten Karabat, yeni parti programında vazgeçmeyecekleri değerlere ilişkin ise şunları söyledi:

"Bu program tartışmaları sürerken anayasanın değişmeyecek maddeleri dört madde konusu. Ve yine partimizin temel ilkeleri konusu asla tartışmaya açılmayacak. Tam tersi bu çerçevede parti programımızın dış politika gibi, ekonomi gibi, sosyal adalet gibi, kamu yönetimi gibi, güvenlik gibi alanlarda bu parti programımızı geliştirmiş olacağız bu çerçevede. Bizim için en önemli olan şey Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilmez ve partimizin temel ilkeleri değiştirilemezdir."

"Bu parti programının bizi iktidara taşıyacağını inanıyoruz"

CHP İzmir Başkanı Şenol Aslanoğlu ise "Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin birinci partisi, iktidara giderken parti politikalarımızı, parti programımızı köklerimize bağlı kalarak temel ilkelerimize bağlı kalarak ve ideolojimize bağlı kalarak yenileyelim, geliştirelim istiyoruz. O yüzden bugün parti programını tartışacağız hep beraber. Bu parti programının bizi iktidara taşıyacağını inanıyoruz. Partimizin kurucusu, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı sıfatıyla 8 Nisan 1923'te dokuz maddeden oluştuğu için dokuz ünite, dokuz ilke denilen aslında partimiz kurulmadan önce yapılan bir program çalışması olmasına rağmen partimizin ilk program çalışması olarak kabul ettiğimiz o çalışmayı yaparken nasıl heyecanlıysa biz de öyle heyecanlıyız. O parti programı saltanatla, karanlıklar içerisinde boğuşan bir ülkeyi alıp modern bir Türkiye haline dönüştürdü. Bu parti programı karanlıkları yıktı ve muasır medeniyetler çıkarttı bizi ülkemizi. Şimdi yüzyıl sonra ikinci yüzyılda bize düşen yeni bir parti programıyla, yeniden bu karanlıkları yırtıp atmak. Çünkü ülkemiz aynı o dönem gibi karanlıkta. Eğitimden sağlığa, hukuktan aileye ne varsa parçaladılar" dedi.

"Tel tel dökülüyorlar"

Sözlerine Ak Parti’nin İzmir'de gerçekleştirdiği kongrelere değinerek devam eden Aslanoğlu, şöyle konuştu:

"Oturup kağıt kalemle yazdıkları, kendi dar çerçevelere indirdikleri mahalle delegeleriyle ilçe kongreleri yapmaya çalışıyorlar. Kongre olmaktan çok uzak. Bu salondaki insanların dörtte biri kadar insanlarla, milletvekili sayılarının iki katı kalabalıkla ilçe kongreleri yapmaya çalışıyorlar. Onu bile yapamıyorlar. Çünkü tel tel dökülüyorlar. Kiraz’da aday çıkmak istedi, aday çıkartmadılar. Buca'da aday çıkmak istedi, aday çıkartmadılar. Kavga ettiler. Bayındır'da bir ilçe kongresi yapmasını beceremediler. Bu gittiklerinin göstergesi. Tel tel dökülüyorlar. O yüzden bu baskı, bu zorlayıcı hükümler, mahkemeler ilk önce Esenyurt'ta sonra önceki genel başkanımıza dava açtılar. Dün utanmadan şimdiki Genel Başkanımıza soruşturma, dava açmaya çalışıyorlar. Çünkü onlar gittiklerini biliyorlar, kalabilmenin tek yolu olarak da zulmü görüyorlar. Bu zulme ancak hep bir arada durursak durdurabiliriz. Biz birbirimizi seversek, birbirimizin yanında olursak bir arada durursak, biz iktidar olacağız arkadaşlar. İktidar olduğumuz güne kadar hep birlikte mücadele edeceğiz, hep birlikte yürüyeceğiz."

Anka Haber Ajansı