Ak Parti'nin Sokak Hayvanlarıyla İlgili Yasa Teklifine Karşı İzmir'de Protesto Eylemleri Devam Ediyor
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu sokak hayvanlarıyla ilgili yasa teklifine karşı İzmir'de başlatılan protesto eylemleri devam ediyor. Hayvanseverler akşam saatlerinde Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi ÖSYM binası önünde toplanarak "Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!" yazılı pankart açtı, teklifin geri çekilmesini istedi.
(İZMİR) - Adalet ve Kalkınma Partisi'nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu sokak hayvanlarıyla ilgili yasa teklifine karşı İzmir'de başlatılan protesto eylemleri devam ediyor. Hayvanseverler akşam saatlerinde Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi ÖSYM binası önünde toplanarak "Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!" yazılı pankart açtı, teklifin geri çekilmesini istedi.
ÖSYM binası önünde toplanan grup adına basın açıklamasında bulunan Melodi Zengin, "Bilim insanları ve hayvan hakları savunucuları olarak tek söylediğimiz şey; kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat. Bunu biz değil devlet söylüyor. 2004 yılından beri kanunda yazan şey; hayvanı bulunduğu yerden al, kısırlaştır ve aldığın yere geri bırak. Hatta bu 2004 yılında çıkan yasayla da kalmamış iki sene önce bu sorun mecliste gündeme geldiğinde tüm partilerdeki vekiller bir araya gelmişler gibi bir araştırma komisyonu oluşturmuşlar. Bu komisyondan çıkan sonuç da aynı. Peki biz buna rağmen aylardır bu ülkede ne yaşamaktayız? AKP'den HÜDA Par'dan, Yeniden Refah'tan birileri çıktı ve sokak köpeklerini hedef göstermeye başladı. Bunu da parayla tuttukları trolleriyle desteklediler" dedi.
"Öldürmenin adını "ötanazi" diye yumuşatmışlar"
Zengin sözlerinin devamında ise şunları kaydetti:
"Biz hayvan hakları savuncuları olarak aylardır uyuyamıyoruz. Her sabah uyandığımızda, sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili yeni bir iftiraya, yeni bir manipülasyona, yeni bir spekülasyona maruz kalıyoruz. Şimdi o çok övdükleri yasalarını meclise getirdiler. Ne diyor yasada biliyor musunuz? "Sokaktaki hayvanların hepsini toplayacağız, barınaklarda tecrit edeceğiz, eğer sahiplendirilmezlerse öldüreceğiz" diyorlar. Bir de öldürmenin adını "ötanazi" diye yumuşatmışlar. Ayrıca "hastalıklı, yaşlı, olan tüm hayvanları öldüreceğiz" diyorlar. Zaten sizin yüzünüzden sokakta sağlıklı hayvan kalmadı ki. Hayvanlara yaşayacak alan mı bıraktınız? Sorumluluklarınızı yerine mi getirdiniz? Yasada yazanları mı uyguladınız? Her köpeği aşıladınız mı? Bunların hiçbirisini yapmazken yasada yazanı uygulamayarak bir de suç işlerken neden bu suçu sokakta tek derdi bir lokma ekmek bulmak olan köpeklere atıyorsunuz? Bir de bu yasa sadece köpeklerle sınırlı değil. "Sokakta yaşayan tüm hayvanlar" diyor. Yani bu sadece köpeklerle sınırlı kalmayacak. Yarın bir gün kedileri de almaya gelecekler. Kedileri de öldürecekler gözümüzün önünde. Kuşları da öldürecekler. Sanki şimdi yapmıyorlarmış gibi bunu bir de yasayla meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
"Yasa tasarısına geri çekilene kadar, sokaklarda olmaya devam edeceğiz"
Biz İzmirli Yaşam Hakkı Savunucuları olarak iktidarı buradan uyarıyoruz. Bu tecrit ve katliam yasasını hemen geri çekin. Bilim insanlarına, hayvan hakları aktivistlerine kulak verin. Bu konuda sorumluluk alacak binlerce insan var. Eğer bir günde 11 köpek kısırlaştırılırsa bir yılda bu sorun dediğiniz şey çözülecek. Ama siz sırf nefret pompalayacaksınız, barınak rantı elde edeceksiniz diye hayvanların yaşamıyla oynamanıza izin vermeyeceğiz. Bu sokak dünyada yaşayan kedisiyle, köpeğiyle, kurduyla, kuşuyla hepimizin. Yüzyıllardır birlikte inşa ettiğimiz, birlikte yaşama kültürümüze dokunmanıza izin vermeyeceğiz. Bu yasa tasarısına geri çekilene kadar, sokaklarda olmaya devam edeceğiz."
