Ali Mahir Başarır: “Kadının Soyadını Tartışmak Bile Utanç Meselesi”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, 9’uncu Yargı Paketi’nin komisyon görüşmelerinde 39 maddelik teklifin 20’sinde AYM’nin iptal ettiği “defolu yasaların” yeniden getirildiğini belirtti ve ''AKP’nin 'düzeltilecek' dediği kadının soyadı maddesinin tartışılmasının bile utanç meselesi olduğunu'' söyledi.
(ANKARA) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, 9’uncu Yargı Paketi’nin komisyon görüşmelerinde 39 maddelik teklifin 20’sinde AYM’nin iptal ettiği “defolu yasaların” yeniden getirildiğini belirtti ve "'AKP’nin "düzeltilecek" dediği kadının soyadı maddesinin tartışılmasının bile utanç meselesi olduğunu'" söyledi.
Ali Mahir Başarır, 9’uncu Yargı Paketi’nin TBMM Adalet Komisyonundaki görüşmelerde, teklif sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın kadının soyadı maddesinin düzeltileceğini söylediğini belirterek, “Cahit Bey düzelteceğiz, dedi. Umarım düzeltilir çünkü bunu tartışmak bile bir utanç meselesi” diye konuştu.
9’uncu Yargı Paketi’nde Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği 20 maddenin tekrar getirildiğine dikkati çeken Başarır, “Bu teklifi bir reform olarak getiriyorsunuz. Deyin ki; biz defolu yanlış yasalar yaptık, Anayasa’ya aykırı yasalar yaptık ve Meclisin kapanmasına iki hafta kala, bunu düzeltmemiz gerekiyordu deyin. İnsanları, milyonları beklenti içerisine soktunuz. Hukukun üstünlüğü, hukukun evrensel ilkeleri, yargı bağımsızlığı, bu kavramları zaten bir kenara koymuşsunuz ama Anayasa Mahkemesinin kararlarını bile uygulamaktan aciz durumdasınız. 22 yıl sonra hukukun, adaletin geldiği nokta bu” dedi.
''10 yıl süren iş davası mı olur?''
Uzun süren davalar sonucu yaşanan mağduriyetleri gündeme getiren, Başarır, şöyle devam etti:
''2014’te açılan iş davaları hala sonuçlanmadı. Eğer bir ülkede iş kazasından dolayı bir işçi on yıl boyunca hakkına kavuşamıyorsa yargı paketinde neyi konuşacağız? O günkü iş kaybından dolayı alması gereken tazminatları bilirkişi hesaplamış. Dokuz buçuk yıl önce ne kadar alacak? 100 bin lira gün o işçi 100 bin lira ya 2+1 ev alabiliyordu. Peki, on yıl sonra o işçi; kolu kopan, gözünü kaybeden, bir daha çalışamayacak olan, malulen emekli olan o işçi faiziyle ne kadar para alacak? 300 bin lira. O gün, ev alabilen işçi on yıl sonra bir yıllık kirasını aldığı tazminatla ödeyemeyecek durumda. Bu yargının bir ayıbı değil mi? On yıl önce sakat kalan, malul olan bir işçi alacağı tazminatla ev sahibi olacakken maalesef ki paranın değerini öyle bir hale getirdiniz ki bugün bir yıllık kirasını veremiyor ve dava sonuçlanmamış. Aynı şekilde, sulh hukuk mahkemeleri 14-15 sonrasına ilk duruşma gününü veriyor.''
“İnsanların temel beklentisi bir infaz indirimiydi”
Başarır, infaz indirimi beklentisine de değinerek,“Şimdi, bir infaz indirimi beklentisi var, bunu oturup tartışabiliriz. AKP Grup Başkanı Sayın Abdullah Güler’le görüştüğümde ‘Ya, biz, Komisyon ve tüm partiler bu infaz indirimiyle ilgili bir çalışma yapmalıyız zaten ama ayrı olarak yapmalıyız’ dedi ama dokuzuncu yargı paketi geldi, yüzbinlerce ailenin bir beklentisi vardı. Burada insanların temel beklentisi bir infaz indirimiydi; bunu oturup tartışmalıydık, bunu konuşmalıydık ama maalesef ki gelmedi” ifadelerini kullandı.
“Özkan, ‘kadının soyadını düzelteceğiz’ dedi”
39 madde bir reform olarak sunulan yargı paketindeki 20 maddenin Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği hükümler olduğunu hatırlatan Başarır, iktidara şöyle seslendi:
“O gün o kanunlar görüşülürken gerek Adalet gerek Anayasa Komisyonu sizleri uyarmış, uyarıya rağmen kanunlaşmış, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. Mesela bunlardan bir tanesi 187’nci madde; kadının soyadı. Anayasa Mahkemesi net bir şekilde ‘eşitlik ilkesine aykırı’ diyor. Değiştirdiğiniz 2 tane kelime ‘şu’ ve ‘ki’ yani ne kadar ayıp. Şimdi, Anayasa Mahkemesi net bir karar veriyor. Burada bizim bir haddimiz, hududumuz yok, kadın istediği soy ismini kullanır. Bir evlilik akdi yapılıyorsa, taraftar bir tercihte bulunuyorsa, taraflar bir soy isminde uzlaşıyorsa, kadın, ben kendi soyadımı kullanacağım, diyorsa buna ne yapabiliriz biz? Cahit Bey, bunu düzelteceğiz, dedi. Umarım düzeltilir çünkü bunu tartışmak bile bir utanç meselesidir.''
''Çözüm, ormanlara cezaevi mi?''
Başarır, “Dünyanın en büyük cezaevleriyle övünecek duruma geldik” diyerek, tutuklu ve hükümlü sayısının neden arttığını sordu. Başarır, “Türkiye'de, 2002’de normal bir yaşam varken, normal bir yönetim varken, devlet-halk ilişkisi normal bir şekilde giderken 50 bin tutuklu ve hükümlü var, bugün 350 bin var. Sayın Komisyon Başkanı çıkıp bence bunun bir gerekçesini söylesin. Neden bu ülkede hükümlü ve tutuklu sayısı 7 kat arttı? Şimdi bunu çözmek için de ormanları cezaevi yapıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey görülmemiş” diye konuştu.
Kayyum vurgusu...
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na ilişkin uygulamaları da eleştiren Başarır, şöyle konuştu:
“Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu... Buraya kayyum atamak gibi bir alışkanlığınız var. Ben buradaki en büyük tuhaflığı, FETÖ soruşturmasında el konulan şiddetlerde gördüm. Milyarlarca dolarlık hacmi olan bu şirketlere kayyum atadınız ve kayyumlarla ortak bir şekilde size yakın birçok siyasetçi ve maalesef AKP’yle birlikte yürüyen iş insanı bu şirketlerin içini boşalttı. Bugün bu şirketlerin hepsi başımıza bela oldu, devlet ve toplum FETÖ şirketlerinden, FETÖ’nün şirketlerinden elde etmesi gereken parayı alamadı. Maalesef ki oradan zenginleşen insanlar oldu ve bunun tek sebebi kayyumlar ve AKP, iktidar.''
Anka Haber Ajansı