Chp Genel Başkan Yardımcısı Adem: "2024 Yılı Tarımda Büyüme Değil, Çöküş Yılı Olmuştur"

Chp Genel Başkan Yardımcısı Adem: "2024 Yılı Tarımda Büyüme Değil, Çöküş Yılı Olmuştur"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya “Eğer tarım gerçekten büyüdüyse neden çiftçi borç batağında? Neden üretici ektiğinden kazanamıyor, tarlasını boş bırakıyor? Neden gıda fiyatları her geçen gün artıyor? Neden ithalata bağımlılığımız devam ediyor? Neden hayvancılık yapanlar birer birer sektörden çekiliyor” diye sordu.

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya, "Eğer tarım gerçekten büyüdüyse neden çiftçi borç batağında? Neden üretici ektiğinden kazanamıyor, tarlasını boş bırakıyor? Neden gıda fiyatları her geçen gün artıyor? Neden ithalata bağımlılığımız devam ediyor? Neden hayvancılık yapanlar birer birer sektörden çekiliyor" diye sordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım ve Oman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde yaptığı konuşmadaki, "tarım sektörünün, 2024'te ülke ekonomisi ortalamasının üzerinde büyüdüğü" şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

Adem, şunları kaydetti:

"Sayın Bakanı, çiftçinin tarlada, üreticinin ahırda, tüketicinin pazarda yaşadığı gerçekler bu sözleri yalanlıyor. Neden mi? Çünkü büyüyen tarım değil, çiftçinin borcu, maliyetler ve vatandaşın gıda enflasyonu karşısındaki çaresizliğidir. Bu sözler, yaşanan ekonomik sıkıntıları ve tarımdaki çöküşü perdelemekten öteye geçmez. Türkiye’de tarımın gerçekten büyüdüğünü iddia edenler, bu büyümeyi tarlada mı gördüler, ahırda mı, yoksa mutfakta mı? Eğer tarım gerçekten büyüdüyse neden çiftçi borç batağında? Neden üretici ektiğinden kazanamıyor, tarlasını boş bırakıyor? Neden gıda fiyatları her geçen gün artıyor? Neden ithalata bağımlılığımız devam ediyor? Neden hayvancılık yapanlar birer birer sektörden çekiliyor?

"Biliyoruz ki, 2024 yılı tarımda büyüme değil, çöküş yılı olmuştur"

Tarımın büyüdüğünü söylüyorsunuz ama biz sahadayız, biz çiftçinin tarlasındayız, biz pazardayız! Biliyoruz ki, 2024 yılı tarımda büyüme değil, çöküş yılı olmuştur. Çiftçi zarar ederken, tüketici gıdaya ulaşamazken tarımın büyüdüğünü söylemek, bu milletin aklıyla alay etmektir!

"Türkiye tarımda belki de tarihinin en zor yıllarından birini yaşadı"

Türkiye tarımda belki de tarihinin en zor yıllarından birini yaşadı. Tarımsal üretim maliyetleri katlanarak arttı. Mazot, gübre, ilaç, yem ve elektrik fiyatları tavan yaptı. Çiftçi ürününü maliyetinin altında satmak zorunda kaldı, birçok üretici borcunu ödeyemediği için tarlasını ekemez hale geldi. Hasat edilen ürünler ya alıcı bulamadı ya da komik denecek fiyatlara satılmak zorunda kaldı. Birçok tarım ürünü tarlada çürüdü. Üretici kazanamazken tüketici de yüksek fiyatlar nedeniyle temel gıda ürünlerine bile ulaşamaz hale geldi. Üreticinin cebine giren para düştü ama tüketicinin mutfak harcaması arttı. Tarımsal girdilerde dışa bağımlı olan Türkiye, 2024 yılında yine ithalata mecbur bırakıldı. Et, buğday, saman, ayçiçeği, mercimek, nohut gibi temel tarım ve hayvancılık ürünleri bile dışarıdan alındı.

"Tarımsal üretim artık bir öngörülemezlik içinde kumar oynamaya benzer hale geldi"

Gelişmiş ülkelerde yıllık yüzde 2-3 olan gıda enflasyonu, Türkiye’de aylık olarak yaşandı. Vatandaş pazarda kilosu 60-90 lirayı bulan domatesi, 500-700 liraya dayanan eti, 400 lirayı aşan peyniri alamaz hale geldi. Tarım ve gıda sektöründe belirsizlik hakim oldu. Çiftçi neyi, ne zaman ekeceğini, kaça satacağını, girdi fiyatlarının ne olacağını, hangi ürüne ihracat yasağı uygulanacağını bilemez hale geldi. Tarımsal üretim artık bir öngörülemezlik içinde kumar oynamaya benzer hale geldi.

Bütün bu gerçeklere rağmen, hükümet tarımdaki büyümeden bahsediyor. Oysa tarımda büyüyen şeyler çok açık, çiftçinin borcu büyüdü, üretim maliyetleri büyüdü, ithalat bağımlılığı büyüdü, çiftçinin çaresizliği büyüdü, tüketicinin gıdaya ödediği para büyüdü.

"Çiftçiye verilen destekler yetersiz kaldı"

Çiftçiye verilen destekler yetersiz kaldı. Üreticiye zamanında destek sağlanmadı, açıklanan fiyatlar maliyetleri bile karşılamadı. Tarım Bakanlığı çiftçiyi yönlendiren, üretimi planlayan, sorunlara çözüm bulan bir kurum olmaktan çıktı. Günümüz Türkiye’sinde tarım politikaları büyük şirketlerin, ithalat lobilerinin çıkarları doğrultusunda şekillenir hale geldi.

"Köyler boşaldı, gençler tarımdan uzaklaştı, çiftçilikle geçinmek imkansız hale geldi"

İhracat yasakları, yanlış kota uygulamaları, plansız destekler, ithalat politikaları çiftçiyi üretimden uzaklaştırdı. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında üretici "Ekersem zarar ediyorum, ekmesem borç içindeyim" ikilemiyle baş başa bırakıldı. Tarım sektöründeki plansızlık, küçük üreticiyi ve çiftçiyi sistem dışına itti. Köyler boşaldı, gençler tarımdan uzaklaştı, çiftçilikle geçinmek imkansız hale geldi.

Sayın Bakan ve iktidar yetkilileri kağıt üzerindeki büyüme rakamlarını anlatmaya devam edebilir. Ama halk pazarda ne yaşadığını, çiftçi tarlada ne çektiğini, esnaf dükkanında ne kaybettiğini biliyor. Gerçekler sokakta, tarlada, pazarda yazıyor, TÜİK’in masa başında yazdığı raporlarda değil!

"Sayın Bakan’ı ve hükümeti samimiyete davet ediyorum"

Sayın Bakan’ı ve hükümeti samimiyete davet ediyorum. Çiftçinin, üreticinin, tüketicinin derdiyle ilgilenmeden, yanlış tarım politikalarını düzeltmeden, ithalatı durdurup üretimi teşvik etmeden tarımı büyüttüğünüzü söylemek gerçeklerle dalga geçmektir. Bu ülkenin çiftçisi, alın terinin karşılığını almak istiyor. Bu ülkenin üreticisi, ürettiğiyle kazanmak istiyor. Bu ülkenin tüketicisi, sofrasına koyduğu ekmeği, eti, sütü daha uygun fiyatlarla almak istiyor. Tarımda gerçek büyüme, işte bu talepler yerine geldiğinde olacak! O güne kadar bizler; çiftçimizin, üreticimizin, tüketicimizin yanında olmaya, halkımızın hakkını savunmaya, tarımın gerçek sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz!”

Anka Haber Ajansı