"Çok yönlü krizle karşı karşıyayız"
Eyleme katılan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın da "Ülkemiz olağanüstü koşullardan geçiyor. Çok yönlü krizle karşı karşıyayız. Bu kriz karşısında çözüm politikaları üretmek, halkımızın yaşamını daha iyileştirmek yerine maalesef önümüze dün bir yasa geldi. Bu yasanın altında imzası olan AKP'li bir miktar milletvekili var. Biz bütün muhalefet olarak buna itiraz ettiğimizi ve bu milletvekillerinin eğer yasa geçerse sokaktaki bütün hayvanların katiline imza attıklarını söylemek istiyoruz. Meclisteki bütün muhalefet partileriyle yaptığımız diplomaside mevcut iktidar partisinin ve küçük ortanın dışında hiç kimse bu yasadaki öldürme işlemine katılmadıklarını söylüyorlar. Farklı düşünebilirler, farklı görüşler olabilir. 2004 yılından bu yana çıkmış olan yasa maalesef Türkiye'de özellikle AKP'nin hem yerel yönetimlerde hem de iktidarda olduğu dönemlerde uygulanmamış durumda. Eğer sokakta daha fazla bir hayvan sirkülasyonu varsa bunun sorumlusu hayvanlar değil, hayvanlarla ilgili alınmış olan kararı, yasayı sorumlu olanların uygulamamasından kaynaklanıyor" diye konuştu.
"İnsanlar için bile söz konusu değil"
Akın, sözlerinin devamında ise şunları kaydetti:
"2009 yılında bütün milletvekilinin ortak imzasıyla 250 sayfa elimizde bir dosya var. Bu dosya açıkçası şu andaki mevcut yasanın birtakım eksiklerini gidererek sürdürülebilir bir çalışma olduğunu ifade ediyor. Ama maalesef kendi imzası olan AKP milletvekilleri de bunu kabul etmeyerek yeni bir yasa çıkartmak için önümüze önerge getirmiş durumdalar. Bu önerge neyi ifade ediyor? Bu önerge sözde ötanazi kavramını getiriyor. Biliyorsunuz ülkemizde ötanazi kavramı düşünen, kendi iradesiyle karar verebilen insanlar için bile söz konusu değil. Uygulanabilir değil. Ama birileri uygulamak istiyorlar. Kim için uygulamak istiyorlar? Sözü olmayan, dili olmayan konuşmasını bilmeyen, iradesini beyan etmesi mümkün olmayan hayvanlarımızdan bunu istiyorlar.
"Hayvanların ve canlarımızın öldürülmesine imza attıklarını teşhir edeceğiz"
Biz insanların gözleri önünde, sokakta birlikte yaşadığımız canların öldürülmesini kabul etmek istemiyoruz. Böyle bir suça ortak olmak istemiyoruz. Bu suça ortak olmak isteyenlerin toplumda katil olduğunu, hayvanların ve canlarımızın öldürülmesine imza attıklarını teşhir edeceğiz. Kim imza atarsa, hangi vekil imza atarsa bunun ortağı olduğunu, suç ortağı olduğunu ifade edeceğiz. Bu yasanın geçmemesi için komisyondan, mecliste, sokakta her yerde direneceğiz. AKP'nin ve MHP'nin yapmak istediği bir katliam girişimi karşısında ortak mücadele etmek gerektiğini düşünüyorum. Yaşam hakkını savunan herkesin kim olursa olsun kedi, köpek ya da başka bir hayvanın öldürülmesine ortak olmamalı."
Anka Haber Ajansı